"Şimdi bacım, adam doğruyu söylüyor yani biz burada çok pirofisyonel çalışıyoruz" diyerek karşımda bana burnundan kıl aldırmayan 50'li yaşlarında olan pala bıyıklı inşaat görevlisiyle sıkıntıyla nefesimi verip alnımı kaşıdım.
Yazın sonlarına gelmemize rağmen havanın cehennem sıcağını umursamayarak Muratın peşine takılmış, şantiyeye gelmiştim ve gördüğüm manzara korkunç bir haldeydi.
Binaların şekli çizdiğim şekilden tamamen farklı bir şekilde inşaa edilmişti.
"Ya ustam neden anlamak istemiyorsun? Ben bu binaları kaç ay evvelden yolladım size, şekiller böyle miydi?" dediğimde yanında kıkırdayan Muratla hafiften karnına dirseğimi geçirip bıkmış halde karşımdaki adama baktım.
"Ya bacım he senin çizdiğin gibi he böyle böyle ne fark edecek bina binadır" dediğinde gözlerimi kapatıp Murata döndüm.
"Ya bu binalar düzelir Murat ya da burayı yakarım haberin olsun" dediğimde Murat göz kırpıp başını salladı.
"Merak etme hayatım halledicem ben sen rahat ol" dediğinde ellerimi belime koyup göz kırptım.
"Hayırdır? İtiraz etmedin?"
"Valla sende o potansiyeli görüyorum sen yakarsın inşaatı" dediğinde başımı sallayıp geri ustaya döndüm.
"Bak usta sana bir süre daha zaman vericez ama ne olur istediğim givi inşaa et şu binayı" dediğimde yerinden homurdanıp başıyla onayladı.
"Peki bacım peki, senin dediğin gibi olsun ama unutma biz pirofisyoneliz" dediğinde 'ya tabii tabii' diye mırıldandım.
"Selahatttin.. La Selo.. Hele bak buraya durdun inşaatı bu süslü ablamızın çizdiği gibi devam edicez" diyerek bağıran ustayla yüzümü buruşturdum.
"Süslü ablaymış... Ayrıca pirosfisyonel ne ya profesyonel o!" diyerek adamın üzerine son kez çemkirdikten sonra ilerdeki arabaya binip uzakta ustayla konuşan Murata baktım.
Bir süre sonra ıslık çala çala arabaya geldi ardından arabaya binerek parmaklarıyla direksiyonda ritim tuttu.
"Mühendisimize bak ya.. İnşaatın durumu içler acısı fakat onun şeyinde bile değil" dediğimde beni hiç takmayıp radyodan Athena-Öpücük şarkısını açıp son ses söyledi.
Bu hareketine karşı hafiften güldüğümde 'Trip yapmasana bana"diyerek şarkı sözlerini söyleyip yanağımdan bir makas aldı.
"Hadi Murat hadi Mehmet bey bekliyor" dediğimde sıkıntıyla nefes verip gözlerini devirdi.
"Yine babamın o muşmula suratını görücez yani" dediğinde tek kaşımı havaya kaldırdım.
"Ayağını kaydırırım he" dediğimde omuz silkip şarkıya devam etti ardından arabayı çalıştırıp holdinge doğru yola çıktı.
Bir süre sonra holdinge geldikten sonra Muratın hala şarkıyı söylediğini farkedip onu kolundan tuttum.
"Ya kessene sesini Murat!"
"Off aman be, evde eğlenmiyorum iş yerinde eğlenmiyorum ne yapacağım ben?" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Aynı şımarık çocuklar gibisin"
"Şımarıklık değil bu hayatım..çocuk ruhluluk" diyerek kolunu elimden çekip yürümeye devam etti.
"Ya sabır" diyerek peşinden fısıldadıktan sonra bende peşinden ilerleyip Mehmet beyin odasına girdim.
"Hoşgeldiniz" diyerek masasında evraklara bakarken Muratla karşısına geçip oturduk.
"Mehmet bey şantiye içler acısı" dediğimde Mehmet bey panikle yerinden kalkıp yanımıza geldi.
YOU ARE READING
DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-
RomantikkDönüş.. Ne kadar güzel bir kelime aslında, uzun süredir ait olduğun yerde olmadığını ve artık ait olduğun yerde olacağının kelimesi.. Tam tamına 5 koca yıldır yoktum ait olduğum yerde.. Ama artık dönüyorum.. Hemde daha güçlü bir şekilde.. NOT: B...
