🌙 Hilal 🌙

30.4K 1.9K 499
                                    


Keyifli okumalar ✨️

Ahsen Aden Alkan

Yemeğimizi yedikten sonra Sultan Abla her ne kadar sofrayı kendi halletmek istese de onu dinlemeyip toplamasında yardım ettim.

Ardından sofrada son kalan şeyleri alıp tekrar mutfağa geçecekken, arkamdan gelen adım sesleri ile o tarafa döndüğümde Devran'nın, uykusu gelen Yağız Ali'yi yatırdıktan sonra yanıma doğru geldiğini gördüm. Tam önümde durduğunda yeşillerimi onun kara'larına sabitledim. O anda esen bir meltem, açıkta bıraktığım saçlarımı yüzüme dağıttı. Bakış açım saçlarımla kapandığında onun parmaklarını hissettim tenimde. Nazikçe parmaklarının arasına topladı saç tutamlarımı. Ardından yavaşça kulağımın arkasına yerleştirdi onları. Elini çekmeden hafifçe gezdirdi parmaklarını. Kalbim tanıdı bu adamı ve atmaya başladı yine her zaman ki gibi.

Ardında elini saçlarımdan çekip ceplerine yerleştirdi ve kaldırdığı engelin ardından tekrardan buluşturdu bakışlarımızı.

"Ahsen. Nikahımıza iki gün kaldı. Ve ben bunu, yani evleneceğimizi tek başıma Yağız Ali'ye nasıl açıklayacağımı bilemedim. Eğer sende istersen yarın beraber açıklayalım istiyorum."

Dedikleriyle başımı salladım. Bu benim aklıma hiç gelmemişti. Yağız Ali'nin zihninde hangi vasıfla yer kapladığımı bilmiyordum. Bir Abla veya bir arkadaş.
Bu ikisinden biri olarak görüyor olabilirdi beni. Ama babasının karısı olarak görebilir miydi? Ah işte bunu bilmiyorum.

"Tabiki yanında olurum ama Yağız Ali'nin nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyorum. Ya bizim evlenmemizi istemez ve bunun için benden uzaklaşırsa Devran? Ben bunu istemiyorum. Yağız Ali'nin benden uzaklaşmasını istemiyorum. Ona kısa sürede çok alıştım ve onu da kaybetmek istemiyorum."

Bana yaşadıklarımı unutturuyor diyemedim. Bana iyi geliyor da diyemedim. Sadece onu kaybedecek olma düşüncesi ile içimi büyük bir endişe kapladı. Bu endişe yüzüme de yansımış olmalı ki Devran'nın zaten yumuşak olan bakışları daha da yumuşadı.

Saçımdan yeni ayırıp cebine koyduğu elini tekrar çıkardı ve parmak uçları tekrar yer buldu saç tutamlarımda.

"Onu kaybetmeyeceksin Ahsen." Bakışları gibi sesi de yumuşaktı.
"Yağız Ali akıllı bir çocuk ama daha evliliğin nasıl bir şey olduğunu  bilmiyor. Sadece burada, bu evde, bizim yanımızda kalmaya devam edecek olmana çok sevinecek o kadar."

"O burda kalmaya devam etmemi istiyor mu ki?"

Dudakları iki yana kıvrıldı. "Her sabah beni uyandırmaya geldiğinde 'Ahsenciğim bugün de burda kalacak, gitmeyecek değil mi baba?' diye soruyor. Ben her gün ona aynı cevabı versem de o diğer gün yine aynı soruyu soruyor. Bu yüzden yarın sende benim yanımda olursan eğer, gitmeyeceğini senin ağzından duyarsa o küçük yüreği rahat eder."

GÜNEŞİN SON IŞIKLARI Where stories live. Discover now