Taehyun
Şirketten çıktım ve havaya baktım, kış yaklaşıyordu. Onsuz ikinci kış, kendime verdiğim sözü hatırladım ve derin bir nefes aldım. Arabamı getiren çalışanıma teşekkür ettim ve sürücü koltuğuna oturdum, iki yıldır önünden bile geçmediğim evin önüne park ettim arabayı. Dün sabah soobin'in dedesi vefat etmişti, birbirimizi pek sevmesek bile kardeşi gittikten sonra bana çok destek olmuştu. Belki yerini asla söylememişti ama beni haklı bulmuş yaralarımı kapatmama yardım etti, içeri girer girmez gözlerim onu aradı
"gelmemiş galiba" dedi yanıma gelen yeonjun
"sen niye hemen buraya geldin?" diye sordum kaşlarımı çatarak
"soobinle yakınız"
"bir sevişemediniz dimi lan?" diye sordum alayla
"cenaze evinde böyle konuşulmaz" dedi dirseğini karnıma geçirerek
"gelmeyecek miymiş?" diye sordum
"bilmiyorum, soobin kötüydü soramadım"
"haruto nerde?" diye sordum
"mutfakta pide yiyor" dedi beni mutfağa doğru sürüyerek
Mutfağa girdiğimizde ağzına pide tıkan haruto ile karşılaştım, gülmemek için kendimi zor tuttum. Arkamda birini hissetmemle arkamı döndüm, bu o küçük kızdı. Beom'un kızı...
"harin mutfağa girmeyeceğiz demiştik" diyen beom cümlesini bitirdiğinde beni fark etti
Bir şey demedim ve arkamı dönerek bahçeye çıktım, köşedeki sandalyelere oturdum ve sigaramı yaktım. Sigaram bitime yaklaştığı sırada bir düşme sesi duydum ve arkamı döndüm, harin yere yapışmıştı. sigaramı söndürdüm ve hızlı adımlarla kıza yaklaştım, kollarından tutarak ayağa kaldırdım ve üstünü çırptım.
"öff sigara kokuyorsun aynı dayım gibiii" dedi
"dayın"
Muhtemelen beom'un dayısıydı
"evet benim yakışıklı dayımm" dedi ellerini kocaman açarak
"baban seni bekliyordur, içeri geç hadi"
"yok, ağlıyor o" dedi dudaklarını büzerek
"niye?" diye sordum
"dedesi atta oldu ya" dedi elleriyle oynayarak
"sen gene de içeri gir, seni göremezlerse korkarlar"
"ben seni tanıyorum biliyor musunnn?" diye sordu ellerini yüzüme koyarak
Ellerindeki çamuru yanaklarımda hissetmek sinirimi bozsa da ona belli etmedim.
"adım ne?" diye sordum
"onu bilmiyorummmmm amaaaa babamın telefonunda bir bir sürü fotoğrafın var"
"öbür baban kızmıyor mu?" diye sordum
Küçük bir kızın ağzını arıyor olmak biraz kötü hissettirse de yapacak bir şeyim yok
"öbür babam yok ki, var mı yoksa?" dedi dudak büzerek
Yoksa soobin'in dediği şey mi? Belki de öbür babası
"harin" diye seslendi beom
"babişşşşş" diye paytak paytak beom'a koştu harin
Beomgyu harini kucakladı ve yanıma geldi, cebinden bir peçete çıkardı ve bana uzattı. Onun elindekini almak yerine cebimdekini çıkardım ve yanaklarımı sildim, beom bozulsa da boğazını temizledi ve peçeteyi cebine soktu
YOU ARE READING
the other women | taegyu
Fanfiction"adın neydi?" diye sordu kang taehyun dilini ensemde gezdirirken "beomgyu" dedim gözlerimi kapatarak "her neyse" dedi ve tekrar eski pozisyona dönerek kendini sertçe içime itti Birkaç gel gitten sonra menileri içime dolarken yatak örtüsünü avcumun i...
