DÖNÜŞ-5

882 47 14
                                    

"Anladım Alex anladım saat 14.00 da orada olucağım!" diyerek bir yandan omuzumla kulağımın arasındaki telefona bağırırken bir yandan da belimdeki eteğin fermuarını çekiyordum.

"Tamam anladım gayet uslu ve cici kız olucağım sanki beni tanımıyorsun" derken histerik bir kahkaha atmamla telefonun diğer ucundaki Alex daha da çok bağırmaya başlamıştı.

"Seni tanıdığım için söylüyorum Melis! Orası Türkiye bunu sakın unutma" dediğinde gözlerimi devirip belimdeki fermuarı en sonunda çekmiştim.

"Yalnız benim kütük Türkiye bunu unutma Alex neyse ben kapatıyorum sana iyi günler" diyerek telefonu fırlattıktan sonra bavuluma gidip çıkarmadığım topuklu ayakkabılarımı çıkardım.

"Nerdesin ya nerdesin?" diyerek siyah topuklularımı ararken arkamdaki hışırtıyla gözlerimi devirip işime devam ettim.

"Sabahın köründe hasta mısın kızım sen ya?" diyerek koskaca yatakta gerinen Muratla ayağa kalkıp ona doğru döndüm.

"Sanada günaydın Murat hadi kalk artık" dediğimde Murat gözlerini hafiften açıp beni süzdü ardından da kahkaha atarak hafiften yataktan doğruldu.

"Fıstığa bak be fıstığa bak" dediğinde hafiten gülümseyerek yatağa yanaştım.

Bu hareketime karşı yerinde daha çok doğrulup bana yer ayırdı ardından çarpık gülümsemesiyle göz kırptı.

"Murat.."diyerek bir bacağımı yatağın üstüne koyup üzerine eğildiğimde başımı 'ne var?' diyerek salladı.

"Eğer bir daha bana yavşarsan seni bu yatağa gömerim" diyerek omuzundan sertçe ittirdim.

Bu hareketim çok hoşuna gitmiş olacak ki kendini kolayca yatağa bırakıp yankı yapacak derecede kahkaha atmıştı.

"Yakında benim sana yavşamama gerek kalmayacak hayatım sen kendin beni isteyeceksin" diyerek büyük bir özgüvenle konuştuğunda dudağımın kenarıyla gülümseyip bavuluma geri döndüm.

Topukluları ayağıma geçirdikten sonra masada duran sigaradan bir dal alıp dudaklarıma yerleştirip yaktım.

"Bana da bir tane atsana" diyerek yerinde aynı kalan Muratla paketi yatağa atıp salona gittim.

Sigaramdan derin derin nefesler alırken aynı anda da çizim dosyama eşyalarımı koyuyordum.

Bugün işimde daha doğrusu Türkiyedeki şirkette ilk iş günümdü.

Eşyalarımı dosyaya koyduktan sonra arkamdaki sesle işimi bitirip dosyayı omuzuma astım.

"Nereye gidiyorsun sen?"diyen Muratın sesiyle arkamı dönüp alayca gülümsedim.

"Belki sen bilmezsin ama insanoğlunun yaşaması için çalışması lazım yani kısacası işe gidiyorum" dediğimde oda alaycı bir şekilde gülümseyerek kapının yanına yaslandı.

"Senden beklenilmeyecek hareketler yapıyorsun Melis, görüntünün aksine gayet hanım hanımcık bir kızsın" dediğinde derin bir nefes verip yanından geçerek mutfağa geçtim ardından kendime kahve koydum.

"Bazen senle bu evde nasıl yaşayacağım onu çok düşünüyorum" diyerek mutfak masasına oturduğumda Muratta bir süre sonra gelip karşımdaki sandalyeye oturdu.

"Daha dur kızım dün bir bugün iki, hem ne acelen var daha birbirimize kaynaşıcaz dimi" dediğinde elimdeki fincanı sertçe masaya vurup işaret parmağımı ona doğru salladım.

"Bana bak kendimi tam ifade edemedim ama görüntümün aksine ben seçilmem, seçerim o yüzden bir daha bana sakın ucuz kadın muamelesi yapma" diyerek yerimden kalktım.Fincanı elimle alırken Murat ise kahkaha atıp konuşmasına devam etti.

DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-Where stories live. Discover now