Bölüm 2

607 14 2
                                    

"Sen neyden bahsediyorsun Simay.Nereye gidiyoruz bu da nereden çıktı şimdi?"

Annem bu sorularıyla kafamı daha çok karıştırıyordu.Ama kararımdan dönemeyecektim.İstanbula gidip orada yeni bir hayata başlayacaktım.Herşey kusursuz olacaktı.

"Tamam anne bütün sorularına cevap alacaksın ama önce buradan gitmeliyiz."

"Ben hiçbir yere gelmiyorum Simay.Biz babanla çok mutluyuz.Bana deli gibi aşık görmüyor musun?"

Annem saftı gözünün önündeki sahtekar bir piçi fark edemiyordu.Ama ona gerçeği söylemeyecektim.Üzülmesini istemiyordum.

"İstanbula gideceğiz.O adam olmadan yeni bir hayat kuracağız.Hadi şimdi hazırlan da bir an önce gidelim buradan."

"O senin banan ve babanla düzgün konuş Simay."O adam benim babam değildi.Bunu kabullenrmiyordum.Tam 5 senedir.

"Bana şu adamın babam olduğunu söylemekten vazgeç anne benim babam öldü!"

Sinirlenmiştim.O adamın babam olması düşüncesi bile deli ediyordu beni.Kim bilir daha başka kaç kıza bana yaptıklarının aynısını yapmıştı.Orospu çocuğu!

"Simay tamam sakin ol.Üzgünüm.Sadece seninle gelemem."

Gelemez miydi?Beni yanlız bırakıyordu?Annem beni yanlız bırakıyordu.Harika!

Tamam öyleyse kendi işimi kendim yapacaktım.

"Harika!Tamam pekala öyle olsun anne sen bu adamla sefil hayatı yaşamaya devam et."

Koltuktan kalkıp odama yürüdüm.İnanamıyordum.Kendim gidecektim o zaman.Bilgisayarın başına geçip bilet bakmaya başladım.12 seansı bana uyardı.Sabah gidecektim.Kararlıydım.Bu evde bu adamla daha fazla kalamayacaktım.

Sabah alarmla uyandığımda saat 10 civarıydı.Yatakta doğruldum.Hala uyanamamıştım.Sonunda gözlerimi açtığımda tamamen kalktım.Geç kalmamam gerekiyordu.Seansım 12 deydi.Duş alabilirdim.Ilık suyun altına girdiğimde az da olsa rahatlamıştım.Fazla oyalanmadan duştan çıktım. Üzerime siyah bir kot ve siyah bir bustiyer geçirdim. Bavulumu yatağın altından çıkartıp tüm eşyalarımı içine tıktım.Ceketimi de üzerime giydim ve artık hazırdım.Ayağıma da siyah dolgu topuklu bir bot giydum.Gitmeliydim.Saat 11.30 da evden çıkmıştım.Anneme haber bile vermemiştim.Gerek bile duymamıştım hatta.

Evden çıkmadan önce çağırdığım taksi kapının önündeydi.Şoför arabadan inip bavulumu aldı.Bende teşekkür ederek içeriye geçtim.

"Nereye gidiyoruz hanımefendi?"

Nazikçe cevap verdim.

"Otobüs terminaline lütfen"

Yolculuk sakin ve sessiz geçmişti. Sonunda terminale geldiğimizi anladığımda ücreti ödeyip dışarıya attım kendimi.Daralmıştım.Bir an önce lanet otobüse atlayıp Ankara dan uzaklaşmak istiyordum.Şoför tekrar içeriden çıkıp bavulumu elime tutuşturdu ve tekrar yerini alıp hızla uzaklaştı. Etrafıma bakındım.Hazır mıydım? Hiç olmadığım kadar.

Ankara-İstanbul anonsunu duyduğumda bavulumu görevlilere teslim ettim ve içeriye geçtim.Gidiyordum.Son anda telefonumun çaldığını gördüm annem arıyordu.Açmayacaktım.Belki  daha sonra onu arayabilirdim.

Otobüsün motoru çalıştığında hala gergindim.6 saat boyunca ayakta duramazdım.Uyuyacaktım.Uyku huzur demekti.Belki 1-2 saat de olsa herşeyi unutup huzurlu bir uyku çekecektim.Bekle beni İstanbul ben geliyorum.Tek başıma.

TESADÜFWhere stories live. Discover now