To Protect You // Bughead

Aldatılmak

Betty'nin ağzından

Jughead Güney Yakası Lisesine gideli aşağı yukarı iki hafta olmuştu ve ben onu gerçekten çok özlüyordum.

Tamam, peki iki günde bir akşamları Pops'ta buluşuyor olabiliriz ama ne yapayım işte özlüyordum.

Ayrıca arada onu okulunda ziyaret ediyordum, iyi olup olmadığını kontrol etmek için ama o zaten Serpent Kralı olduğu için endişelenmeme gerek yoktu.

Tek sıkıntım Toni Topaz adındaki yeni tanıştığım kızdı.

Aslında Serpentmiş ama güney yakası bölgesinden neredeyse hiç çıkmadığı için onu daha önce hiç görmemiştim.

Jughead Güney Yakası Lisesine gidince de o kızla yakın arkadaş olmuştu ve bu durum beni gerçekten rahatsız ediyordu.

Ama abarttığımı söyleyeceği için bunu Jughead'e hiç söylemedim...

Bugün yine Jughead'i ziyaret edecektim, dün geleceğimi haber vermiştim ama dün sesi o kadar gergin ve tedirgin geliyordu ki onu hemen görüp iyi olup olmadığını kontrol etmek istiyordum.

Güney Yakası Lisesine vardığımda hemen gazete yayımladıkları odaya yöneldim ve kapıyı açtığımda Jughead'in üzerine oturmuş onunla öpüşen bir Toni görmek tahmin edeceğim son şey bile değildi.

Benim girmemle Toni hemen Jughead'in üzerinden kalktı.

Jughead ne yapsa beğenirsiniz?

Gözlerinde alaycı bir ifadeyle önce bana sonra aşağıya doğru baktı ve hafif kahkahayla konuştu.

"Sanırım yakalandık..."

Toni ise benim yüzüme bakmaya çekinerek hızlıca odadan çıktı ve bizi yalnız bıraktı.

Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Ne hissettiğimi de bilmiyordum.

Hani çok sinirlendiğinizde biri etinize iğne batırıyormuş gibi bir his olur ya, canınız yanar.

İşte benim şu anda hissettiğim şey tam olarak buydu. Can acısı...

Jughead alaycı sırıtmasını bozmadan yanıma kadar yavaş yavaş yürüdü ve elini omzuma atmaya yeltenince suratına bir tane yapıştırmamla afalladı.

Ama yine de hiç istifini bozmadan suratına tekrar alaycı sırıtışını yerleştirdi

"Uff, birileri çok kızmış sanırım..."

Sinirden dolan gözlerimdeki yaşlara dışarı çıkmamaları için emirler yağdırıken iki elimle Jughead'i göğsünden itip kendimden uzaklaştırdım.

"İki hafta! Sadece iki hafta uzak kaldık diye beni nasıl aldatırsın! Üstelik bugün geleceğimi bilmene rağmen iğrenç ilişkinizi saklama gereği bile duymamışsın!"

"Bizim bir ilişkimiz yok Betty!"

"Öyle mi! İçim çok rahatladı doğrusu... SEN BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN! KIZ KUCAĞINDA OTURUYORDU JUGHEAD!"

Jughead'in yüzündeki alaycı ifade kayboldu ve daha ciddi bir hal almaya başladı.

"Bak Betty... Sen ve ben çok farklıyız. Şu halimize bak! Ben bir çete lideriyim, sense pembe kıyafetler giyen iyi aile kızı..."

"Bu konuyu senin doğum gününde konuşup hallettiğimizi sanıyordum Jug..."

"Bu konu halledilemez Betty, sen bu kadar masumken seni kendi karanlığıma çekemem. Bunu yapamam."

Sonrasında yüzüm dışındaki her yere bakarak konuştu.

"Ayrılalım..."

Olduğum yerde kendi kendime gülmeye başladım. Hani olur ya, olanlara inanamadığınızda kendi kendinize gülmeye başlarsınız.

Jughead elini tekrar omzuma koymak için kaldırdığında benim aptalca sırıtşım da birden yok oldu.

"DOKUNMA BANA!"

Nereden geldiğini anlamadığım bir kuvvetle tek elimle yakasını kavradım ve kendime doğru çektim.

"O zaman sana çöplüğünde mutluluklar dilerim JUGHEAD JONES..."

Jughead Jones kısmını heceleyerek ve bastırarak söylemiştim.

Sonra yakasını bıraktım ve kapıya doğru hızlı adımlarla ilerledim.

Kapıdan çıkarken arkamı dönmeden elimi havaya kaldırdım.

"Adios weirdo!"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Bunu yaptığına inanamıyorum!" dedi Veronica etrafına anlamsızca bakarken.

"Kırk yıl düşünsem böyle bir şey yapacağı aklıma gelmezdi..." diye ekledi Cheryl.

Kızlar tuvaletinde konuşuyorduk.

Archie ve Kevin'e de kafeteryada anlatmıştım ve onlar da bu duruma Cheryl ve Veronica kadar şaşırmışlardı.

"Kızlar sizi buraya sadece Jughead'in benden trajik ayrılışını anlatmak için çağırmadım."

Tek kaşlarını kaldırarak sorarcasına bana baktılar.

"Sizi buraya çağırdım çünkü kendi çetemi kurmak istiyorum ve sizin de bana katılmanızı istiyorum."