Daylight

118 14 8
                                    

beomgyu

"bir an hiç uyanmayacaksın sandım" dedi gözlerime öpücük konduran taehyun

"kaç saattir uyuyorum ben?" diye sordum kollarımı ona sararken

"kaç gün diye soracaktın herhalde" dedi taehyun dudaklarını dişlerken

"sen kendini iyice edward belledin"

"kalır yanım var mı?" diye sordu yanağını yanağıma sürterek

"edward daha yakışıklı" dedim şakayla

"GİTTE EDWARDA VER" dedi kendini yataktan atarak

Gülerek uzandım ve yerdeki haline baktım,dilini çıkarmış ölu taklidi yapıyor

"elli yaşında adamsın, az bir dik duruşun olsun"

"sen beni beğenmiyorsun artık, önce edward şimdi yaşlı muamelesi. Başkası mı var?" diye sordu alayla

"kaç gündür ölü gibi yatıyorum, yorganın beni sikmesi bu dediğinden daha olası"

"iki gün oldu, ben birazcık daha devam ettiğim için senin bayıldığını fark etmemişim"

Durumun acılığına gülmek için ayağa kalktım ve yıkanmış olduğumu fark ettim

"bir de yıkayıp geri mi yatırdın? Ölü yıkar gibi" dedim yerdeki sevgilimi tekmeleyerek

"görevli odayı temizlerken, banyo fantezisi yapıyoruz süsü vermek zorunda kaldım. NELER ÇEKTİĞİMİ BİR BEN BİR DE ŞU GÜZEL YÜZÜN BİLİYOR" dediğinde geçte olsa yüzüme yaptığı adice şeyi anladım

"keşke kadın beni görüp, sikerek sevgilisini öldürdü diye polisi arasaydı"

"aşkım sus lütfen karnındaki bebeğimiz korkacak"

"bebek? Lan utanmadan hamilelik testi falan mı yaptın bir de. Adam resmen benimle evcilik oynamiş, olayın korkutuculuk seviyesi nirvana şuan"

"kocacım, çok afedersin öyle bir siktim ki hamile kalmaman olanaksız" dedi ayağa kalkarak

"harin'e babanı sike sike bayılttım dedin mi?"

"yok, baban uyuyan güzel oldu dedim"

"sevindi mi lan?"

"babam babamı öperek uyandıramadı gerçek aşkı değil diye ağladı"

"sen ne dedin dürüstlük timsahı"

"naz yapıyor dedim"

"hadi kalk kızımıza gidelim"

"hmm bizi babalıktan reddetti" dedi taehyun saçlarını karıştırarak

"seni dövmek istiyorum" dedim bir anda kucağına atlayarak

"bir hafta daha yatmak ister misin? Hazır kızımız bizden soğudu"

"yat bu kez ben seni uyuyan güzel yapıcam" dedim çenesini ısırarak

"AÇIN KAPIYI POLİS"

"NOLUYOR TAEHYUN?" diye sordum korkuyla

"ankaraca konuşuyorlar anlamadım, dur ben biraz biliyorum" dedi ve kapıyı açtı

Polis kıyafetli kişiler içeri girdi

"nabün beya?" diye soran taehyunla adamlar birbirine baktı ve taehyun'a kelepçe takarak odadan çıkardılar apar topar

Arkadan giren adamda bana bir iki bir şey söyleyerek odadan çıkardı, çıkarken temizlikçi karıya baktım ve içimden beddua ettim. Hanım bu programı benim kızım izliyor yalnız, onun psikolojisini düşünebiliyor musun?

Karakola geldiğinizde taehyun'u önce içeri attılar fakat benim babasıgili aramam ve babasının tanıdıklarınız ortaya katmasıyla yarım saat içinde taehyun içerden çıktı, çıktı çıkmasına da bizim fotoğraflar çoktan her yere düştü. şok şok şok koreli iş adamı kocasını ankarada sikerken bayılttı, durumu yanlış anlayan otel görevlileri polise haber verdi. Durumun gericiliğı yüzünden gülemedim bile ve şimdi üstümüzde geceliklerle tost yiyerek arabamızın gelmesini bekliyoruz

"allahtan varlıklı bir iş adamıyım" dedi taehyun

"koskoca iş adamı olmuşsun amma ve lakin çizgili pijamani götünden düşürmuyorsun" dedim donunu çekiştirerek

"biz nerden geldiğini bilen insanlardanız" dedi göz kırparak

Arabanın gelmesiyle apar topar havalimanına geçtik ardından da koreye, uçak indiğinde saat çok geç olduğu için eve geçmek yerine taehyunlara geldik. Eskisi gibi taehyun'un yatağında uzandık ve birbirimize sıkı sıkı sarıldık

"kötü ebevenyleriz" dedi taehyun

"öyleyiz"

"bu durumu düzeltmemiz gerek, ona onu önemsediğimizi daha güzel ifade etmeliyiz"

"aşkımız önemli ama o askımızın meyvesi"

"düğünden sonra hep beraber tatile mi çıksak?" diye sordu

"bence de çok güzel olur, soobinler falan da harinle ilgilenmekten yoruldu"

"ben ailemizi kastetmiştim"

"onlarda ailemiz dango" dedim karnına hafifçe vurarak

"off gelsinler bari, allahtan enerjimi ankarada attım"

"sikin bir daha kalkarsa kökünden ısırıcam"

"dilini de kullanacak mısın?"

"taehyun lütfen yat uyu" dedim kafamı boynuna gömerek

"o kadar güzel kokuyorsun ki, bazen seni koklerken ölecek gibi hissediyorum. İçim içime sığmıyor, kalbim hiperaktivite bozukluğum var gibi atıyor, karnımdaki kelebekler at yarışına katılıyor"

"beni o kadar güzel seviyorsun ki, iliklerime kadar hissediyorum. Bazen aşkım seninkinin altında eziliyor gibi hissediyorum, seni daha cok sevmek istiyorum resmen beni sevmeni kıskanıyorum" dedim boynunu ısırarak

"seni seviyorum" dedi belimdeki ellerini sıkılaştırarak

"seni seviyorum" dedim kendimi uykuya bırakarak

Sanki daha sabah uyanmadım gibi uykumun gelmesi, yüzsüzlük resmen

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now