bu nameler saz mı caz mı

69 9 44
                                    

beomgyu

"iyi misin?" diye sordu gözlerimi açar açmaz gördüğüm doktor

"iyiyim ama b-"

Yutkundum, alacağım cevaptan korkar şekilde korktum 

"bebeği kaybetmedik" dedi doktor elini omzuma koyarak

Gözyaşlarım akmaya başlarken içimden bebeğimi bana bağışlayan tanrıma dua ettim

"ama"

"ama ne?" diye sordum bakışlarımı ona çevirerek

"durum kritik, stresten ve korkudan uzak durman gerek. Çok iyi bakman gerek kendine"

Ellerimi hafif belirginleşmiş karnıma sardım, benim hayatımdan stres ne zaman eksik oldu ki doktor? Söz veriyorum minik yıldızım baban sana çok iyi bakacak

"eşin kapıda, seni görmek istiyor"

"girmesine izin vermeyin lütfen" dedim 

"perişan halde" 

"sizi ilgilendirmez" dedim beklediğimden daha kırıcı bir şekilde

Bütün onlara bu sebep olmamıştı elbette ama onunda payı vardı, ikimiz el birliğiyle bebeğimizi tehlikeye attık. Berbat ebeveynler olma konusunda emin adımlarla zirveye çıktık ve ben şuan onu görebilecek bir halde değilim, kızamam onu görünce. Sarılasım, ona sığınasım gelir her zaman olduğu gibi. O ise her zaman olduğu gibi ben ona yaslandığımda geri çekilerek düşmeme sebep olur

"BEOMGYU, İZİN VER GİREYİM SEVGİLİM" 

Taehyun'un bağırışları artarken duran gözyaşlarım tekrar akmaya başladı, ayağa kalktım sakince ve kapıya ilerledim. Kapı açıldığında taehyun'u gördüm, doktorun bahsettiği kadar kötü durumdaydı

"harin iyi mi?" 

Taehyun bir şey demeden sarıldı bana, kollarını sımsıkı sardı belime. Öyle güzel sarıldı ki gene ona yaslanabileceğimi düşündüm

"iyi, soobinlerle kalıyor"

"sana çok kızgınım taehyun"

"anlıyorum bebeğim"

"sana sığınmaktan korkuyorum"

"seni ciddiye almadım"

"yoruluyorum taehyun, senden uzaklaşmak istiyorum"

"izin vermem beomgyu, bu kez kendini benden uzak tutmana izin vermem. Biliyorum yapıp yapıp toparlamaya çalışıyorum, biliyorum snei yoruyorum ama söz veriyorum bu kez son beomgyu. Bir daha asla bana sığınmaktan pişman olmayacaksın"

"yeonjun nerede?"

"sen bu bir ayda olanlardan uzaksın tabi" dedi derin bir nefes vererek

"ne bir ayı?"

"içeri girelim de anlatayım sana her şeyi" dedi

Belimdeki kollarını sıkılaştırarak kucağına aldı beni, içerdeki yatağıma yatırdı ve yanıma uzandı. Kafamı göğsüne yasladım, bu sefer yorulur yorulmaz ondan kaçmayı değil de onun kollarında dinlenmeyi seçtim. Saçlarımı okşadı bir süre

"yeonjun'un yanına gittiğimizde çoktan ameliyata girmişti, ancak akşam çıkabildi ameliyattan. Hemşire içerden fırlayıp kan sormaya başladığında soobin'i görmeliydin, korkudan kireç gibi bembeyaz kesildi suratı. Yeonjun oradan çıkana kadar ikimizde hayattan kesildik, yeonjun ameliyattan çıkıpta doktor ameliyatın iyi geçtiğini anlattığı sırada telefonum çaldı, teyzendi arayan. Bir ton sövdü saydı soobinle bana ardından da o malum orospu evladının seni kaçırdığını söyledi, yemin ederim ayaklarımın bağı kesildi gyu. O an aklım senin söylediklerin ama benim umursamadıklarım geldi, canımı alsın diye dua ettim allaha ama kabul olmadı. İlk uçakla koreye döndük, harin ve cheol'ü o gördüğüm o ilk an kanım çekildi beomgyu. Kılına zarar gelse dünyayı yakacağım kızım yorganın altında saklanmış biz adım attıkça titriyordu. O günden sonra günlerce seni aradık beomgyu, bir ay boyunca her yerde seni aradık."

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now