the other women | taegyu

how i wine pon you

beomgyu

Soobinle eve döndüğümüzde götüm üç buçuk atıyordu ama neyse ki dedem biraz ortamı yumuşattı. Babam sinirli bakışlarını atarak beni odasına çağırdı, dedem gitme dese de gitmem gerekti yoksa babam daha da kızar. Ben babamın çalışma odasına giderken üvey annem merdivenlerde kolumu tuttu

"baban seni yıldıracak ne karar verirse hayır de" dedi sessizce

"ne?"

"haruto da beklenmeyen bir bebekti, tüm hayatım mahvoldu. Okuyamadım, gezemedim, sevemedim ben kimseyi sen sakın bu hatayı yapma. Harutoyu elbette seviyorum o benim oğlum sadece seni uyarıyorum birbirimizi sevmiyoruz ama benimle aynı kaderi yaşamak zorunda değilsin, ben babanla konuşurum" dedi omzumu okşayarak

"teşekkür ederim" dedim ve yutkunarak babamın odasına ilerledim

Arkamda beni destekleyen bir sürü insan varken kaderime boyun eğmek zorunda mıyım, televizyonda gördüğüm kendini ezdirmiş dizi karakterlerinden mi olmalıyım? Babamdan ses geldiğinde içeri girdim ve karşısındaki sandalyeye oturdum, kaşları çatıktı

"doğduğundan beri hayatımda hiçbir şey yolunda gitmedi" dedi derin bir nefes alarak

Bir şey demedim çünkü belli ki devamı vardı, sonuçta hayatımızda olan tüm kötü gelişmeler benim suçum. Annemin ölmesi bile...

"annenin intiharı, teyzenin yaptıkları, ilkokuldaki başarısızların. Hepsinin başrolü sensin beomgyu şimdi bir de hamilelik eklendi, basına düşerse başımıza gelecekleri düşünebiliyor musun? Rezil olucaz"

"rezil olunacak bir şey değil? Bilerek sebep olmadım" dedim koltuğu ellerim arasında sıkarken

"bilmeyerek mi yattın alfanın altına?" diye sordu gülerek

"neden sana neler yaptı diye sormuyorsun ya da daha sonrasında sana zarar verdi mi diye?" 

"karşımda oturduğuna göre pekte bir şey yapamamış" dedi tekrar eski sinirli bakışlarına dönerek

"gitmek istemediğimde olur deseydin bunlar olmazdı"

"bebeği aldıracaksın, istemiyorum. Senin gibi bir omega baba falan olamaz, hayat başkalarını suçlamakla geçmez. Bak bana bir güne bir gün dedene kızdım mı annen gibi bir omegayla evlendirildiğim için?"

"senin evlendiklerini de görüyoruz" dedim 

"düzgün konuş çarparım ağzına"

"aldırmıyorum bebeği" dedim ayağa kalkarak

İnatsa inat, sen istemiyor olsan da kang ailesi bebeği istiyor

"aldırıcaksın, doktor bir saate burda olacak ve senin seçim hakkın yok" dedi sinirle parmağını bana sallayarak

"aslına bakarsan var" dedim telefonumu çıkararak

"ne bok yiyeceksin acaba?"

"hamile olduğumu sevgili takipçilerimle paylaşıcam" dedim sırıtarak

"saçma salak şeylere kalkışma, kapat telefonunu. Bebeği aldırmayıp ne bok yiyeceksin? Bebekle okumana izin vermem öyle saçma şey olmaz" dedi yanıma gelerek

"bebeğimin babası izin veriyorken sen ne karışıyorsun?" diye sordum masadan aldığım kalemle üstüne yürürken

"ilaçlarını almıyor musun sen?" diye sordu geri geri giderken

"yok, iyi gelmiyorlar" dedim kalemi kafasını sıyıracak şekilde fırlatırken

"delisin sen, bu yüzden sevmiyorum seni. Soobin gibi düzgün bir çocuk olsaydın seni de severdim iğrenç yaratık. Annen senin gibi bir yaratığı doğurmaya dayanamadığı için kendini öldürdü"

"senin ölümüne de sebep olayım ister misin? bebeği aldırtmak istediğini birine dahi söylersen ölümün olurum babacım " diye sordum kapıdan çıkmadan önce

Merdivenlerde beni bekleyen üvey annemin yanına ilerledim

"bebeği doğurmamı istiyor" dedim ağlar gibi

"karşı çıksaydın, direnmelisin beomgyu" dedi 

"kader" dedim kafamı eğerek

"aynı şeyleri yaşamana asla izin vermem" dedi ve babamın odasına ilerledi

İkisinin bağırışlarını gülerek izledim, yakında boşanırlar gibi. Yıllardır beceremedim ama küçük bir fasulye sorunu çözdü.

"noluyor?" diye sordu soobin yanıma çökerek

"bebeğin doğmasını istiyor babam, üvey annem de direniyor"

"anneme bak lan" dedi haruto hayretle

"ben bebeğe çok alıştım" dedim mırıldanır gibi

"teyzemi aradım, saat farkını unuttum uyanınca döner bana" dedi soobin 

"arama" dedim soobin'in elini tutarak

"saçmalama, seni bu sorumluluğun altında bırakmalarına izin vermem" 

"teyzem gelirse babam çok kızar, beni tekrar oraya götüreceğini söyledi soobin. Korkuyorum, oraya geri dönmek istemiyorum" dedim gözyaşlarımı rahat bırakırken

"oradan kastınız ne?" diye sordu 

"babam, beom'u hastaneye yatırmıştı" dedi soobin üstü kapalı şekilde

"omega genlerimin değiştirilmesi için" dedim sırıtarak

"ne? öyle bir şey mümkün mü anasını?"

"değil, verdikleri ilaçlarla denediler ama alfa yapmak yerine delirttiler beni" dedim sırıtarak

"baban da benim anneden beter haa" dedi haruto titreyerek

"annenin değerini bile haruto, annen sadece geçmişi acılı bir kadın" dedim yerimden kalkarak

"nereye?" diye sordu soobin 

"yeonjun mesaj atmış, buluşmak istiyor"

"bekle ben de geliyorum" dedi peşimden inerken

"gerek yok" desem de soobin peşimi bırakmadı

Omega olmak babamın küçükken anlattığı kadar iğrenç bir şey

____________________
beom'u masum sanıyorsanız sanmayın çünkü değil 

kafadan gidik