are you falling in love?

169 29 20
                                    

yeonjun 

"beomgyu evde mi?" diye sordum kapıdaki görevliye 

 "haberi var mı beom beyin?" diye sordu önüme dikilerek

"haber verirseniz olacak" 

Adam yanımdan uzaklaştı, ben haberi beklerken ilerdeki soobin'i gördüm

"SOOBİN" diye seslendim

Bir an irkildi ve bana döndü, kaşlarını çatarak yanıma geldi

"ne işin var senin burda? biraz da burda beom'un hayatını mahvedeyim mi dedin?" diye sitem etti

Haklı mıydı? Haklıydı ama benim başka seçeneğim yoktu, derin bir nefes aldım onu kıracak şeyler söylememek için 

"beomla konuşmam gerek" dedim 

"konuşamazsın" dedi beni iterek

"beom bey sizi arka bahçede bekliyor" dedi yanımıza gelen adam

"beom beni bekliyor" dedim aynı şekilde onu iterek

Arka bahçe olarak belirttikleri yere yürüdüğümde şok geçirdim, zengin olduklarını biliyordum ama bu denli olduğunu bilmiyordum. Gölün kenarında kedileri besleyen beom'u görmemle derin bir nefes alarak yanına yaklaştım

"çok şirinler" dedim kedileri severek

"teşekkür ederim, ne konuşmak istiyorsun?"

Olduğum yere oturdum ve kedilerden birini kucağıma aldım, kafamdaki kelimeleri tarttım. Beom da yanıma oturduğunda hafifçe ona döndüm

"özür dilerim beom, ama söylemem gerekliydi. Ailemiz bizim soyumuzdan bir çocuk olmasını çok istiyor, ben kısırım ve onlara bir torun veremem. Taehyun bu aileye çocuk falan yapmam diyen birisi şu hayattaki tek kuralı çocuk yapmamak, o yüzden bu bebek ailemizin bizi tekrar sevmesi için bir sebep"

"benim fasulyem sizin soytarınız değil, bebeği doğurmayı sadece bu evden kurtulmak için kabullendim" dedi gözünü kedilerden ayırmadan

"kötü mü davranıyorlar?" 

"babam bebeği aldırmamı istiyor" dedi sorumu siklemeden

"doğuma kadar bizimle yaşa" 

"babam ve soobin asla izin vermez" dedi omuz silkerek

"ikisini de ikna edersem tam şuan benimle kalkıp gider misin?" diye sordum ayağa fırlayarak

"orada da kardeşinle uğraşacağım, nefret ediyorum taehyundan keşke geberse"

"öyle deme ya fasülyen babasız kalmasın"

"lan keşke kalsa babasız, daha az sorunları olan bir bebek olur" dedi göz devirerek

"doğru dedin, boşver sen onu kovarız onu" dedim 

"taehyun'u evden kov, ailemi ikna et o zaman gelirim. Ha iyi bakmazsanız da o evi başınıza yıkarım"

"prensler gibi yaşatırım oğlum seni, kardeşine de bakarım" dedim ve koşarak içeri girdim

Bir köşede babamı aradım ve beom'un şartlarını anlattım, ailesiyle görüşeceğini belirterek telefonu kapattı. Tekrar beom'un yanına döndüğümde soobin ve harutonun yanımıza gelmesi ile gerildim, beni pek sevdikleri söylenemezdi. Aslında soobin'in benden hoşlandığını sanırdım ama son olanlardan sonra bana kıl oluyor, utanmasa ağzımı yüzümü kıracak

"git artık" dedi soobin bana söylenerek

"beom da benimle geliyor" dedim 

Yürek yedim geldim herhalde, adam kafama dokunsa ikiye bölünürüm

"hiçbir yere götüremezsin, adam kaçırmak olur bu" dedi haruto kaşlarını çatarak

"kendi isteğimle gidiyorum" dedi bizden tamamen soyutlanmış şekilde kedi seven beomgyu

"ya beom saçma salak konuşup durma, tamam babam biraz sorunlu ama orada daha iyi yaşayacağını nerden biliyorsun? Biz senin aileniz beom sana zarar gelsin istemeyiz, nolur gitme. Söz veriyorum kararın ne olursa olsun korurum seni" dedi soobin ağlayacak gibi"

"aile, biz aile olabilir miyiz soobin? Seni yatılı okula beni tımarhaneye yolladı daha rahat gezebilmek için, ne annemizi ne bizi asla sevmedi bu adam. Sıkıldım artık bu şekilde yaşamaktan, o adamın bana verdikleri beni düzeltmiyor soobin. Bak, onca ilaca rağmen hala omegayım üstelik hamileyim."

"sen artık yeto ulan, kendine gel. Siz demiyor muydunuz lan teyzemiz mafya diye arayın yıksın başlarına burayı" dedi haruto

"ben hiçbir şey anlamıyorum" dedim

"anlama zaten, siktir git" dedi soobin

"kardeşin benimle gelmek istiyor, zorla götürmüyorum" dedim göz devirerek

"sen olmasaydın teyzemle gitmeye ikna edebilirdim onu" dedi soobin

"gitmezdim, onu bırakıp gitmezdim" diye fısıldar gibi konuştu beomgyu

"beom sen ilaçlarını almıyor musun?" diye sordu soobin kardeşinin ellerini tutarak

"lan avcuna nooldu?" diye sordu haruto yanlarına koşarak

"kedilere ekmek doğrarken oldu" dedi beomgyu dudaklarını büzerek

Yanlarına yaklaştığımda avuçlarının pekte iyi durumda olmadığını gördüm ve korkuyla geri çekildim. Soobin beom'u kucağına aldı ve hemen içeri götürdü, ben de gölün kenarına çöktüm ve bir süre orada bekledim. Tekrar bahçeye gelen soobin  sinirle soluyarak yanıma yaklaştı, üstündeki montu çıkardı ve omuzlarıma bıraktı

"evine git" dedi tıslar gibi

"babam gelecek"

"ne bok yemeye gelecek baban? Başımıza bela mısın lan sen bizim?"

"beom burada iyi değil, ne oldu bilmiyorum ama bizim evimizde asla ona bu şekilde bakmayız" dedim 

"sizin evde yetişeni de görüyoruz" dedi muhtemelen taehyun'un problemlerinden kastederek

"onun olayları tamamen farklı, taehyun abartıyor" dedim

"kardeşinin sorunlarını bu şekilde küçümsemen hiç hoş değil, muhtemelen kendi sorunlarını o kadar büyüttün ki gözünde herkesin derdi küçücük kaldı. Hatırlatayım kısırsın diye dünyanın sonu değil ya da kardeşinin dertleri küçülmedi, aptallık etme ve çevrendekilerin dertlerini küçümsemeyi bırak" dedi yanımdan uzaklaşmadan önce

Dünyanın sonu değilmiş, ona göre hava hoş tabi. Çocuk yapmaya zorlanmakla çocuğu olmadığı için değersiz hissettirilmek aynı mı?

_______________________________

beom'un onu bırakmazdım diye bahsettiği şey bebek ya da taehyun değil aileden biri de değil. Daha sonraki bölümlerde belirtmeyi unutacağım için söylüyorum, beomun bırakıp gidemezdim dediği yaşayan biri değil. Annesinin ruhu, ilaçlardan dolayı kafası iyi değil ve kendi kafasında hala annesinin yaşadığını düşünüyor

ikinci olarak hereksiz bir şekilde söylemek istedim bu bölüm başlıkları dinlediğim şarkılardaan rastgele salladığım şeyler bölümleler alakası yok merak etmeyin yazmayı öğrenicemĞPWKGHĞJUYĞKT54REĞWSDK 

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now