Pelin: Sanırım vicdanımı hissetmiyorum. Masada altmış dört yerinden bıçaklayıp annemin kucağına attım.Polat: O kadar kötü müydü?
Pelin: Sana şöyle anlatayım.
Pelin: Düşün ki düğünümüz Trabzonspor'un çok önemli bir maçına denk gelecek.
Polat: Ne diyorsun kızım? Ben kontrol ettim, yok öyle bir şey!
Pelin: Polat ben mi Trabzonspor mu?
Polat: Bu da soru mu Pelin?
Pelin: Kıvırma.
Polat: Sen can içim. Sen benim bu dünyada vazgeçemeyeceğim tek şeysin. Canımın içisin. İnsan canından nasıl vazgeçsin?
Pelin: Bir an Trabzonspor diyeceksin diye ödüm koptu ama... düştüm!
Polat: Bizimkilerde pek farksız değildi. Babam karşı çıkmadı ama annem delirdi. Vakti zamanında taktığımız altınları geri alacakmışız.
Pelin: Kız kardeşinin düğününe artık.
Polat: Bende öyle dedim. O evlenene kadar kim öle kim kala diyor.
Pelin: Annenden korkuyorum sanırım.
Pelin: Ama benimki de pak farklı değil.
Pelin: Bizimkilerde mesele altın değil hava atmak. Anne tarafında çocuklardan tek üniversite okuyan benim. Bir de seninle inanılmaz övünmek gibi planları varmış.
Pelin: Kızının bulduğu yakışıklı damatla elalemin kızlarına hava atabileceğini ne düşündürdü bilmiyorum ama yemezler.
Polat: Listeyi kısaltmak zorunda kalacaklar.
Polat: Büyük ihtimalle nikaha annem altın takmakla mükellef olanları, annen benimle hava atacağı insanları çağıracak.
Pelin: Biz en son ne demiştik?
Pelin: Kaçırsana beni sen. Zaten çok bile bekledik. Nikah gününü alalım erkene, zaten evde hazır. Soğan ekmek kemiririz artık.
Polat: Halledeceğiz sakin ol.
Pelin: Ben ciddiyim. Gel kaçır beni yarın.
Polat: Ciddi olduğuna emin misin? Gelirsem kaçırmadan gitmem.
Pelin: En yakın nikah dairesine!
Polat: Bana uyar. 😏
DU LÄSER
Çocuklarımın Babası | Texting ✔︎
Humör-Tamamlandı- Pelin: O en az beş çocuğun ikisi inşallah ikiz olur. Gece seni uyandırıp onlara baktıracağım. Pelin: Çocuklarımızı birbirinden ayıramazsan da sana küseceğim. Pelin: Hatta onların da sana kızmasına sebep olacağım. Pelin: Mamalarından be...