DÖNÜŞ-4-

934 46 11
                                    

Murat
"Hay ben bu civcivin sözünü dinleyen aklıma sıçayım! "

"Oğlum sakin olsana"

"Nasıl olayım lan şu havaya bak bütün düğün iptal oldu"diyerek damatlar odasında bir oraya bir buraya volta atan Selime bakıp elimdeki bardakta kalan som yudum viskiyi kafama diktim.

"Ama ben o civcive dedim 'aşkım Eylül ayındayız bak yağmur yağar gel otelin içinde yapalım' dedim dedim de nerde inat işte"

" Lan bir sakin ol daha düğünün başlamasına saatler var hem bak yağmurda durdu"diyerek gayey rahat şekilde olaya müdahale ettiğimde Selim derin bir nefes verip elimdeki bardağı gösterdi.

"Abi banada bir tane doldursana"dediğinde başımı sallayıp köşedeki minibara gidip en ağır viskiyi bardağa koyup geri Selime uzattım.

"Buyur abi"

"Selim kardeşim sen Nehiri sakinleştirmeye bak kızın en güzel günü o kim bilir nasıldır"diyen Emirle Selim bir süre başını kaşıdı ardından onaylayıp odadan çıktı.

"Murat abi ben bu delinin peşinden gideyim şimdi gelin odası yerine bu hırsla gider başka yerlere gider"diyen Emirle başımla onaylayıp onunda odadan çıkmasına baktım.

Olaya bak, şansa bak!

Nefesimi verip koskoca odada gezdikten sonra kendimi yatağa atıp Amerikadaki olan hem patronum hem de sevgilim olan Lydia'yı aradım.

Telefon bir süre çaldıktan sonra şen şakrak bir sesle konuştu.

"Sevgilimm"diyerek bağırırken telefonu kulağımdan hafiften çektim ardından tekrardan geri kulağıma koydum.

"Merhaba Lydia nasılsın?"

"İyiyim Murat çok özledim seni"

"Bende seni, orada işler nasıl gidiyor? "derken bir yandan da tedirginlikle kafamı kaşıdım.

Kesin şimdi sevgililikten patronluğa adım atıcak!

" Sayende kötü Murat. Amerikaya derhal gelmen gerek, mimarlar çizimlerini çoktan yaptı her binanın kendine özgü çizimi var ama koskoca şirkette mühendis yok"

"Senin yüzünden Lydia, koskoca şirkette tek genel mühendisim sana kaç defa dedim bir kaç tane daha mühendis al diye"

"Suçlu yine ben oldum yani Murat. Hemen Amerikaya dönüyorsun anladın mı beni?"diyip beni cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapattı.

Babamın belkide bana en büyük kazığıydı bu mühendislik.

Pardon ilk kazığı beni o aptal şirkete genel mühendislik olarak koyması ve beni zorla o Lydia denilen kadınla sevgili yapması..

Sinirle yataktan kalktıktan sonra odadan çıkıp bende gelin odasına gittim fakat odadaki bağrış çağrışlardan dolayı geri dönmek adına geldiğim tarafa baktım.

"Selim ne yapıcaz biz düğünümüz mahfoldu"diyerek gözleri dolu dolu bakan Nehirle Selim kendine çekerek sarıldı.

"Sakin ol civcivim hiç bir şey mahfolmadı daha düğünün başlamasına kaç saat var bak havaya yağmur durdu hava durumunda da gözükmüyor ilerleyen saatlerde herşey istediğimiz gibi olucak"dediğinde ordakilerde onaylayan sesler çıkardı.

"Yağmur yağarsa da düğününüz devam eder"dediğimde herkes şaşkınlıkla bana baktı bu durum benide şaşırtmıştı.

"Neden bakıyorsunuz bana? Bu sizin en mutlu gününüz isterse yıldırım düşsün sonuçta siz evleniyorsunuz, en büyük hayalinizi gerçekleştiriyorsunuz varsın konuklar ıslansın"dediğimde Nehirle Selim birbirlerine baktılar ardından Nehir mutlulukla konuştu.

DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-Where stories live. Discover now