🌫 Sisli 🌫

32.2K 1.9K 128
                                    


Ahsen Aden Alkan

Amcam hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladı.

"Hanımefendi kimliğiniz lütfen."diyen görevliye bakamıyorum bile. Korku bütün bedenimi kaplamıştı. Yanıma gelen Amcam görevliye dönüp;

"Bir yanlışlık olmuş, kusura bakmayın" dedi ve kimsenin dikkatini çekmemek için kolunu omzumun arkasına atıp beni perondan dışarıya çıkardı.

"Bırak be-" sözlerimi bölen saçlarımı kavrayıp çeken eliydi.

"Kes sesini! Dua et bu kalabalıkta dövmüyorum seni. Hele bi eve gidelim, bak bakalım o zaman ben sana göstermiyormuyum kaçmak ne demekmiş. Bekle sen. Bekle!"

Beni sürükleyerek arabasının yanına getirdi. Arka kapıyı açıp bedenimi arabanın içine firlattığında, koltuğun başına çarpan kafam ile ağzımdan bir 'ahh' iniltisi döküldü.

Kendisi de ön koltukta yerini aldığında arabayı çalıştırdı. Öfke ile bağırmaya başladım. Bir yandan da kapıyı açmaya çalışıyordum.

"Bırak beni. Bırakk! Seninle gelmek istemiyorum! Sizin yüzünüzü görmek istemiyorum! Defolup gitmek istiyorum burdan. Bırak beni Allahın cezası Bırakkk!"

"Kes sesini LAN kes! Kaçabileceğini mi sandın gerizekalı. 4 yıldır bakıyorum sana. Bunun karşılığını almadan gidebileceğini mi düşündün"

"Ne 4 yılından, ne bakmasından bahsediyorsun sen! Sen benim ailemi öldürdün! Muhtaç mı kaldım da baktın bana?"

"Ahsen sus, yemin ederim öldürürüm seni! Sus!"

"Yaşamak için ne nedenim kaldı bana söylesene. Ha? Ne amacım var yaşamak için? Herşeyimi aldın elimden, mahvettin beni! Şimdi kalan canımı da alsan koyar mı sanıyorsun!?"

Sözlerimden sonra bir daha konuşmamıştı. Ama bunun nedeni pişmanlık duyduğundan değil, aksine sinirlerine hakim olamayıp beni öldüreceğini bildigi içindi. O zaman hiçbir işine yaramazdım.

Evin önüne geldiğimizde yine beni arabadan saçlarımı tutarak çıkardı ve evin kapısından içeri soktu. Kapıyı ardımızdan kapattığında tuttuğu saçlarımı, kafam ile birlikte sağa doğru savurunca bedenim dengesini kaybetti ve kafamı duvara çarparak yere düştüm.

Aldığım darbe ile beynim zonklamaya başladı. Gözyaşlarım yine yanaklarıma süzülmeye başladığında, daha fazla dayamayacağımı hissettim. Bedenim ve ruhum bu yükü daha fazla kaldıramıyordu.

"Ne oldu? Buldun mu onu Zafer?"

Yengemin endişeli sesini işittiğimde, amcam bir anda ona bağırmaya başladı.

GÜNEŞİN SON IŞIKLARI Where stories live. Discover now