"Yani kısaca iki holdinginde ortaklığını bozmamak için, Mehmet beyin bilgisi üzerine binaların inşaatı başlayacaktır" diyerek elimdeki dolma kalemin kapağını kapatırken karşımda yayılmış olan Murat gülerek konuştu.
Onun Mehmet beyin oğlu olduğunu ve bu holdingin mühendisi olduğunu öğrendiğimden beridir içimden milyonlarca küfürler edip, milyonlarca dal sigara bitirmişimdir.
Bu nasıl olabilirdi?
Evde yüzünü gördüğüm yetmiyor gibi birde iş yerinde dakika başı dibdibe olacaktık!
"Ben bu binaların tasarımını kabul etmiyorum"
"Pardon?! Anlamadım?" diyerek masada hafiten eğilirken Mehmet bey oğlunu uyarır tonda hafiften öksürdü.
Fakat Murat düzeltmek yerine aksine daha çok yayılıp konuşmasına devam etti.
"Ben bu binaların tasarımını onaylamıyorum Melis hanım? Binaların yapıları aşırı geniş ve yüksek, böyle bir arazi bulmamız imkansız hadi araziyi geçtim, etrafa verilecek zararlarıda göz önüne almamız lazım!" dediğinde masadan onaylayan sesler yükseldiğinde tek kaşımı kaldırıp dolma kalemimi masada tıklatmaya başladım.
"Kusura bakmayın Murat bey fakat dediklerini anlamadım? Ne tür çevreye zararlar gelecek?!"
"Bir çok ağacın kesilmesi gibi mesela"
"Böyle bir şey asla olmayacak" dediğinde yerinde dikleşip yüzünü ciddi bir ifade aldı.
Muratı ilk defa böyle ciddi bir şekilde görüyordum.
"Emin olun ki olacak, tasarımlarınızdaki ölçümlere bakın, genişliği çok fazla"
"Binayi ben tasarladım Murat bey ve.." diyerek cümleme sert bir ses tonuyla başladığımda Muratta aynı şekilde sert bir ses tonuyla sözümü kesti.
"..ve bu holdingin mühendisi olarak ben bu binayı inşaa edilmesini onaylamıyorum" dediğinde gözlerimden alevler çıkarak kalemi sert bir biçimde masaya koydum.
Bu hareketimin üzerine Mehmet bey toplantıyı bitirip ikimizlede ortak bir noktaya varmak adına konuştu.
Fakat ne Murat ne de ben ortak bir noktaya yanaşıyorduk.
"Bu binanın yapılmasını çok istiyorsunuz Mehmet bey fakat sevgili mühendisimiz kabaca tabirle işimize taş koyuyor" diyerek sinirle sandalyeden kalkarken Muratın sert mizahçı anında kaybolup tekrardan yayıldı.
"Doğa binadan daha önemli Melis hanım" dediğinde ellerimi masaya koyup üzerine eğildim.
"Hiç bir ağaca zarar gelmeyecek!" diyerek aniden bağırdığımda Muratın gözünden hızla bir sinir akımı geçti ve aniden ayağa kalkıp oda ellerini masaya koyup yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Sen sadece iç yüzünü biliyorsun Melis, dış yüzüyle bak binaya!" dediğinde bir şey demeyip kaşlarımı çattım. Bu hareketimle toplantı odasından hızla çıkıp Mehmet beyle beni yalnız bıraktı.
"Melis hanım bu binayı istiyorum bunu en iyi siz bilirsiniz ama Murat beyin de doğruluk payları var" diyen Mehmet beyle yerimde dikleşip hafiften gülümsedim.
"Siz rahat olun Mehmet bey, en doğru şekilde o bina inşaa edilecek" diyerek bende toplantı odasından ayrıldım ardından odama hızla geçip masada duran bir kaç kağıdı sinirle yere fırlattım.
Gecenin intikamını alıyordu sanki!!
Şerefsiz pislik..
Sinirle ellerimi saçlarımın arasına sokarken kapının bir anda açılıp Ebrunun bağırmasıyla kapıya baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-
RomanceDönüş.. Ne kadar güzel bir kelime aslında, uzun süredir ait olduğun yerde olmadığını ve artık ait olduğun yerde olacağının kelimesi.. Tam tamına 5 koca yıldır yoktum ait olduğum yerde.. Ama artık dönüyorum.. Hemde daha güçlü bir şekilde.. NOT: B...
