Karanlık Misafir

284 16 24
                                    

(Kitabın adını ve kapağını değiştirdim :))

Jughead'in ağzından

Sabahın ilk ışıkları yüzüme yeni vurmaya başlamıştı ki kapının çalma sesiyle yerimden sıçradım.

Yatağımda yavaşça doğruldum, gözlerimi ovuşturdum ve kapıyı açmaya gittim.

"ANNE! JELLYBEAN!"

"JB diyeceksin şapşal!" dedi Jellybean hafif alaylı bir ses tonuyla bir yandan bana sarılmak için üzerime atlarken.

Anneme de sarıldıktan sonra burada ne işiniz var der gibi yüzüne baktım.

"Sen ve babam bizi özlemişsinizdir diye düşündük Juggy." dedikten sonra bana alaycı bir bakış attı.

"Yoksa özlemediniz mi?"

Anneme bir kolumla Jellybean'e diğer kolumla sevinçle tekrardan sarıldım.

"Çok özledik..."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Vay be, Gladys ve Jellybean tekrar evde demek."

Archie'nin sorusuna onaylar anlamda kafamı sallarken bir taraftan da kafamın içindeki düşüncelerle boğuşuyordum.

Neden birden haber bile vermeden geldiler ki...

Annem ve babam en son büyük bir kavga etmişlerdi ve annem bir daha yüzünü bile göremeyeceğimizi söyleyip Jellybean'i de alıp bizi terk etmişti.

Ve annemi biraz olsun tanıyorsam sırf bizi özledi diye gururunu çiğneyip eve gelmezdi.

"Jug? Her şey yolunda mı?" kafamı kaldırıp bana endişeli gözlerle bakan Betty'e döndüm.

"Evet yolunda. Neden sordun ki?"

"Hamburgerinden bir ısırık bile almadın da ondan sordum."

Şaşkınlıkla elimde duran ısırılmamış hamburgere baktım.

Betty haklıydı. İçimde bir şeylerin ters gittiğiyle ilgili garip bir his vardı. Annemin böylece gelmesi hiç normal değildi ve altında ne varsa çözmeye kararlıydım.

Ani bir hamleyle ayağa kalktım ve bana bakan şaşkın gözlere cevap verdim.

"Lavaboya gideceğim çocuklar sakin olun"

Lavaboya gidip yüzüme soğuk su çarparken kapı örtme sesiyle kafamı bana alaycı gözlerle bakan sarışın çocuğa çevirdim.

"Selam, Jughead." Yüzünde alaycı bir sırıtış vardı ve bu yüzüne yumruk atma isteğimi her saniye daha çok kamçılıyordu.

"Chic... Bu ne hoş sürpriz." dedim aynı alaycı ses tonuyla.

Adımlarını yere bastıra bastıra yanıma geldi ve elini benim bulunduğum lavabonun camına dayadı.

"Buraya gelme sebebimi merak ediyor musun Jughead." dedi yüzündeki aptal sırıtışı biraz daha dudaklarına yayarak.

"Aslına bakarsan gram iplemiyorum" dedim ve elimi yıkamaya devam ettim.

O da omuzlarını sen bilirsin der gibi silkti.

"İlgileneceğini düşünmüştüm." dedi ve ekledi "Yani Betty ile ilgili olan bir şey seni de ilgilendirirdi bence." dediğinde yüzümü anında ona çevirdim.

"Ama madem ilgilenmiyorsun..."

Arkasını dönüp gidecekken onu kolundan çekip duvara doğru ittim.

"Sen ne saçmalıyorsun!!"

Kollarını benden kurtardı ve kulağıma fısıldadı.

"Sende benim olan bir şey var ve onu alacağıma emin olabilirsin..." demesiyle gözümün döndüğünü, üstüne atlayıp bayıltana kadar yumruklağımı ve Archie beni merak edip arkamdan lavaboya gelmiş olmasa onu belki de öldüreceğimi müdürün odasında zar zor hatırlamaya başlamıştım.

Chic kendine gelince onu da yanıma çağırdılar ve Chic beni hem şaşırtıp hem sinirlendirecek şekilde "Olur böyle sürtüşmeler, ben Jughead'i kışkırttım o yüzden ben suçluyum. Olayın büyümesine gerek yok." dedi ve bana elini uzattı.

Elini sıkmayacaktım ama yanıbaşımda duran Betty etimi kopartır gibi sıkınca mecbur sıkmak zorunda kaldım.

"İkiniz de cezalısınız! Haftasonu birlikte okulda kalmak zorundasınız! Eğer aranızda bir daha böyle bir şey yaşanırsa hiç acımam atarım okuldan!"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Bunu yaptığına inanamıyorum Jug!"

"Duymadın mı o beni kışkırttı!"

"Ne dedi!"

Kafamı önüme çevirdim. Beni onunla tehdit ettiğini söylesem büyük ihtimalle bana inanmayacak, abarttığımı söyleyecekti.

"Boşver..."

"Bak Jughead, Chic'i çocukluğumdan beri tanırım. O kimseye durup dururken sataşmaz..."

Alaycı bir kahkaha attım ve yüzümü tekrar ona çevirdim.

"Ben sataşırım ama değil mi?"

Ne dediğinin farkına varmış gibi gözlerini kocaman açtı ve açıklamaya çalıştı.

"Ş-şey ben öyle demek istemedim Jug..."

"Evine geldik Betty, iyi akşamlar..."

Neredeyse koşar adımlarla evime doğru yürümeye başladığımda arkamdan bağıran Betty'i duymamazlıktan geldim ve gözden uzaklaştım.

Karavanın kapısını hafif aralar aralamaz babamın gür sesini duydum

"PENNY PEABODY İLE İŞ YAPTIĞINA İNANAMIYORUM!!"

Penny Peabody...

Peabody...

Chic Peabody...

To Protect You // BugheadWhere stories live. Discover now