16. Bölüm

11 2 0
                                    

Güney Demiray

Luna parktan eve dönerken tabi ki yine Doğuyu düşünüyordum. Bu aralar çok düşünür olmuştum, ama elimde değil gibiydi. Sanki bir kuvvet beni onu düşünmeye yönlendiriyirdu.
Sonra bu gün bana sarılışı geldi aklıma. Nasıl da korkmuştu trenden. Tüm kuvvetiyle öyle bir sarılmıştı ki bir an gerçekten bir yerlerim kırıldı gibi hissettim. Ama yinede güzeldi. Bende ona sarılmış her zamanki çiçek kokusunu içime çekmiştim. Tanrım ne de güzel kokuyordu. Aslının onu üzerien aklı yerinde miydi acaba? O an aklıma geldi. Hemen yön değiştirip yetimhaneye gittim. Doğu haklıydı. Aslıya birinin gerçeği hatırlatması gerekiyordu. Ama bunu onu kırmadan yapmalıyım.

Yetimhaneye geldiğimde saate baktım henüz altıyı gösteriyordu. Yetimhane henüz kapanmamışı. İçeri girdim. Canan Hanım oradaydı.

-İyi akşamlar Güney. Bir sorun mu vardı canım?

Canan Hanım için herkes sert biri olduğunu söylerdi. Ama bana kalırsa çok kibar idi.

- Size de iyi akşamlar Canan Hanım. Ben Aslıyla görüşmek için geldim. Onunla önemli bir şey konuşmam gerekiyor.

Önce anlamaya çalışır gibi yüzüme baktı. Tabi ki de hak veriyordum. Bu saate Aslıyı neden istediğimi merak ediyor olmalıydı.

- Aslında şuan uygun bir saat değil. Önemli değilse yarın gelebilir misin Güneyciğim.

- Doğuyla ilgili. Hemen çözülmesi gereken bir mesele.

Canan Hanım Doğuya karşı bir hassasiyeti vardı. Kızlar konuşurken duymuştum.

- Doğuyla ne ilgisi var. Durumu bana açar mısın Güney.

Aferin Güney sana. Ne bok anlatacaksın şimdi? Geri zekalı.

- Doğu ve Aslı iki gün önce kavga etmiş. Maalesef sebep benim.

- Aslıyı bilmem, ama Doğu bir erkek için kagva edecek bir kız değil.

- Biliyorum. Zaten benim için kavga eden Doğu değil.

İşleri iyice boka çevirmiştim. Şimdi ne yapacaktım? Her şeyi anlatsam ne olurdu? Ya da anlatmasam üzerini nasıl kapatırdım?

- Güney bana şunu baştan anlatır mısın? Yetimhanede kavga oluyor ve ben buranın yönetiminden sorumlu olmama rağmen bunu senden öğreniyorum öyle mi?

Sonunda bir çıkış olmadığını anlayarak öpüşme hariç olan yerleri Canan Hanıma anlattım.

- Demek Doğu bu yüzden gelmiyor. Peki sen şimdi Aslıyla ne konuşacaksın? Bunu o ikisi arasında halletmesi gerekmiyor mu? Ya da neden Aslıya ona karşı bir hissin olmadığını en baştan söylemedin? Hata sende de var değil mi Güney?

- Evet hata bende de var. İşte o yüzden Aslıyla konuşmam gerekiyor. İzin verecek misiniz?

Biraz düşündü. Hayır anlamıyorum düşünecek ne vardı? Ya hayır, ya da evet diyecekti o kadar.

- Peki. Git konuş. Ama kızın canını yakma. Sen şimdi dışarı çık ben Aslıyı yollayacağım.

"Tamam" anlamında başımı sallayarak arabanın olduğu yere yöneldim. Hemen hemen on dk sonra Aslı çıkmıştı. Hiçbir şey söylemeden arabanın kapısını açıp ona yer gösterdim. Bende şoför koltuğuna geçip arabayı uçurumun oraya sürdüm.

Oraya vardığımızda arabadan inerek uçurumun kenarına gittim. Kelimelerimi iyi seçmeliydim.

Az sonra Aslı da arabadan inip yanıma geldi.

- Efendim Güney.

Tamam işte başlıyordum.

- Dinle Aslı. Seni kırmak istemiyorum. Kızları kırmak işime gelmez. Ama şöyle bir şey var ki sen ve benim aramda hiçbir şey yok. Ben sana çok güzelsin dedim. Kabul. Ama seni gören her erkeğin kullanacağı bir cümle söyledim. Gerçekten çok güzelsin ve ben bunu dile getirdim o kadar. Ve sen bu cümleden maalesef çok yanlış şeyler çıkarmışsın. Özür dilerim. Ama olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek bence yalandır, ve ben yalan söylemekten hiç hoşlanmam.

GüneyDoğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin