7| Taehyung'un Planı

14.4K 1.4K 854
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar!

Henüz yaşınız küçükse ve içinizde bastıramadığınız bir enerjiniz varsa, hayat size güzel olurdu. Aynı şu anda Taehyung ve Jungkook'a güzel olduğu gibi. Kim ailesi her zamanki rutinlerinden biri olan 'sakin saat' rutinine oturmuşlardı. Bir saat boyunca tüm aile salonda oturur, büyükler kitap okur, küçüklerse resim yapardı. Salonda hakim olan bu mutlak sessizliğe yeni dahil olan Jin, elindeki kitaptan başını kaldırıp ailesine göz attı usulca.

Bugün ki otopark macerasından sonra delicesine utandığı eşi tam karşısındaki koltukta oturup elindeki formları okuyor; Yoongi, Hoseok, Taehyung ve Jimin kitap okuyor, Jungkook'sa poposunu havaya dikmiş bir halde resim çiziyordu. Bu manzara sevimli geliyordu Jin'e, lakin bu düşüncesini henüz unutmadan yanına gelen Taehyung'la kendisini hain bir planın parçası olarak bulmuştu.

"Anne! Canım sıkıldı." Taehyung yerde sürünür vaziyette koltuğa sırtını dayayarak halıda oturan Jin'in kolunu çekip mızırdandığında Namjoon kirpiklerinin altından bu manzara bakıp iç çekmişti, oğlu yine bir şeyler karıştırıyordu. Jin'se çocukların ona çekinmeden böylesine cesur yaklaşmasını seviyordu. "Ne oldu bebeğim?" dedi elindeki kitabı kaldırıp koltuğa koyarken.

"Canım sıkıldı... Lütfen benimle oyun oyna." Jin, Taehyung'un karşı konulamaz bakışlarına maruz kaldığında kafasını hafifçe sallayıp ayağa kalktı, tam bu sırada Jungkook'ta işareti alarak Hoseok'u ayağıyla dürtmüş ve paytak adımlarla Jin'in yanına gelmişti. Hoseok'ta numaradan esneyip kitabı kapattığında Namjoon babasına şöyle bir baktı. "Ay, benimde uykum geldi. Jin babacığım bende oynamak istiyorum."

"Tabi Hobie-ah, gel buraya." Jin, Taehyung'un çekiştirmesine daha fazla dayanamadan ayağa kalktığında bir elinden Taehyung, diğerinden de Jungkook tutmuştu. Büyük adam çocukların onu arkaya bahçeye götürmesine izin verdiğinde arkada şaşkın gözlerle gidişlerini izleyen Jimin'den bir haber oynayacakları oyunu tartışıyorlardı.

Jimin'in gözleri arkalarında takılı kaldığında küçük dudakları hafifçe büzülmüş, kaşları da çatılmıştı. Normalde Taehyung kendisi olmadan bir oyun oynamazdı, lakin şimdi hiç Jimin'e bakmadan gidivermişti. Jimin bozulan morelini umursamadan önündeki kitaba odaklanmaya çalıştı, ancak bir türlü onu nasıl bırakıp gittiklerini anlamıyordu.

"Jimin, sen neden gitmiyorsun peşlerinden?" Namjoon elindeki son dosyasının kapağını açarken küçük oğlunun çatılan kaşlarını fark edip sormuştu. Jimin babasına cevap olarak kısaca omuz silktiğinde yanında kitabına oldukça dalan Yoongi'ye bakıp oflamıştı, Yoongi en sevdiği kitabı okurken onunla ilgilenmezdi ki. "Sende git istersen, bu seferlik kitap okumak zorunda değilsin." Namjoon oğluna son kez içten bir şekilde bakıp tekrar dosyasına döndüğünde Jimin kararsızlıkla kıpırdanmıştı. Burada kitap okumak yerine orada kardeşleriyle oynamak daha makul gözüküyordu. Yerinden heyecanla kalkıp dudaklarını Yoongi'nin yanağına bastırarak odadan koşarak çıkıp heyecanla arka bahçeye gelmişti.

"Jin Anne! Hayır öyle değil!" Taehyung'un tiz sesi bahçeyi doldurduğunda Hoseok ve Jungkook yerde gülmekten iki büklüm duruyorlardı. Taehyung sesini kalınlaştırıp devam etti. " 'Verin bana altınlarımı pis korsanlar!' diyeceksin."

"Öyle dedim zaten Taehyung-ah." Jin elindeki plastik kılıçla havaya rastgele çizikler atarken kendine ciddi bir şekilde bakan çocuğa döndü. Taehyung kafasını hiddetle sallayıp Jin'in ince sesini taklit edip kahkaha atmıştı. Bu adam kesinlikle onu çok eğlendiriyordu.

"Bende oynamak istiyorum!" Yanlarına hoplayarak gelen Jimin, Taehyung'un gözlerine bakarak sessiz bir izin istediğinde kardeşi ona üstün körü bakıp omuz silkmiş ve tekrar Jin annesine dönmüştü. Jimin aldığı bu tavır karşısında üzülsede belli etmeden yerde oturan Jungkook ve Hoseok'un yanına giderek ortalarına zorla çömelmişti. "Ne oynuyorlar?" dedi fazla çocuksu ve merak kokan sesiyle. Jungkook omuz silkerken, bunu Taehyung'tan görmüştü ve acayip havalı gözüktüğünü düşünüyordu, Hoseok'sa Taehyung'un planına uyarak ona bakmadan resmi bir şekilde cevaplamıştı. "Görürsün."

Family |Bangtan|Where stories live. Discover now