SEVDA | BİR YANGININ BAŞLANGICI -Ara Verildi-

9🔥

Merhaba merhabaaa! Geri döndümm!!! :)

Nasılsınız?

Ben buraları, sizi, sizinle bu satırlarda konuşmayı özledim.

Sınavlarım bitmiş olsa da hala diken üzerinde olmam beni üzüyor. Sonucumu hem çok merak ediyor hem de deli gibi korkuyorum. Umarım sonuç istediğim gibi olur.

Instagram; blackmavi.ms

Keyifli okumalar

Seviliyorsunuz 💜

🕸

Hayat sürprizlerle doludur..

Bu söze, şu anda bulunduğum zamandan öncesine kadar hiç inanmazdım. Benim için hayat, insanların yaşaması için var olmuş, doğumdan ölüme değin geçen süreden ibaretti. Kısaca zamandı. Ne yaşarsan, doğumundan ölümüne kadar geçen o zamanda yaşardın.

Bu zamana kadar her şeyin tek bir çizgi, bir ip üzerinde var olduğunu zannederdim. Hayatın ipi yüksek, gergin bir ipti ve biz o ipin üzerinde yaşamaya çalışan cambazlardık. Dengemizi kaybedip düşersek şayet, sonucu ölüm olurdu.

Fakat yanılmıştım. Düşerken sıkıca kapattığım gözlerimi araladığımda bambaşka bir ipin üzerindeydim. Annem, babam ve abim o zamanlar yanımdaydı. Sonra o ipten babamın olmadığı bir ipe düştüm. Düşüşüm sonrası üzerinde bulunduğum ipten düşmemek için dengemi biraz daha iyi korumayı öğrendim. Ama her şey bende bitmiyordu ve bir defa daha düştüm. Bu defa düştüğüm ip düz ve gergin değildi. Her an sallanan, gevşek, anne ve abimin bir var olup bir yok olduğu ipti. Dengemi sağlayamayacağımı fark ettiğim o ipten atlayan kişi ben olmuştum.

İşte her şey insanın elindeydi aslında. Hayatın ipi bizim elimizdeydi. Biz ne karar verirsek sonucunu yaşardık. Herkes yaptıklarının sonucunda var olan hayatı yaşardı. Geç fark etmiştim fakat ben de yaptığım tercihlere göre şekillenen hayatımı yaşıyordum.

Bu kez üzerinde olduğum ipten düşmeyecek ya da atlamayacaktım. Ne olursa olsun, hangi engel çıkarsa çıksın bu ipi bana ait kılacaktım. Üzerinde varlığımın süreceği bu ipte kimse kimseye zarar veremeyecekti.

Grup grup girmiştik iki kanatlı büyük kapıdan. Güneş ışınlarının çarptığı mor ve tonlarına sahip vitrayların rengarenk yansıması zemine düşerek koca antreyi büyülü bir yer gibi gösteriyordu. Hemen ilerimizde geniş, birkaç basamağın ardından sağa ve sola ayrılan merdivenlerin başında dik duruşlu, gözlüklü, saçları ensesinde sıkıca toplanmış, hafif kilolu bir kadın vardı.

Gözlüklü kadına adımlayıp yanına geldiğimizde Zümra ve Cihan'ın eline birer kağıt parçası verdi.

"Varis adayı ve Gardiyan'ı sağdaki, Yandaş ve Gardiyan'ı soldaki merdiveni kullanınız."

Zümra ve Cihan hareketlendiğinde sessizce onları takip ettik. Merdivenleri teker teker çıkıp sağdaki merdivenlere yöneldiğimizde başımı geriye çevirerek Arsal ve Cihan'a baktım. Arsal'la göz göze geldiğimde bana sıcacık gülümsedi.

Neden ayrıldığımıza anlam veremeyerek tedirgin olmuştum. Bakışlarımı önüme çevirdim ve Zümra'ya eşlik ettim. Dışarısı kadar olmasa da soğuk, dar, uzun koridorda ulaştığımızda Zümra bakışlarını kapılarda gezdirdi.

Birkaç adımın ardından durduğumuzda önce elindeki kağıda, sonra kapının yanında roma rakamıyla kazılmış 004 numarasına ve hemen yanında gümüş işlemeli göz simgesine baktı ve bana dönüp gülümsedi.