DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

34.6K 2.7K 3.8K
                                    


İyi okumalar :)  Instagram: bea.kso & serceleragladiginda & vaenoctis



DÖRDÜNCÜ BÖLÜM






Bring Me The Horizon, Can You Feel My Heart




"Görkem'in dinozorlu battaniyesini arabaya götürdün mü tatlım?"

Elimdeki su bardağına daldı gözlerim bir süre. Mutfağa neden indiğimi bile hatırlayamıyordum, sanırım su içmek içindi. Belki kahve demlemeliydim. En son ne zaman bir şeyler yemiştim? Ders çalışırken zaman çok hızlı geçiyordu.

Kıbrıs faciasının ardından birkaç gün geçmişti ve teknik olarak tüm ara yıl tatilini evde ders çalışarak geçiriyordum çünkü cezalıydım. Olanlar dedemin kulağına gittikten sonra, annemler İsviçre'den apar topar dönmüşlerdi; neredeyse İtalyan bir kadın tarafından kaçırılacak olmamız detayını saklamış olmalı ki amcam ve dedem, yalnızca tehlikeli bir davete gizlice katıldığım için azar işitmiştim.

Ukte, eve döndüğümüz ilk üç gün yataktan çıkmamıştı. Dördüncü gün? Dördüncü gündeydik. Ardı ardına gelen mesajları arka cebimdeki telefonumu titretiyordu.


Ukte: Sence babam, annemi akşam yemeğine çıkarmak için gelince Tangayı başıma bebek bakıcısı gibi dikmiş midir

Ukte: Sence ben gizlice evden sıvışırken Tanga salağına yakalanıp odama kilitlenmiş miyimdir

Ukte: Peki sence, Tanga salağı az önce arkadaşlarıyla telefonda plan yaptı diye ben kapı kilidini maymuncukla sökmüş müyümdür

Ukte: Sence harika bir arkadaş olduğum için seni de evden alıp onlarla takılmaya ikna etmiş miyimdir abimi

Ukte: Sence şu an size geliyor muyuzdur

Talya: Odanda neden maymuncuk var

Ukte: Eeeıııı... Bir kızın çantasında her zaman bulunmalı. Biber gazının yanında.


"Dışarı çıkmak yasak, çok istiyorsan eve bir iki arkadaşını davet edebilirsin," diye tembihledi annem, mutfak masasını üzerinde bıraktığı telefonu ve cüzdanını alıp çantasına koyarken. Portmantonun önündeki boy aynasında kabanını düzeltti ve makyajını kontrol etti. Babamın bir iş arkadaşıyla aile yemeğine çıkıyorlardı. "Gece yarısından önce dönmüş oluruz. Kapıyı arkamızdan kilitlemeyi unutma." Babam çoktan, Görkem'i de alıp çıkmıştı. Annem kapıdan geçmeden hemen önce durdu, bana döndü. Birkaç saniye yüzüme baktı meraklı bir ifadeyle. "Sınavların nasıl geçti?"

Tembelce su içtiğim bardağı kenara bıraktım ve "İki hafta önceydiler, ve çoktan üç kere sordun," dedim işaret diliyle.

Annem dudaklarını birbirine bastırdı. "Doğru. Öyle yaptım değil mi?" Dışarıdan seslenen babamın, geç kaldıklarını imâ eden sesiyle dikkati dağıldığında "Seni seviyoruz!" dedi her zamanki gibi ve el sallayarak kapıyı kapattı ardından.

SERÇELER AĞLADIĞINDAWhere stories live. Discover now