İKİNCİ BÖLÜM

33.7K 2.6K 3.3K
                                    


Açıklama: Selamlar herkese, daha önce yayımladığım ikinci ve üçüncü bölümü kaldırdığımı görmüşsünüzdür. Ayrıca kitabın başındaki açıklamayı da kaldırdım. *huh* Bildiğiniz üzere açıklamada bu kitabın kalkabileceğini, çünkü hesabımı aslında silebileceğimi söylemiştim maruz kaldığım taciz sebebiyle fakat artık böyle bir durum yok. Açıkçası umudum yoktu, bu sebeple önceden yazdığım bir kurguyu paylaşıyordum sizinle fakat artık burada kaldığımı söyleyebilirim, tehlike geçti. Ben de kurguyu genişletmek ve daha kendi tarzımda yansıtmak istedim, biraz değiştiriyorum. Umarım beğenirsiniz. Sevgiler! 


İyi okumalar. 

Instagram: bea.kso



İKİNCİ BÖLÜM




Ally Hills, Wrong



"Masalardaki defterler, kitaplar, telefonlar kalksın. Yalnızca kalem ve silgilerinizi görmek istiyorum çocuklar!" diyen Matematik hocamızın sesi, beni henüz birinden uyanmışken bir diğer kâbusa dalmamı engelleyen şey oldu o sabah. Gözlerim kan çanağı tavanı izlerken çalan alarmın ardından kalkıp nasıl hazırlandığımı ve okula geldiğimi hatırlamıyordum bile, ya da ne zamandır başım sıraya yasladığım kollarıma gömülü bir şekilde gördüğümün değil de gerçek hayatın bir kâbus olmasını dilediğimi.

Sıradan günlerden biri.

Herhangi bir gün benim için.

Değil.

Ama zaten her şey, her zaman böyleydi. En son ne zaman gerçekten keyif alabileceğim bir şey yapmıştım? En son ne zaman iyi hissetmiştim yatağım ve odam dışında bir yerde? En son ne zaman günün bir an önce bitmesi yerine zamanın durmasını istemiştim?

Bütün bu soruların cevabını çok iyi biliyordum ve her birine vereceğim cevabın içinde yalnız bir kişinin ismi geçiyordu, ama dün gece itibariyle kalbimde ve zihnimde darbe gerçekleştirerek fabrika ayarlarıma geri dönmem gerektiğine karar vermiştim bu yüzden artık bunları düşünmeyecektim.

Sürpriz matematik testini yirmi dakikada bitirip kağıdımı teslim ederek sınıftan çıktığımda zilin çalmasına henüz bir o kadar daha vardı. Koridor bomboştu, diğer herkes derste olduğu için ve sınıfta sınavlarını ilk bitiren daima ben olurdum. Ardımdan genelde—

"Hızlısın."

Sınıf kapısı açıldığı gibi, kapının diğer ucunda olduğuma emin bir şekilde yüzüme bile bakmadan konuşan Gazel Hanvezir dikildiğim yerde sıçramama sebep oldu. Sınıfta olduğunu bile fark etmemiştim çünkü üzgünken kendimi bu kadar kaybediyordum işte, günün %95'ini ve bildiğim her şeyi —matematik hariç, belli ki— hafızamdan silerek yalnızca hüzün ve kederi hissetmeme izin veriyordum.

Gündüz vakti çıplak gözle güneş tutulmasına şahit olmak zordur ama imkânsız değildir, nadiren gerçekleşir; Talya Vasilyev'in hıçkıra hıçkıra ağladığı bir anına denk gelmek ise mümkün değildir. Ama Gazel, tanıştığımız ilk günden, en savunmasız anlarımdan birine şahitlik etmişti. Aptal bir çocuk için yağmurun altında ağladığım bir ana. Her ne kadar nedenini bilmese de ve görebildikleri yalnızca kısıtlı olsa da bu konuyu açmayacağını düşünmek aptallık olurdu.

SERÇELER AĞLADIĞINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin