Yolun Sonu |FİNAL| Part 1/4 (+18)

450 25 154
                                    


"Onları çeteden atman umrumda değil Chic! Bir daha böyle bir şey yaşanırsa olacaklardan kork!"

"Jug..."

Jughead'in ağzından

Kulaklarıma dolmaması için tanrıya yalvardığım ses olduğum yerde donup kalmama sebep olurken içimden bunun kötü bir kabus olması için dua ediyordum.

"Jughead! Sana sesleniyorum!"

Hemen kendimi elimden geldiğince toparlamaya çalışıp gözlerimdeki dehşet dolu ifadeyi saklamaya gayet ederek yavaşça yüzümü ona döndüm.

Döndüğümde gördüğüm manzara içimde büyük bir sarsıntıya sebep olurken karşımda duran kıza dikkatlice baktım.

Yeni uyandığı için sarı saçları hafif dağılmış, gözlerinin altındaki kızarıklık beyaz teni yüzünden belirgin bir hal almıştı. Üzerinde benim tişörtüm vardı ve altındaki şortu kapatıyor, sadece tişört giymiş gibi bir izlenim veriyordu.

"Jughead? Betty neler oluyor?" diye uykulu bir sesle mırıldandı Cheryl.

Sesten uyanmışlardı.

Cheryl'in hemen arkasından gelen Sweet Pea'ye evden çıkıp bizi yalnız bırakmaklarını ima eden bir bakış attım.

Evden çıkıp bizi yalnız bıraktıklarında kendimi en yakındaki koltuğa attım ve hala iki elini neler oluyor der gibi açıp bana dehşet saçan gözlerle bakan kıza baktım.

"JUGHEAD JONES! BANA NELER OLDUĞUNU ANLATACAK MISIN?!"

Yolun sonuna gelmiştim sanırım.

Bitmişti.

Buraya kadardı.

Gözlerimle ona yanıma oturmasını işaret ettim.

O ise bana hala yüzündeki dehşet dolu ifadeyle bakmaya devam ediyordu.

"Betty... Lütfen..." diye fısıldadım ince bir sesle.

"Lütfen otur..."

Yüzündeki hesap soran bakışlarını üzerimden çekmeden yanıma oturduğunda ellerini tutup avuçlarımın arasına aldım.

"Neler oluyor Jug?" diye sordu titreyen sesiyle. Bu sefer sesinde sinir ya da öfke yoktu, sadece korku vardı. Sadece korku...

"Betty..." dedim ben de aynı yumuşak ses tonuyla. Boğazımda oluşan yumru yüzünden biraz tuhaf çıkmıştı sesim.

Birkaç kez öksürerek sesimi kontrol altına almaya çalıştım.

"Telefonda duyduğun şeyler... Bak ne kadarını duydun bilmiyorum ama sandığın gibi bir şey değil. Endişelenmeni gerektirecek bir durum yok yani. O yüzden... O konuşmayı unutsak?" dediğmde birden yüz ifadesi değişti ve öfke tekrar yüzüne hakim oldu.

Ellerini ellerimden hızlıca çekti ve ayağa kalkıp volta atmaya başladı.

"SİKEYİM JUGHEAD! NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN!"

Bana değil de kendi kendine konuşuyormuş gibi bir hali vardı ve gerçekten ateş püskürüyordu.

"ARAMIZDA HİÇBİR SORUN YOKKEN BENİ, O GÜN YANINA GELECEĞİMİ BİLE BİLE BİR KIZLA ALDATIYORSUN VE SONRA İÇİP İÇİP PENCEREMDEN ODAMA DALIYOR HER GECE RÜYANDA BENİ GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLÜYORSUN!"

Sikeyim. Gerçekten odasına gitmiştim. Rüya olduğunu sanıyordum oysa ki. Oturduğum koltuktan yavaşça kalktım ve onu izlemeye başladım.

"DÜN GECE YANIMDA UYUYUP UYKUNDA BENİ ASLA ALDATMADIĞINI VE BİR GÜN MUTLAKA BİRLİKTE OLACAĞIMIZI SAYIKLIYORSUN BUGÜN DE CHİC İLE KONUŞUP ONDAN BENİM GÜVENLİĞİM İLE İLGİLİ SÖZ ALDIĞINI SÖYLÜYORSUN. NE YAPMAYA ÇALIŞTIĞINI GERÇ..."

To Protect You // BugheadWhere stories live. Discover now