24.BÖLÜM

17.5K 710 495
                                    

Keyifli okumalar**

***

Kafamda hissettiğim ağrı tüm bedenimi kaplamıştı.Gözlerim yavaş yavaş aralandığında koca bir karanlığın içindeydim sanki.Uçsuz bucaksız bir ağrı ile dipsiz bir karanlıkta yapayalnızdım.

Yerimden ağrı ile kıvrandım.Neredeydim?
O kadın kimdi?Bora'nın eski sevgilisi miydi?

Bilmiyordum.

Ama yalnızsam kendi ayaklarımın üzerinde durmak zorundaydım.

Kendi ayaklarımın üzerinde durmalı ve bu lanet olası durumdan kurtulmalıydım.

Kapının ardından gelen kısık ve boğuk konuşmalara dikkat kesildim.

"Sara başımıza bela açmadan bu işi halledeceğiz!"diye tısladı resmen bir adam.

"Onca zaman bugünü bekledim ben.Şimdi Bora'nın zaafını buldum.Öylece durup oturmamı bekleme benden."

"Sana bekle demiyorum ama önce işimizi halledelim.Sonra kıza ne yaparsan yap."

Gözlerim korku ile kapanıp açıldı.Bir gruba katılmamı kendi içimde bu kadar büyütürken şimdi ise kaçırılmıştım.Bu deliliğin kaçıncı boyutuydu?

Kapının önünde ki sesler durakladı ve ardından kapı açıldı.Gıcırdayan tahta seslerinin yanı sıra birinin bana doğru yaklaştığını anlamıştım.

Aniden kafamdan çıkarılan bez ile gözlerim ışığa temas etti.Gözlerimi istemsiz kıstım.

Kirpiklerimin arasından içeriye baktığımda burası harabe bir odaydı.Sanki bir inşaat yeni bitmiş ve etraftaki kalıntıları hala duruyor gibi.

Derin bir nefes aldım ve gözlerim mavi gözlere odaklandı.O kadar sinirliydim ki gözlerimde olan nefret ona da geçmişti.

"Günaydın minik serçe."dedi ve iğrenç bir kahkaha attı.Yüzünü iyice yüzüme yaklaştırdı.

"Uyandığına göre işimize geçebiliriz."

Dediklerine anlam veremiyordum.Bora'nın düşmanı dahi olsalar benden ne isteyebilirlerdi ki?

İçeriye bir adam girdi.Yaşı oldukça büyüktü.
Kendini belli ediyordu.Siyah beyaz saçları,aynı şekilde sakalları.Ama yıllara inat dik durmuştu sanki.Heybetli bedenini önüme serdiğinde gözlerim Sara'dan kayıp adama kaydı.

Yeşil gözleri,yaşına inat parıl parıl parlıyordu.

Sara geriye çekildiğinde,bu sefer adam yüzüme yanaştı.

"Naber güzellik?"dedi rahatsız edici bir sesle konuşmuştu.

Cevap vermedim.

"Ama biz böyle iletişim kuramayız ki."

Yine cevap vermedim.Sara,adamı aşıp saçlarımdan tuttu.Duyduğum acı ile inledim ama tepki vermemeye özen gösterdim.

Ağlayacaksam bile bunların yanında ağlayıp,kendimi düşük gösteremezdim.

"Cevap ver dediyse vereceksin."dedi hala saçımı çekerken.Adam hala bizi izliyordu.
Öfkeyle yanıp tutuşan gözlerimle Sara'ya baktım.

Daha fazla o iğrenç yüzüne dayanamayarak bütün gücümle suratına tükürdüm.Anlık refleks olarak yüzünü buruşturup,ellerini saçımdan uzaklaştırdı.

"SENİ SÜRTÜK!"

Bağırmasını hazmedemezken,yüzümde hissettiğim ağrı ile yüzüm sola doğru düştü.
Saçlarım yüzüme dökülmüştü.

BENİM MAFYA'M | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin