1🔥

11.5K 311 57
                                    

Merhaba! Bu hikaye abla T'ye aittir! Destek olup, beğenir ve yorum yaparsanız çok sevinirim.

Teşekkür ederimm

Seviliyorsunuz 💜

"Hoşgeldiniz efendim, ne alırdınız?"

Dört kişilik masaya karşılıklı oturmuş iki adama kibarca gülümsedim ve menüden yemek seçmelerini bekledim kısa bir süre.

Esmer, mavi gözlü adam karşısındaki kumral adamın konuşmasını beklemeden ikisi adına da siparişini söylerken elimdeki küçük tablete siparişleri girdim. İki adamın da ellerinden menüleri alırken kumral adamla kısa süreliğine göz göze geldik.

Çok keskin, soğuk ama güzel, koyu yeşil gözleri olduğunu düşündüm bir an. Kendi kendime ne saçlamadığımı sorgularken gözlerimi kırpıştırıp masadan uzaklaştm. O adamdan gözlerimi çektiğim an ne kadar rahatsız olduğumu fark etmiştim.

Bu restorana genelde o iki adam gibi gelen çok olurdu ama ilk defa bu kadar tuhaf hissetmiştim.Siparişleri mutfağa gönderdiğim sırada Bana seslenen Buket ablanın seslenmesiyle elimdeki menülerin üzerine iki menü daha koyup masa ona ilerledim ve gülümsedim.

"Sevda, menüleri masa ona götür."

İstanbul'un en tanınmış ve büyük restoranlarından birinde çalışmak oldukça yorucu olsa da bu işi seviyordum. Evden ne kadar uzak olursam o kadar iyiydi benim için.

Ben, Sevda. Beni en kıymetli mücevheriymişim gibi seven, fakat uzun zaman önce bırakıp giden bir adamın kulağıma fısıldadığı isimi taşıyorum. Sevda...

Çocukluğum, babam ve abim sayesinde inanılmaz güzellikte ve harikalıkta geçse de babamın bedeni toprakla buluştuktan sonra her şey sarpa sarmış, tüm hayatım yokuş aşağı yuvarlanmıştı.

Abim, babamdan sonra hiç beklemeden beni bırakıp polis akademisine başvurmuş ve kazanarak başka bir şehre gitmişti.

Yıllardır, telefon görüşmelerimiz ve birkaç defa çalıştığım yere gelmesi dışında neredeyse hiç görüşmüyorduk. Ama birbirimize bağlıydık. Aramızda tuhaf fakat asla kopmayacak bir bağ vardı sanki.

Bu şehirde sadece annem ve ben kalakalmıştık. Annem, asla iyi bir kadın olamamıştı. Babamdan sonra toplumun 'kötü kadın' sıfatını verdiği bir kadına dönüşürken ben de 'kötü kadının kızı' olarak anılan olmuştum. İlk başlarda bu tabir canımı çok yakmıştı ama zamanla kulaklarımı tıkamayı başarmıştım. Ondan, o evden ayrılmayı çok denemiştim ama başaramamıştım.

《🕸️》

"Herkese iyi geceler!"

Sanki enerjim asla tükenmezmiş gibi yüksek ve neşeli sesimle seslendiğimde çıkış için hazırlananlar yorgun sesleriyle bana karşılık vermişti.

Restoranın kapısına sırtımı döndüğümde gülüşüm soldu ve gözlerim asıl hislerini yansıtarak matlaştı. Sabaha nazaran daha az kirli kokan havayı soludum birkaç defa derin derin. Kapüşonumu başıma geçirdim ve yürümeye başladım. Evim buraya yirmi dakikalık yürüş mesafesindeydi fakat ben adımlarımı yavaşlatabildiğim kadar yavaşlatıp bunu kırk beş dakikaya kadar çıkarabiliyordum.

Neden bu işkenceyi çekiyorum, bilmiyorum. 22 yılımın yarısından sonrası berbat geçen anılarımdan kopmak bu kadar mı zordu benim için? Birkaç yıl önce abim Çağın, bana yanına gelmem için yalvarmıştı. Ama ben arkadaşlarıma, işime alıştığımı ve bu şehirden ayrılmak istemediğimi söylemiştim. Sanırım, en önemli neden babamın burada, bu şehirde olmasıydı. Bazen hala onun küçük kızıymışım gibi hisseder ve onu görme ihtiyacıyla yanıp tutuşurdum.

SEVDA | BİR YANGININ BAŞLANGICI -Ara Verildi-Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora