14 | Acının Tekerrürü

27K 1.4K 409
                                    


60k olmuşuz aman aman aman...

Neyse konuşmayacağım.

İyi okumalar, bb.

İyi okumalar, bb

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

Adım Yekta.

Yirmi yedi yıl önce, bir bahar akşamı doğmuşum. İstemişler ki, kimseye benzemeyeyim ve eşim benzerim olmasın. Yekta demişler bu yüzden. 

Küçükken, yaramaz bir çocukmuşum ama sonra Emir doğduğunda abi olmanın ağırlığı binmiş omuzlarıma, uslanmışım.

Abi olmayı Emir'le deneyimledim. Aramızda çok bir yaş farkı olmamasına karşın, ona karşı hep korumacı oldum küçük yaşıma rağmen.

Sonra Caner doğdu. Masmavi gözleri vardı, onu ilk gördüğümde güzelliğine ağlayasım gelmişti. Çipil çipil bakardı, minik parmaklarıyla ellerimi tutardı ve abi olduğumu hissettirirdi.

Barış doğduğunda, artık daha tecrübeliydim. Tam anlamıyla bir abiydim, kardeşlerini her şeyden korumak isteyen bir abi. 

Sonra Tamay doğdu ve kardeşimiz sandığımız Şeyma. Onları sıcacık kollarımda sarmalama hissi hep içimdeydi, istiyordum ki hep yanımda olsunlar.

Yıllar geçti; ben büyüdüm, kardeşlerim büyüdü.

Yıllar geçti; ben değiştim, dünya değişti ve hayatımız.

Şeyma gitti, Mayıs geldi.

Ben, hep iyi bir abi olduğumu düşünürdüm. Öyle sanırdım. Fakat anladım ki, ben aslında abi olmayı hayatımın hiçbir noktasında becerememişim.

Mayıs geldi, adı gibi bahar getirdi. Ancak biz, baharın güzelliğini örseleyen bir dolu yağmuru gibiydik. 

Önce, gözlerindeki ışığı söndürdük. 

Zaten bizim yanımızda çok gülmezdi ama, dudaklarını ara sıra kaplayan o nazenin tebessüm de soldu gitti. 

Ağladı, çok ağladı.

Kimse bilmezdi, hatta o bile. Ama gizli gizli ağladığı gecelerde kapı ardından onu dinlerdim sürekli.

Yanına gitmek isterdim, narin bedenini kollarıma hapsedip, geçecek, demek ve onu tüm yaşananlardan korumak... Lakin ben o kadar abi değildim, o kadar beceremiyordum ki bu işi; yapmadım, yapamadım. 

Mayıs, güzeller güzelim, özür dilerim.

Silmediğim her gözyaşın ve soldurduğum her tebessümün için. 

Şimdi bir hastane koridorundaydım, bir şeyler sayıklıyordum ama ne dediğimi ben bile bilmiyordum. 

Ellerimde kan vardı, ellerim kan kokuyordu ve kıyafetlerime kan bulaşmıştı. 

Mayıs ÇiçeğiWhere stories live. Discover now