Yan Karakter -28-

28.7K 2.9K 2.1K
                                    

Fotoğrafta Duru ve Ulaş bebekler var. ♥

Ulaş

Bilgisayar odasında bir aşağı bir yukarı yürümeye devam ederken adımlarımı ikide bir durduruyor, kapıya doğru bakıyordum. Duru'nun yanından geleli henüz 5 dakika olmuştu. Asena'nın 5 dakikadır tuvalette ne yaptığını, neden hâlâ gelmediklerini düşünüp kendimi yiyordum. Buraya bir an önce gelmelerini istiyordum.

"Kanka, doğumhane değil burası. Tüm odayı turlamana gerek yok yani, azcık sakin ol."

Furkan'ın isyanıyla adımlarım duraklarken ona cevap vermek için dudaklarımı araladım. O sırada bilgisayar odasının kapısı açılmış, Asena kafasını uzatmıştı. Gürkan, Asena'yı gördüğü gibi havaya bakmaya başlarken ben donattığım masanın önüne geçmiş ve kendimce orayı gizlemiştim.

"Gençler, hayırdır? Ne oluyor burada?" Önce Asena, ardından da Duru odaya girdiğinde Asena da Gürkan'ı gördüğü anda bakışlarını tavana çevirmişti. Onların bu haline gülerken Duru ile göz göze gelmiştik. Gülüşüm genişledi.

"Duru'ya bir sözüm vardı."

"Ne sözü?" Duru'nun kaşları çatılırken muhtemelen konunun ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Ona daha fazla bu eziyeti çektiremezdim. Masanın önünden çekildim ve masayı görmelerine izin verdim.

Duru, onun için aldığımız küçük pastaya şaşkın şaşkın bakarken ben, büyülenmiş bir şekilde onun değişen yüz ifadelerini izliyordum. "Doğum günü sözü..." diye mırıldandığında yüzünü kaplayan sevimli gülümsemesini izliyordum. Parlayan gözleri gözlerimi bulduğunda dudaklarını araladı ama ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Bana doğru bir adım atıp kendini durdurdu. Galiba az önce sarılacaktı ancak bu fikirden vazgeçmişti. Bakışlarını kaçırdı ve utangaç bir şekilde etrafını inceledi. Onun bu sevimli haline iç geçirmemek için kendimi tutmam gerekmişti. Kafamı iki yana sallayıp silkelendiğimde Furkan, kaşlarını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu.

Doğum gününü geçtiğinde öğrenmek beni çok üzmüştü, bu yüzden ona doğum gününü kutlayacağımızı söylemiştim. Hatta bir hediye bile almıştım. Çocuklarla da tanışmasını istediğim için okulda ufak bir kutlama yapmak istemiştim. Bu grubun içerisine girmesini çok istiyordum.

"Geçmiş doğum günün kutlu olsun. Hangi tür pastayı seversin bilemediğim için çikolatalı aldım. Umarım seviyorsundur."

"Ulaş, nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum cidden. Ama ne yazık ki benim çikolataya alerjim var. O yüzden pastayı yiyemem, size afiyet olsun."

Furkan, dudaklarından kaçan kıkırtıyı tutmak için zahmet bile göstermediğinde ona dönüp kötü kötü bakamayacak kadar şaşkındım, bir yandan da şansıma sövmekle meşguldüm. Duru'nun suratına kurbanlık koyun gibi bakarken Duru, dayanamayıp gülmeye başlamıştı.

"Şaka yapıyorum, alerjim yok. Ayrıca çikolatalı pastayı çok severim."

"Ne kadar gaddarsın ya. Yüreğime indi burada. Senin için hazırlık yapmışım, hiç 'Ulaş ne kadar düşüncelisin' demek yok."

"Kız teşekkür etti ya." diyerek Duru'ya arka çıkan Gürkan'a baktım. Hiç bu kadar hızlı satılmamıştım doğrusu. Asena ve Duru'nun hemen kaynaşmasından sonra bir de buradan darbeyi yiyemezdim.

"Merhaba." Furkan, öne çıkarak Duru'ya elini uzattığında Duru, elini tutup sıktı. "Ben Furkan. Asena'nın en yakın arkadaşıyım."

'En yakın' derken yaptığı vurgu Duru'yu güldürürken keyifle onların atışmalarını izlemeye başlamıştım. "Aynı zamanda ikizlerden çok konuşan sendin, değil mi?"

YAN KARAKTER | TextingWhere stories live. Discover now