6. Bölüm

19 3 0
                                    

   Güneyle kavga ederek okula geçtiğimizde herkes başını önüne eğmiş yeri izliyordu. Birden istemsizce aklıma geldi, böyle bekleyen birilerine öldüğüm haberi gelirse ne olurdu? Muhtemelen Güneye çok çektirirlerdi.

   Okulun bahçesinde gözlerim Gayeyi aradı. Biraz bakındıktan sonra onu bir bankta Boğaç, Yaprak ve Toprakla otururken buldum. Ağlıyordu. Hatta sadece o değil Toprakta ağlıyordu, tanrım sadece bir kere gördüğüm kız beni neden bu kadar düşünüyordu?

  Güneyle beni ilk Aslı fark etti.  "Geldiler! " Diye bağırarak bize doğru koşmaya başladı. Daha doğrusu Güneye denebilir.
  Onun sesini duyan diğer herkes bize doğru gelirken ben onların arasından sıyrılarak Gayenin yanına gittim. Toprak hiç konuşmadan Gayenin sağından kalkarak oturmam için izin verdi. Direk Gayeye sarıldım. Gaye de konuşmadan bana sarıldı. Gayenin ağlamsı hiç çekilmezdi, çünkü gözlerinden yaşlar öyle bir akardı ki düştüğü yerde birikinti oluşturabilirdi.

- Tamam Gaye geldim. Amma abarttın.

- Kendine bir şey yapacaksın diye çok korktum.

  Tam bir şey diyecektim ki Güney geldi. Onun geldiğini gören Gaye hızla oturduğu yerden kalkarak Güneye tokat atmaya yeltendi o sırada ayağı kalkarak Gayenin elini havada yakaladım.

Herkes beni olağanüstü bir şey yapmışım gibi seyrederken ben Gayeye döndüm.

- Ne yapıyorsun Gaye?

- İkidir ne bu sal...
Burada tekrar devreye girerek Gayenin ağzını elimle kapattım. Şöyle bir düşününce Güney haklıydı. Ben zaten onu bir kere rezil etmiştim. Birde Gaye yüzünden rezil etmek istemiyordum.
 
  Elimi Gayenin ağzından çektiğimde Gaye mesajı anlamış gibi sustu. Bizi izleyen diğer herkese ( Güneyin babası ve Canan Hanım da dahil )  dönüp konuştum.

- Bakın bu gün burada olanların hepsi unutulacak.  Güney bana ne dediyse hakettim. Attığım o tokatı da unutun. Burda herkesin önünde Güneyden bir kez
daha özür diliyorum.

- Özür dilerim Güney.

Ankiyetemi yenip böyle konuştuğum için kendimle gurur duyuyordu. Dünya için bayağı küçük ama benim için bayağı büyük bir başarıydı.

   Güney ağzı bir karış açık beni izlerken sonunda ayılmıl olacak ki boğazını temizleyip yanıma geldi.

- Tüm suç sende değil. Madem sen özür diledin. Bende burada herkesin önünde senden özür dilerim Doğu.
 
    Az önce Güneyin bana baktığı gibi bende ona bakarken Canan Hanım konuşmaya başladı.

- Evet arkadaşlar bu gün burada abartacak kadar olmasa da tatsız olaylar oldu. Ama gördüğünüz gibi arkadaşlarınız konuşarak aralarında sakin şekilde halletiler.

  Gülmemek için kendimi tutarken Güneye baktım. Benimle aynı durumda kahkahasını zor tutuyordu. Bana göz kırpıp "Aynen" Diye  bir bakış attıktan sonra eski haline döndü. Gerçekten çok sakin halletmiştik. En fazla ne olabilirdi?
Ben uçurumdan sarkarken ve her an ölebilecekken, ve bu yetmezmiş gibi Güneyde beni tuttuğu için  o da her an ölebilecekken çok sakin konuşmuştuk.

  Canan Hanım sözünü bitirince Serkan Bey başladı bu sefer.

- Evet arkadaşlar. Bu günü hepimiz unutuyor ve hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Çok geç oldu biz artık gidelim.
  Sonra bize dönerek " Güney, Doğu sizde el sıkışın ve biz artık gidelim. "

  Bu sefer söz dinleyip el sıkışırken Güney elimi bırakmadan kulağıma eğildi.

- Bir daha böyle bir şeye kalkışma, ve senden hâlâ nefret ediyorum mafya kılıklı.

GüneyDoğuWhere stories live. Discover now