2. Gün

7.9K 405 45
                                    

  Gelen yorumların beni ne kadar çok mutlu ettiğini anlatamam, beğenmenize gerçekten çok sevindim.

Mete'nin dövmesi hakkında betimleme yapmadım onun yerine multimedia'da dövmesini görebilirsiniz. 

 Uyandığımda Mete'nin yanımda olmadığına sevinmiştim, her şeyin üzerine bir de sabah beni görse kesin kaçar giderdi. Yatağımdan kalktığım gibi sarı saçlarımı yola yola tarakla asker moduna soktum ve şirin pembe pijamamla salona gittim. Mete benimle inatlaşmasına rağmen gece kanepeye kaçmış olmalıydı, belki de benim yüzümdendi. Evet belki de geceleri gerçekten korkunç oluyordum. Dağılmış saçlarını ve hafif çıkmaya başlamış sakallarını görünce gülümsedim. Gülümse Rüya, abartmadan!

 Dün akşamki tutku dolu dansımız ve gülmeden düşünemediğim öpüşmemizden sonra Mete tüm hünerlerini sunup ikimize akşam yemeği hazırlamıştı, doğal olarak mutfağımın çöplükten farkı yoktu. Hala daha bulaşık makinemi boşaltmadığım için kirlileri koyacak yerim yoktu, üstelik daha yeni hepsini lavaboya dizmiştim. Tembel ve pasaklı Rüya!

 Oflaya puflaya bulaşık makinesini boşalttıktan sonra kirli her şeyi içine tıktım ve elimin tersiyle alnımdaki teri silip buzdolabına yöneldim. Uzun zaman sonra mutfağımı derli toplu görmek beni bile şaşırtmıştı, bu bir hafta olayı benim yararımaydı. Çıkardığım bir kaç kahvaltılığı tezgaha dizerken elimden geldiğince sessiz olmaya çalışıyordum. Ufak domatesleri Rüya usulü parçalara ayırdıktan sonra ufak bir tabağa doldurdum.

"Domateslere işkence etmişsin"

 Sesin yönüne doğru kafamı çevirip uykulu Mete'yi görünce gülümsedim.

"Seni alacak kişiye acıyorum" Beni kenara ittirip iki tane küçük domatesi düzgün dilimlere ayırdıktan sonra benim tarafımdan işkenceye uğramış domateslerin yanına koydu. Beni alacak kişiyi bilmem ama Mete'nin gönlünü kazanacak kız çok şanslıydı. Binbir türlü hüneri, düzgün vücudu, kalpleri ısıtan gülümsemesinin yanında erimemek mümkün değildi. Bak yine neler düşünüyorum, kes şunu Rüya!

 Pembe amerikan servislerimi çıkarıp beyaz yemek masama dizerken Mete ikimize kahvaltı hazırlıyordu. Beyaz kahvaltı tabaklarını çıkarıp karşılıklı koyduktan sonra mutfaktan bir kaç şeyi masaya taşıdım.

"Geliyorum!" Mete elinde tavayla mutfaktan çıktıktan sonra masamın üzerindeki nihaleye tavaya bırakıp yanağıma bir öpücük kondurdu. Masamın üzerindeki aynadan kendime bakınca işkence ettiğim domateslerin intikam aldığını görmüştüm. Domates gibi kızarmıştım.

 Kahvaltıdan sonra kendime üşenmeyeceğime söz verip kirlileri bulaşık makinesine yerleştirdim. Mete ise bu sırada televizyon izlemekle meşguldü.

"Dövme konusunda kararlı mısın?"

"Sana artık korkmak istemediğim söylemiştim. Hiç bir şey için geç kalmak istemiyorum" Bazen verdiği cevaplar kanımı donduruyordu. Cevap vermeden mutfakta geçirdiğim dakikalardan sonra  şimdiden giyinmeye başlasam iyi olurdu diye düşündüm.

 Dolabımı açar açmaz ne var ne yok üstüme dökülmüştü, doğru, unutmuştum. Dökülen kıyafetlerim arasından beyaz mini şortumu ve toz pembe yüzücü atletimi çıkarıp üzerime geçirdim. Odamdaki karmaşayı tekrar saklamak adına her şeyimi kucaklayıp dolabıma tıktım, kalan bazı şeyleri de yatağımın altına doğru ayağımla ittirdikten sonra gülümseyip ayna başına geçtim.

 Sarı saçlarımı balık sırtı ördükten sonra arkamdan yaklaşan Mete'ye gülümesedim.

"Kıyafetlerin otelde kaldı" Kafasını hayır anlamında salladıktan sonra ellerini belime sarıp kafasını kafamın üzerine koydu ve benimle birlikte aynaya bakmaya başladı.

Sadece Bir HaftaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin