"Uçağın kalkmasına ne kadar kaldı"
"Yarım saat daha var" diyen Muratla oturduğum bankta biraz daha yayıldım ardından sıkıntıyla nefesimi verdim.
"Peki şirketi kim yöneticek?" dediğimde gülümseyerek yanıma oturdu.
"İstersen sen yönetebilirsin biliyorsun ki holdingin yarısı senin" dediğinde başımla olumsuz anlamda salladım.
"Artık kolay kolay Türkiyeden başka bir yerde yaşayamam hem ortaklığı bitirelim, sonuç olarak bu senin isteğindi"
"Saçmalama Melis, tamam başta öyleydi ama şuan o holdingin yarısını sen hakediyorsun"
"Murat, hayır..bu holding sadece senin, Türkiyeye gittiğimiz zaman ortaklığımızı bitiricez" dediğimde memnuniyetsiz vaziyette başını salladı ardından da cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı.
"Alo, Adem hemen ilk uçakla Amerikaya geliyorsun...evet bitti artık Burcuyu gömdüm..sonra anlatırım sana holdingin başında durman lazım..tamam görüşürüz" dedikten sonra telefonu kapattı ardından bankta geriye doğru yayıldı.
"Sence Burcu bir şeyler yapar mı?"dediğimde başını 'bilmiyorum' anlamında salladı.
"Aynı şirkette çalışmamız iyi oldu, evde de beraberiz sana bir şey yapamaz" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Bana zaten bir şey yapamaz"
"Melis şuanda burnunun dikine gitmenin zamanı değil bunu Türkiyede diyecektim ama bir süre yapışık kardeşim olman lazım"
"Saçmalama"dediğimde eliyle elimi tuttu.
"Bak, senin huyunu biliyorum aynı şekilde de Burcununda huyunu biliyorum, o yüzden senden böyle bir şey istiyorum"dediğinde memnuniyetsizce başımı salladım.
İkimizce sessizce uçağın kalkmasını bekledikten sonra uçağa binip uzun bir yolculuğa hazırladık.
Yol boyunca müzik dinleyip arada dizi izledim.
İzlediğim dizinin sonlarına doğru omuzuma konulan bir kafayla gülümseyerek kafanın sahibine baktım.
"Uyudun mu?" dediğimde mırıltılı sesler çıkardı, bir süre daha diziyi izledikten sonra gözkapaklarımın ağrıdığını hissedip bende aynı şekilde onun kafasına kafamı koydum.
Havaalanına ulaştıktan sonra ne ara geldiğini anlayamadığım bir arabayla eve gittik.
"Yağmura anlatacak mısın?" dediğimde başıyla olumsuz anlamda salladı aynı zaman da direksiyona ritim tutuyordu.
"Şuan değil, Adem bir Amerikaya gitsin, Burcunun planlarını öğreneyim öyle söylerim"
"Burcu bu kadar mı tehlikeli?" dediğimde göz kırptı.
"Merak etme hayatım sana hiç bir şey yapamaz"
Yolun geriye kalan kısmında konuşmayıp başımı cama yasladım, bir süre sonra evin önüne geldikten sonra Yağmurlara gitmek adına onların dairelerine çıktık.
"Acaba ilk tepkisi ne olucak?" diyen Muratla gülerek zile bastım fakat bir türlü kapıyı açan olmuyordu.
"Acaba dışarı mı çıktı?" dediğimde Murat olumsuz anlamda başını salladı.
"Emir bırakmıyor ki kızı"
"Haklısın..yoksa"dediğimde ikimizde gözlerimizi büyüterek birbirimize baktık ardından aceleyle Murat telefonu eline alıp Emiri aradı.
" Alo Emir...biz Türkiyeye geldik ama kuzkuz kapıyı açmıyor..yoksa hastanede misiniz? "diyerek konuşmaya devam etti Murat ardından da başını olumsuz salladı.
YOU ARE READING
DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-
RomanceDönüş.. Ne kadar güzel bir kelime aslında, uzun süredir ait olduğun yerde olmadığını ve artık ait olduğun yerde olacağının kelimesi.. Tam tamına 5 koca yıldır yoktum ait olduğum yerde.. Ama artık dönüyorum.. Hemde daha güçlü bir şekilde.. NOT: B...
