|29|

15.2K 877 26
                                    


Genç kadın aceleci adımlarla merdivenleri indi ve bahçenin çıkışına doğru ilerlemeye başladı. Havanın kapalı oluşu, ruhunu darlasa da az sonra sevdiği adama kavuşacağını bilmenin verdiği huzuru hiçbir şey gölgeleyemiyordu.

Bahçenin sonunda bekleyen siyah arabaya doğru yavaşça ilerlediği esnada arabadan çıkan Polat'ı görünce adımları hızlandı. Etraftaki kızlara göz gezdirirken kimsenin dikkatini çekmeden arabaya ulaşmaktı niyeti fakat kulağına gelen birkaç fısıltı damarlarındaki kanın bir an için tersine akmasına sebep oldu.

Polat'ın okula gelmesini kesinlikle yasaklaması gerekiyordu.

Yine de sabırlı davranarak adama doğru ilerledi ve bahçeden çıkarak ona doğru gelen adama tebessüm etti. Şu an deli gibi 'bu adam benim gelecekteki çocuklarımın babası' diye bağırası vardı fakat efendiliğini koruyarak tebessüm etmekle yetindi.

"Umarım çok beklemişsindir." dedi alayla genç kadın, aslında ne kadar beklediğini biliyordu ama hiçte umrunda değildi. O, tam iki sene beklemişti Polat'ın beklediği yirmi dakika nedir ki iki senenin yanında?

Polat'sa sırıtmakla yetindi. Yanına gelen kadına doğru hafifçe eğilip onu kendine çektiğinde fısıldayarak "Bu beklediğim dakikaların cezası!" dedi, ardından diğer kolunu da beline dolayarak saçlarına bir öpücük bıraktı. Kadının az sonra canını vereceğini bilse yine de yapardı aynı hareketleri. Sesi soluğu kesilen kadının haline gülerek geri çekildiğinde toparlanmaya çalışan Pelin'in haline bakarak gülümsemeye devam etti.

Pelin, en sonunda toparlanmayı başardığında kaşlarını çatarak adama döndü. "Sen yirmi dakika bekledin, ben seni iki sene! O zaman benim vereceğim ceza ne olacak?"

Polat, küstahça gülümseyerek "Seninle evleneceğim, ona sayarsın." dedi.

Pelin, adamın cevabına karşın birkaç saniye duraksadıktan sonra sırıtarak bir adım uzaklaştı ve saçlarını savurdu. "O sana ödül olur, ceza değil."

Beklediği son şeyse adamın derin bir nefes alarak "Doğru." demesiydi.

Bir süre birbirlerine öylece baksalarda trafikteki adamların birinin çaldığı kornayla irkilerek bu bakışması kesen ilk kişi Pelin oldu. Bir şeyler mırıldanarak arabanın kapısına uzandığında Polat'ta ona ayak uydurmuştu bile. Arabaya bindiklerinde aklına yeni gelen etrafla dışarıya baktı. Birkaç kızın olduğu grubun onlara doğru baktığını görünce sıkıntıyla arkasına yaslandı. Kemerini bağladı ve adamın yola çıkmasını bekledi.

Polat'la konuşmaya başladığından bu yana hayli yol almışlardı. Şaşırtıcı bir şekilde Polat onunla gelecek planları bile yapıyordu. Bazen düşününce saçma geliyordu kulağa ama gerçekti. Polat onunlaydı.

Beş çocuğu yedi yapmıştı. Bundan ala evlilik teklifi mi olurdu canım?

"Beni nereye götüreceğini hala söylemedin Polat." dedi kadın, bilmediği yolları takip ederken adama kaçamak bakışlar atıyordu. Henüz üstündeki tutukluğu atabilmiş değildi. Telefonda yüz yüze değildin sonuçta, atıp tutmak bedava ama şu an sesi içine kaçmış gibi çıkıyordu.

"Bir arkadaşımın mekanına… Aslında sen orayı biliyorsun. Müge'yi rezil ettiğin yer."

O kadının ismini tekrar duymak rahatını kaçırınca en başında sormak istediği ama sormadığı o soruyu tekrar gündeme getirdi. "O kadın kimdi Polat?"

Polat'ın yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. O gün sırf arkadaşının planı mahvolduğu için delirmiş ve sevgilisi olduğunu iddia etmişti ama durum bu değildi. Derman'ın kız kardeşi Müge, o gün aslında bir evlilik teklifi alacaktı sevgilisinden fakat tüm plan gül yaprakları yerine dökülen vişne suyu sebebiyle heba olmuştu.

Çaktırmadan yanındaki kadını süzdü. "Evlilik arifesinde."

Genç kadın şaşkınca adama döndü. Daha olayın üzerinden iki ay gibi kısa bir süre geçmişken o kadın dakikasında nasıl unutmuştu Polat'ı?

Genç adam, sanki kadının aklından geçenleri okumuş gibi derin bir nefes aldı ve "Müge, benim kız kardeşim gibidir. O gün sevgilisinden evlilik teklifi alacaktı fakat…" dedi.

Pelin, duraksadı fakat içinde zerre pişmanlıkta yoktu. Sadece mahcup hissediyordu. Tüm planı berbat etmiş olabilirdi ama eğer o gün delirip de planın içine etmese bugün Polat'la yan yana oturamazdı. "Allah mesut etsin."

Polat sırıtarak arabayı park ettiğinde ikiside indi. Henüz erken saatlerde olduğu için bar kapalıydı ama kafe açıktı. Pelin, adamın yanına gelmesini beklerken bir yandan da etrafa göz atıyordu.

Genç adam, kadının elini tuttuktan sonra "Bu güzel temennilerini az sonra yüz yüze iletirsin." dedi.

Pelin başta anlamasa da adamın çekiştirmeleri ile içeri girdiğinde gördüğü kadınla yutkundu.

Evlilik teklifini mahvederek, onu rezil ettiği kadınla mı tanışacaktı? Tek parça kalmak için dua etti, zira bu kendi başına gelse karşısındaki kadını acımadan parçalardı.

Çocuklarımın Babası | Texting ✔︎Where stories live. Discover now