DÖNÜŞ-17-

434 37 17
                                    

Gözlerimi yavaşça açarken bir yandan da kolumdaki acıyla yüzümü hafiften buruşturmuştum.

Bir hastane odasındaydım ve kolumda hiç bir zaman sevmediğim serum takılıydı.

"Murat.."diyerek kapının orada hemşireyle konuşan Murata seslenmemle hemşireyle konuşmasını kesip yanıma geldi.

"Hayatım.."

"Ne oldu bana?" diyerek fısıldadığımda gülümseyerek saçlarımı okşadı.

"Bayıldın" dediğinde o anları hatırlayıp gözlerimin tekrar dolmasına izin vermemek için kendimi sıktım.

"Emirlere haber verdin mi?"

"Hayır bitanem, bebekleri daha yeni doğdu ciddi bir şey olana kadar çağırmayacaktım" dediğinde başımla onaylayıp derin bir nefes aldım.

Emirlerin bundan haberi olmaması iyiydi.

Bebekleri yeni olmuştu birdr benle mi uğraşacaklardı?

"Melis 'basketbol canavarım' kim?" diyerek kaşlarını çatan Muratla istemeyerek ona yalan söyledim.

"Lise zamanında bir arkadaşım eskiden bayağa iyi anlaşırken sonradan aramız bozuldu" dediğimde inanmayarak yüzüme baktı.

"Sana kötü bir şey yapmış olmalı ki bayıldın" dediğinde hafifçe gülümsedim.

"Ondan dolayı bayılmadım, kahvaltı yapmamıştık ya sanırsam ondan" dediğimde Murat bir süre bana baktı ardından derin bir nefes alarak başıyla onayladı.

"Ne zaman çıkarız Murat, ben iyiyim" dediğimde Murat serumuma baktı.

"Serumun bitmek üzere bir de doktoruna sorayım" diyerek odamdan çıkınca yerimden hafif doğrulup köşede duran telefonumu elime aldım.

Son aramasından sonra bir daha aramamıştı, ellerim titreye titreye arayıp telefonu kulağıma koydum.

Kalbim adeta boğazımda atarken karşı tarafın açmamasıyla gözlerimin tekrar dolduğunu hissettim.

Bir süre daha çaldıktan sonra hattın düşmesiyle telefonu geri yerine koyup ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.

"Yaşıyor musun Yiğit? Gerçekten hayatta mısın?" diyerek kendi kendime fısıldarken kapının açılmasıyla gözlerimi kapıya yönelttim.

"Doktor serum bitince çıkabiliriz dedi" diyerek yanıma gelen Muratla başımla onayladım.

Kısa bir süre sonra serumun bitmesiyle hastaneden ayrılıp eve geldik.

Murat ısrarlarının üzerine beni yatağa yatırmış çorba yapıp bana içirmişti.

Son kaşığıda ağzıma verdiğinde gülümseyerek yüzüne baktım.

"Şımarırım he" dediğimde oda gülümsedi.

"Valla hayatım bu kez son istersen yerlerde sürün kılımı kıpırdatmam, bune kızım 1 gün sağlıklısın 3 gün hastasın"

"Abartma" dediğimde Muratın telefonu çaldı.

Küfürler ede eder telefonunu açıp kulağına götürdü.

"Ne var baba?....bugün gelmiyorum ben Melis hasta... O kadar mühendisin var..." dediğinde Mehmet beyle konuştuğunu anlayıp kaş göz yaparak konuştum.

"İşe git Murat, bende yokum..bugün toplantım olması lazımdı sen girersin"

"Olmaz Melis seni bu halde bırakamam" diyerek bana konuştuğunda telefonun diğer ucundan Mehmet bey bir şeyler diyordu.

DÖNÜŞ -BASKETBOL AŞKIM 2-Where stories live. Discover now