Bölüm 5

393 9 0
                                    

Multimedya Bulut ve Semih istediğiniz birisini Semih olarak düşünebilirsiniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.benim için degerliler.teşekkürler :)

Bulut beni kantinde yalnız bıraktıktan sonra bende sınıfa indim.Sınıf fazla kalabalıktı vr oturacak bir yer göremiyordum.En köşedeki sırada bir kız elini kaldırıp "Hey buraya oturabilirsin.Yanım boş." Kıza bakarak gülümsedim.Gerçekten güzel bir kıza benziyordu.Kahverengi saçarıyla gözleri uyumluydu.Büyük kahverengi gözleriyle bana heyecanla bakıyordu. Hemen yanına oturup teşekkür ettiğimi söyledim. Arka sıramız boştu.Ama önümüzdeki sıralar tamamen doluydu. Bunlar tenefüse çıkmaz mıydı? Ben kendi kendime düşünürken kız konuştu:

"Selam , ben Merve." dedi elini uzatarak.Uzattığı elini sıkıp konuştum:

"Simay." dedim kısa keserek.Bu sırada zil çalmıştı ve herkes içeriye doluşuyordu.Bulut sınıftan içeriye bir arkadaşıyla birlikte girerken gözleri beni buldu.Hemen gözlerimi kaçırarak bacak bacak üstüne attım.Bulut ve arkadaşı arkamızadaki sıraya oturunca rahatsızca kıpırdandım.Lanet olası!.Hoca gelmeden önce Merve bana sınıftakileri tanıtıyordu.Önümüzde -Mervenin tabiriyle-iki tane inek öğrenci oturuyordu.Sınıfın diğer ucunda ise bir kız topluluğu vardı.Merve neden orada değildi bilmiyordum.Belki de çekingendi.Biz Merve'yle konuşurken arkadan Bulut seslendi.

"Simay bakıyorum da çabuk alıştın.Nasıl beğendin mi bari?" Otomatikman arkama döndüğümde yanında oturan çocuk Bulut'a bir şeyler söylüyordu."Dostum sen bu kızı nereden tanıyorsun? Beni de tanıştırmaycak mısın? Ayıp ediyorsun ahbab." dedi ve elini uzattı tekrar konuşmaya başladığında onun gözlerine bakıyordum.

"Ben Semih , güzellik." dediğinde Bulut koluna bir yumruk atmıştı."Bu ne içindi dostum" Bulut 'kapa çeneni' dermiş gibi bir şeyler yapmıştı -o nasıl oluyor en ufak bir fikrim yok djdjdj- O sırada içeriye kızıl saçlı fiziği mükemmel bir kadın girdiğinde herkesin ayağa kalkmasından hoca olduğunu anlamıştım.Derste bazıları dersi dinleyip not alıyorlardı.Diğerleri de dersi kaynatmaya çalışıyordu.Eh sanırım başarılı oluyorlardı.Zaten hocanın da pek taktığı söylenemezdi.Dersin ortasında kapının pat diye açılmasıyla irkildim.O sırada Bulut'un mırıldandığını duydum:

"Geldi denyo." Tam arkama dönecekken Merve konuşmaya başladı.

"Kutay.Manyağın tekidir.Okulda herkes ondan korkar.Hocalar da ses çıkartmaz.Kutayın arkasındaki iki manyak ta Emirhan ve Ömer.Onlara bulaşmamanı öneririm Simay.Demedi deme." Bu uzun açıklama kafamda yankılanırken zil çaldı.Anlaşılan Bulut'da Kutay'ı sevmiyordu.Ya da kim seviyordu mu demeliydim bilemedim.Merve tekrar konuştuğunda yüzüne baktım.Kutay'ı merak etmiştim.

"Haydi.Kantine çıkalım.Kurt gibi açım." Merve kantinden bahsedince benimde karnımın aç olduğunu fark ettim."Tamam geliyorum." dedikten sonra çantamdan cüzdanımı çıkartıp sınıftan çıktım. Kantine geldiğimizde Bulut ve Semih'i görememiştim.Merve bize tost almaya gitmişti.Merve bu kadar çabuk gelemeyeceğine göre yanımda oturan kimdi? Hemen kafamı yanımda yayılmış olan Kutay'a çevirdim.Bu da neydi şimdi?

"Hey napıyorsun?" Herkes ondan korkuyor olabilirdi ama bu her istediğini yapacağı anlamına gelmiyordu! "Sana da merhaba Simay." Bu salak adımı nereden biliyordu.

Tam cevap verecekken Mervenin sesiyle arkama döndüm."Simay bahçeye çıkıyorum , gelirsin" dedi bende başımı onaylar biçimde salladım.Kutay'dan kurtulmam gerekiyordu.Tam kalkacakken kolumdan tutmuştu.O kadar güçlü ve sıkı tutuyordu ki yerime tekrar oturmuştum.Moraracağına emindim."Bir daha görüşeceğiz." dedi sesinde alaycı bir ton vardı.Daha ilk günden umarım başıma bela almamışımdır.Yanına Emirhan ve Ömeri de alıp kantinden çıktı.Bende adımlarımı hızlandırıp Merve'nin yanına oturdum.Bahçede basket oynayan Bulut gözüme çarptı.Basket mi oynuyordu yoksa öylesine mi oynuyordu.Bunu daha sonra soracaktım.Merve derin bir nefes aldı ve konuştu.

"Kutay sana ne söyledi?"dedi kızmış gibiydi."Hiç sadece tanıştık." dedim fazla abartacak bir şey yokmuşçasına."Umarım öyledir."dedi bende fazla uzatmadım.İkimizde tostlarımızdan büyük bir ısırık alıp yemeye devam ettik.Zil çaldığında sınıfa çoktan girmiştik.Kutay ortalıkta gözükmüyordu.İçimden umarım gitmiştir diye geçirirken sınıftan içeriye Bulut girdi.Sırasına oturur oturmaz konuştu.

"O dangalakla napıyordun." Kutay'dan bahsettiğini anlamak zor olmamıştı.Gözlerinden ateş çıkıyordu.Neden herkes aynı tepkiyi veriyordu. Altı üstü konuşmuştuk."Dangalak?" dedim neyden bahsettiğini biliyordum ama anlamamış ayağına yatacaktım.Bana hâlâ sinirli bakarken tekara konuştum "Hıı sen Kutay dan bahsediyorsun.Bir şey yapmıyordum sadece tanışıyorduk."dediğim sırada Semih sırasına oturdu ve "Sorun ne güzellik" dalga geçtiğini bildiğim için sesimi çıkartmıyordum.Ben cevap vermeyip önüme döndüğümde Semih'in Bulut'a bakıp somurttuğunu tahmin edebiliyordum.Kısa sürede tanımıştım hepsini. Son dersteydik artık okuldan çıkıp yastığa başımı koymak ve huzurlu , uzun bir uyku çekmek istiyordum.Hoca derse girdiğinde başımı sıraya koydum ve düşündüm. Kutay tehlikeliydi.Ömer ve Emirhanı daha tanımamıştım.Onlarla da tanışacaktım.Daha beni kimse tanımıyordu.Hoca derse girdiğinde kendimi tanıtmamı istemişti. Hiçbiri bunu istemezken bu adam ne diye istemişti. Beni tanımak isteyen yanıma gelip konuşurdu. En nefret ettiğim şeydi.Sızlanmalarıma rağmen tahtaya kalkıp o saçma şeyi yapmıştım.Daha sonra yerime oturup derin bir oh çekmiştim.Son ders olduğu için önüme önceden çıkarttıgım sarı telli defteri çantama koydum.Zil çaldığında çantamıda alıp dışarı çıktığımda Merve yanıma gelip "Beni hergün Bulut bırakır eve.Evlerimiz yakın sende gelsene." Bulut Merve'ye seslenirken o üçünün kardeş gibi olduklarını gördüm.Bulut yanımıza gelirken Merve " Bulut Simay'ı da bıraksak olur mu. Daha yeni ya İstanbul'da karıştırır şimdi." Bulut onaylar gibi kafasını salladığında Mevre küçük çocuklar gibi ellerini çırpıp sevinç gösterisi yaptı.O arabaya koşarken bende etrafıma bakıyordum.Kutay'ı gördüğümde gözlerimi hemen kaçırıp arabaya bindim.Semih ve Merve arkadaydı.Neden ben  öne oturmuştum onu bile bilmiyordum.Semih ve Bulut aynı evde yaşıyorlarmış.Bulut küçük yaşta anne ve babasını kaybedince tek yaşamak zorunda kalmış.Semih ile küçüklükten beri tanıştıkları için Bulut'u yalnız bırakmamış.Merve de onlara yakın oturuduğu için önce ikisini bıraktı.Arabada sadece ikimiz kalmıştık.Rahatsız olmuş gibi yerimde kıpırdanırken Bulut arabayı çalıştırdı ve gazı kökledi.Kısa süre sonra benim kaldığım otelin önünde durmuştuk. Ben anlamsızca bakarken konuştu. "Burada çarpışmıştık.Bende burada kaldığını düs düşünmüştüm."dedi ve gülümsedi.Aman Tanrım.Ne kadar güzel gülüyordu.Ben hala salak salak bakarken elini gözümün önünde şıklattı ve "İyi misin , Simay" O her Simay dediğinde içimde bir şeyler oluyordu. Kısa sürede kendime gelmiştim.

"Ah!Pardon dalmışım.Teşekkür ederim bu arada yarın sana yük olmayacağım." deyip gülümsedim."Seni içeriye kadar bırakmamı ister misin.Pek iyi gözükmüyorsun.Endişelenemeli miyim?"

"Yo hayır ben hallederim.Görüşürüz ." dedim ve kapıyı beceriksizce açtım.Bu sırada arkamda gülüyordu.O gülüşünü görmek için nelerimi vermezdim.AH NE DİYORDUM BEN?!? Kapıyı kapattığımda tekerlekler bir kere boşa döndü ve sonra hızla gitti.Bende karşıya geçip otelden içeriye geçtim.Çantamın içinde anahtarı ararken sonunda bulmuştum. İçeriye geçtim ve kendimi yatağa attım.Çok tatlıydı.Hemen düşüncelerimden kurtulup banyoya ilerledim.Yüzümü yıkadıktan sonra  kıyafetlerimi yerleştirmediğim için kendime bir kez daha 'aferin' dedim ve bavulumu açtım.Karşıma annemle ve babamla olan çerçeveli fotoğrafımız çıktı.Onu çok özlüyordum.Çerçeveyi yatağımın yanındaki komodine koyduktan sonra kıyafetleri yerleştirmeye devam ettim.En altta pijamalarımı bulduktan sonra üzerimi değiştirdim.Saat geç değildi ama yorulmuştum.Uyumadan son kez fotoğrafımıza baktım ve fısıldadım.

"Sen ne derdin baba.Herşey güzel olacak."

Votelemeyi ve yorum atmayı ihmal etmeyin lütfen :))

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin