7🔥

1.6K 119 32
                                    

Merhaba

Aslında istediğim şey hikayeye direk başlamanızdı fakat bir şeye açıklık getirmek istiyorum.

Bundan sonra bölümler 3-4 hafta arayla gelecek. En azından sınavlarıma kadar. Hepinizde olduğu gibi ben de bu süreçten çok fazla etkilendim. Özellikle anne ve babamın mesleği dolayısıyla. Her şey bir anda alt üst oldu. Psikolojik olarak da çok yıprandığımı hissediyorum. Hatta yeri geliyor koyduğum hedeften bile şüphe ediyorum. Durmadan ders çalışmaya çabalıyorum ama bir yerde kopuyor. Bu süreçten nasıl çıkacağımı gerçekten bilmiyorum.

Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

Seviliyorsunuz 💜

🕸

Onca yıl ayrılmamak için çabaladığım bu alacalı şehirden tam da şu anda gidiyordum. Karanlığın çökmesiyle rengarek yıldızlar gibi yanardı bu şehrin ışıkları. Gün ışığının gün yüzüne çıkardığı her şey o karanlığa saklanır, ışıklar onları gizlerdi. O ışıklar her daim göz kamaştırıcı, insanı büyüleyen cinstendi. Çoğu zaman çirkin yüzünü de bu sayede gizlerdi. Gözleri kör eden güzelliğinden ardındaki çirkinliği göremezdi insanlar.

Hep yüzeyseldi aslında. Herkes yüzeyde kalmayı tercih ederdi. Belki çirkinliği görmek istemeyen içgüdüydü bunu yaptıran. Belki de bu yüzden kimse derine inmek istemezdi.

Uçağa bindiğim andan bu yana gözlerim, içinde yaşadığım zamanlarda kocaman gelen fakat buradan bakıldığında gittikçe küçülen, ışıltılı şehirden ayrılamamıştı.

Babama ilk ve son vedamı edemeden, abimi son defa göremeden gidiyordum bu şehirden. Oysa beni bu şehirden hiçbir güç ayıramaz sanırdım. Abimin onca ısrarına direnip de ayrılamamıştım.

Belki de o zamanlarda gitseydim tüm bunlar olmayabilirdi. Abimle yan yana olabilirdim. Bana yeniden sarılabilir, kızdırabilir ama hemen gönlümü alabilir, sevgisini kalbimde hissettirir, beni koruyup kollayabilirdi. Hem istesem o beni babama da getirirdi. Neden daha öncesinde gitmemiştim onunla?! Neden?!

Aptallığına ağla şimdi

Şimdiyse hem babama hem de abime binlerce kilometre uzağa, hakkında yarım yamalak şeyler öğrendiğim bir yere gidiyordum. Belki de bu olanlar benim yüzümdendi. Abimin bu halde olmasında benim de payım vardı. İçimde yanan o alevin içine kendimi de atmalıydım. Fakat, içten içe yanarken kendimi o aleve nasıl atacağımı bilmiyordum. Kim bilir, benim cezam da buydu.

Uçağa binmeden öncesine kadar Zümra hiç susmadan kendileri ve özellikle benim hakkımda bilmediğim şeylerden bahsetmişti. O kadar çok şey bilmiyormuşum ki uçağa bindiğimizden kısa bir süre sonra onlar aralarında konuşmaya başlamışken ben yine sessizliğe gömülerek düşünmüştüm. Tüm o bilgileri kafamda toparlamam zaman almıştı.

Ben, Sevda. Beni çok seven, fakat büyük bir yalan çemberi içerisinde büyütmüş, doğruları anlatamadan bırakıp giden bir adamın kulağıma fısıldadığı isimi taşıyan Sevda. Bir tek adı doğru Sevda...

Yaşadığım hayattan soyadıma kadar her şey yalanmış. Ben Sevda Gök değilmişim. Meğerse ben Sevda Behin'mişim. Yüzyıllardır yer altı koltuğunun sahibi, Behin ailesinin Varis'i Sevda. Hiç bilmeden kanlı ellerden kaçan ama en sonunda o kanlı ellere koşan Sevda.

Ya şu anda yaşadıklarım bir rüyadan ibaretti ya da içine hapsolduğum rüyadan yeni uyanıyordum. Çok garip. Her şey o kadar hızlı geliyordu ki kendime ne istediğimi soramıyordum. Yapabildiğim şeyler, öğrendiklerimi bir sıraya koymak ve kafamın içinde dönen sorulara cevap bulmaktı.

SEVDA | BİR YANGININ BAŞLANGICI -Ara Verildi-Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz