II.

7.9K 693 368
                                    

Louis bunu anında reddetti çünkü hayır. Hayır hayır, kesinlikle yapamazdı.

"Kendimi çok iyi hissetmiyorum," hafifçe öksürürken bakışlarını Sarah'dan kaçırmamaya çalıştı. "Alfa'yı karşılamaya inmesem daha iyi."

Evet, kesinlikle daha iyiydi çünkü ilk kızgınlığının ardından bir alfanın karşısına hiç çıkmamıştı. Başına neyin gelebileceğini bilmiyordu. Sadece bu tapılası Alfa'nın onu hissetme olasılığı vardı ki... Evet, Louis kesinlikle kendini iyi hissetmiyordu.

Ona bakarken Sarah'nın bakışları yumuşadı. "Yol yormuş olmalı," diye yorum yaptı. "Evden de ilk ayrılışın, değil mi?"

Louis onu ikna etmiş olmasının sevinciyle dans edebilirdi ama başını sallamakla yetindi. "Biraz uyusam bir şeyim-"

"Ama ben yine de Alfa'yla yüzleşmen konusunda ısrarcıyım," dedi Sarah, itiraz kabul edebilir görünmüyordu. "Biliyorsun, onun tarafından tanınmazsan, sürü tarafından da tanınmazsın. Yani-"

"Kimse tarafından tanınmam." Diye devam etti Louis. Kaçmasının bir yolu yoktu. Harikaydı cidden.

"Kendini tanıştırıp odana dönersin," dedi Sarah, yüzünde her ne gördüyse teselliye yönelmişti. "Uzun sürmez."

Sahiden uzun sürmezdi, ama o birkaç dakika içinde başına ne gelecek varsa gelebilirdi, Alfa'yla aynı havayı soluması bile yeterdi bunun için. Gülmek istedi çünkü vay be, sırrını ne uzun saklamıştı öyle. Şaka gibiydi.

"Pekala," zorlukla gülümsedi. "Aşağıda olacağım."

***

"Sence de abartılı mı?" Paige vücudunu saran elbiseye ayna karşısında döndü. "Değil ya. Değil, biliyorum ben. Jase serserisi bilerek söyledi öyle, hem buradan kulübe gideceğiz, biliyorsun. Süreyle buluşmak için ve eş olarak tanıştırılmak için," bir an dalmış gibi göründü. "Ama baksana, sence de bel kıvrımımı çok güzel göstermiyor mu Louis?"

Louis kuzeninin bu halini gördükçe üstündeki siyah dar kotla kendini uzaydan gelmiş gibi hissediyordu. Onun da giyinmesi gerekiyor muydu? Ne yapacaktı, Paige'in üstündeki gibi bir elbise mi giyecekti? Bahsine vardı ki ona daha çok yakışırdı, kıvrımlarının Paige'inkilerden daha iyi olduğuna emindi ve- ne? Louis ne düşünüyordu böyle?

Omega hormonları şimdiden düşüncelerini sarmıştı, Alfa konusundaki rakiplerini şimdiden tehdit olarak-

Bu hiç iyi değildi.

"Louis, hey," başını kaldırdığında kuzeninin poposunu gördü. "Nasıl oldu?" Diye sordu Paige sabırsızca.

"Bence iyi," dedi Louis dümdüz bir ifadeyle. "Omega olmadığın gerçeğini bile göz ardı ettirebilir- belki."

Elini hemen ağzına kapatmak istedi. İnanamıyordu, bunu gerçekten demiş miydi?

"Daha önce de söyledim," dedi Paige keskince. "En güçlü aday benim. Karşısına kotla çıksam bile bu değişmeyecek."

Louis kendi üstündeki kota bakmamaya çalıştı. "Haklısın," dedi nefesinin altından. "Düşünmüyordum, kusura bakma."

"Herneyse," Paige ayna karşısında saçına son defa baktı, sarı bukleler halinde omuzlarına dökülüyordu. "Artık insek iyi olacak, neredeyse gelir."

Ortaya çıktı ki, kuzeni bu tahminde haklıydı çünkü alt kata indiklerinde zilin sesini duydular. Louis midesinin yolu karıştırıp çıkış kapısı olarak ağzını seçtiğinin az çok farkındaydı. Bildiği bütün tanrılara işlerin öyle gitmemesi için dua etmeye başladı. Bir omega olmak istememişti, sonuçlarını da istemiyordu. Eğer kuzeniyle Alfa arasında ayarlanmış bir şeyler gerçekten vardıysa, onun varlığı sürüyü birbirine katabilirdi.

Teyze ve eniştesinin Alfa'yı selamladığını duyduğunda seslice yutkundu. Hep birlikte Alfa'nın yönlendirileceği salonda bekliyorlardı. Paige'in abisi Jase sıkılganca iç çekti, en küçük kardeş Joe ise heyecandan yerinde duramıyordu. Louis alınmamaya çalıştı çünkü kuzen oldukları halde bu ikisi ona kuru bir selamdan fazlasını vermemişlerdi.

"İşte geliyor," dedi Paige, sesi normalden de tizdi. "Neye benziyor? Ay, ben bakmamalıyım, ürkütücü olduğumu düşünebilir, neye benziyor Louis?"

Adım seslerinin yaklaştığını duyduğunda Louis endişeye yanağını ısırmaya başlamıştı. Şimdi ne yapacaktı? Paige'in ondan bir cevap beklediğini fark ettiğinde ısrarla yere eğdiği başını kaldırdı ve göz ucuyla sadece bir silüet olarak görebildiği Alfa'ya baktı.

Hah. Louis şimdi sıçmıştı işte.

Karşısındaki adam kusulası ya da tapılası değildi. Louis'nin ödünü koparmıştı. Evet, olan buydu, Louis ölümüne korkuyordu çünkü yapmak istediği tek şey ona bir omega olduğunu bağırmak ve tarafından sahiplenilmekti; yapması gereken tek şeyse omega olduğunu saklamak ve kimse tarafından sahiplenilmemek.

Louis'nin işi bitmişti. En son ne zaman birinin ondan büyük olmasından hoşlanmıştı? Cevap açıktı, Louis bunu asla yapmamıştı. Alfa'nın keskin hatları vardı. Geniş omuzları, Louis'nin kesinlikle neler yapabileceğini düşünmediği kol kasları... Louis aralarındaki boy farkından bahsetmek bile istemiyordu.

"Sana diyorum Louis!" Diye tısladı Paige.

Louis ürperdi. Kuzenine bir cevap vermek istedi ama ne diyecekti ki? An itibariyle yüzünü görebiliyorum, çene hattını body shot için gözüme kestirdim ve dudaklarının yapacağı her şey konulu porno olabilir, saçı uzun ve dağınık, yüzünü tam olarak göremiyorum ama-

Bakışları birbirini buldu.

Louis nefesini tuttu ve onunkine kenetli yeşil gözlere öylece bakmaktan başka bir şey yapamadı. Alfa'nın burun deliklerinin genişlediğini gördü, havayı... Kokluyor gibi görünüyordu.

Louis'nin kalp atışları aniden hızlandı, Alfa'nın gözlerindeki yeşilden eser kalmamıştı. Kararmışlardı, yüz ifadesinin biraz önceki sakin haliyle alakası yoktu.

Louis aklına gelen ilk şeyi yaptı. Odasına kaçtı.

far as fate, close as galaxyWhere stories live. Discover now