DÖNÜŞ-3-

1.3K 64 11
                                    

"Meyve suyu mu istersiniz yoksa çay mı?"

Yağmurun kahvaltı masasına oturmadan ben ve yanımdaki Allahın cezası Murat adındaki adama sorduğu soruyla kollarımı kavuşturdum.

"Çay olsun kuzkuz"dediğinde gözlerimi devirip kaşlarımı çattım ardından bir kaç homurtulu sesler çıkardım.

"Melis sen?"

"Bu uyuzlukla hanımefendi anca kezzap içer kuzkuz"diyerek yanımda konuştuğunda sinirle ona dönüp kaşlarımı daha da çattım.

"Bu uyuzluklar sayende oldu farkında mısın? Pis sapık"dediğimde oda aynı şekilde kaşlarını çattı.

"Sapık mı? Müsadenle düzelteyeyim orası benim dairem yattığında benim yatağım"dediğinde masanın üstündeki bıçağı refleks olarak elime alıp kalın tarafını masaya vurdum.

"O daire benim dairem, yatakta benim yatağım bay çok bilmiş. Tapuda bile koskoca ismim var"dediğimde oda masadaki bıçağı alıp benim yaptığım hamleleri yaptı.

"Yanlışın var ukala şey, bu dairenin yani Yağmurların dairesinde senin adın var, üst dairede Yiğit Albay diye birinin adı var"

"Emir şuna açıklar mısın dairenin tapusu kimde"diyerek Emire sinirle döndüm. O ise elinde gazetesiyle sanki 60'ların sonuna dayanmış dedeler gibi bir bize bir gazeteye bakıyordu.

"Murat doğruyu söylüyor Melis. Sen İngiltereye gidince otomatikman işlemler de durdu"dediğinde nefesimi dışarı verip saçımı düzelttim.

Yanımdaki bay bilmişte zafer kazanmışçasına sessizce gülmeye başlamıştı.

"Ben sigara içmeye gidiyorum"diyerek masadan kalkıcakken Yağmurun önüme meyve suyu koymasıyla gözlerimi ona yönelttim.

"Bu evde sigara içmek yasak ayrıca kahvaltı etmeden de içmek yasak"dediğinde yerime tekrardan oturup memnuniyetsizce meyve suyumdan yudumladım.

Yağmurda memnun olmuşcasına karşımdaki sandalyeye oturup gülümseyerek hem bana hemde yanımdaki gereksize bakıyordu.

"Valla bu akşama kadar vaktiniz var, malum biliyorsunuz akşam düğün var bence düğünden önce konuşup halledin sonra eve geldiğinizde o enerjiyi bulamayabilirsiniz"dediğinde meyve suyumdan bir yudum daha aldım.

Yanımdaki gereksiz sağolsun sabah sabah iştah bırakmamıştı!

"Yağmurcuğum konuşmamıza gerek yok biliyorsunuz ki ben 5 senedir orada yaşıyorum ve bundan sonrada hep orada yaşayacağım sonradan gelip çöreklenen kişi yanımdaki ukala"diyen gereksizle sinirle tekrar ona dönüp meydan okurcasına konuştum.

"Bana bak gereksiz şey eğer bir daha bana ukala dersen yemin ederim seni mahfederim ayrıca o daire benim oda da benim sen istediğin kadar konuş dur, o odanın sahibi benim bunu herkes biliyor"dediğinde oda kaşlarını çatmıştı.

Eğer Yağmur ve Emir şuan yanımızda olmasaydı birbirimizin üstüne çıkıp öldürebilirdik.

Bir süre birbirimize kötü bakışlar attıktan sonra Emirin sesiyle ikimizde o tarafa doğru döndük.

"Bu oda da daire de cidden sinirimi bozmaya başladı. Koskoca daire biz Yağmurla nasıl bir daireyi paylaşıyorsak sizde paylaşabilirsiniz, ev arkadaşı gibi düşünün. Oda işine gelirsekte yazı-tura atın kaybeden de bir yan odaya geçsin"

"Saçmalama Emir yan oda ne kadar havasız ne kadar rutubetli bilmiyor musun sanki"

"Yapacak bir şey yok Murat, ne Melis gidicek bundan sonra ne de sen hemen gidiceksin o zamana kadar ya aynı dairede yaşarsınız ya da sen babanın yanına gidersin"diyen Emirle Murat memnuniyetsizce kabul etti fakat bu seferde ben karşı çıktım.

DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-Where stories live. Discover now