28.BÖLÜM

14.8K 761 534
                                    

Keyifli Okumalar**

***

Bazı kaybedişler vardı.Yoran,yıpratan, hayattan solduran...Öyle ki bedenin ölüye dönüşür,zombi gibi bir kavram vardır ya hani bazen dalga geçtiğimiz,bazen korktuğumuz,

Aslında zombiler ölü bedenlerden çok,ölü ruhlardır.

Ruhlar,eşlerini kaybettiklerinde hevesini kaybeder,neşesini,sevgisini her şeyini bir kenara bırakır ve intihar eder.

Bora şuan bu kaybedişte,ruhunun ölmemesi ve Mine'nin ki ile bağının kopmamasını diliyordu.

Üç seçenek vardı;

Mine kurtulacak ve ruhları birleşecek.

Mine ölecek,ruhları ve bedenleri birbirinden ayrılacak.

Mine kurtulacak fakat birleşecek bir ruh kalmayacak.

Hangi kaybediş daha acısızdı.İşte Bora bunu bilmiyordu.Bora bu kaybedişlerin içinde kaybolmuştu.

12 saatten fazladır Mine ameliyattaydı ve bir haber dahi yoktu.Tutunacağı, sevineceği...

Elleri arasına aldığı başını zorlukla kaldırdı.
Kızaran gözleri nefret ve öfke doluydu.

Aniden ayağa kalktı.Gözü kana bulaşmış gömleğine ve ellerine kaydı.Daha çok kinlendi.Daha çok nefret yükledi kalbine.

Sinirle gömleğinin kolunu sıyırdı.

Kanlı elleriyle terleyen saçlarını ittirdi.

Bu an,bu saniye,bu zaman Mine'nin intikam zamanıydı.Öfke ile yanıp tutuşan bedeni yeniden doğmuş gibiydi.

Ama bu doğuş,kötülüğün ve karanlığın doğuşuydu.

Hastaneden çıktı ve hızlıca arabaya bindi.
İlk durağı Beyli konağıydı.

İlk hedefi Sara'ya,Mine'ye çektirdiklerinin bin katını yaşatmaktı.

Araba karo taşlarda kıvılcım saçarak durduğunda bütün ekip kapıya dizildi.

"SEKO!"

Seko hemen önünü ilikleri ve Bora'nın önünde durdu.

"Etem'in yanına git.Yanına adamda al.Hastanede bir kuş uçmayacak."

Seko kafasını salladı ve ardından hızlıca yanına adam alarak konaktan ayrıldı.

Bora,hızlı adımlarla Sara'yı tuttukları yere ilerledi.

Kapıyı açıp içeriye girdiğinde beklemediği birini daha gördü.

Sinsar?

"Bunun burada ne işi var?"diye sorduğunda Ekrem,

"Abi saldırı yapmaya çalıştılar hallettik."

Bora kafasını salladı.

Burası işgence odasıydı.Aslında hiç sevmediği bu yer şuan o kadar cazip geliyordu ki...Dünyada kim varsa yıkıp, yakmak istiyordu.Öfkesi içine sığmıyordu.

Bora,eline bir kerpeten aldı.İlk göz ucuyla baktı kerpetene sonra öfkeyle Sara'ya baktı.

Sara,büyük bir kahkaha attı.

Vücudundan akan kanlar hala yarasının kanadığının işaretiydi.

"Beni bununla mı korkutacaksın?"

Diye sordu.Ağzında doluşan kanları tükürürken.

"İnan kimseyi korkutmuyorum çünkü burada ne görüyorsanız üzerinizde deneyeceğim."dedi Bora.

BENİM MAFYA'M | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin