Yan Karakter -53-

24.4K 2.4K 976
                                    

Fotoğrafta Duru ve Ulaş var. 

Adele - Rolling in the Deep 

İyi okumalar...

Duru

Ulaş'la birbirimizden tam olarak hangi saniyede uzaklaşmıştık bilmiyordum ancak kendime geldiğim anda ikimiz de odanın iki ayrı ucundaydık. Bedenim garip bir karıncalanma hissiyle boğuşuyordu. Kendimi gerçekten tuhaf hissediyordum. Az önce olan biten o kadar hızlı olmuştu ki gerçekten olduğundan emin değildim.

Kafamı yavaşça Ulaş'a çevirdiğimde göz göze gelmiştik. İkimiz de birbirimize şaşkın şaşkın bakıyorduk. Bundan birkaç saniye önce dudaklarımızın birbirine değdiği gerçeği alışabildiğimiz bir durum değildi. 

Bu tuhaf durumu aramızda konuşarak birbirimizi rahatlatmak mantıklı bir çözüm olur muydu? Kesinlikle olurdu. Ancak bunun yerine hiçbir şey olmamış gibi davranmış ve Furkan ile Gürkan'ın doğum günü için evi süslemeye devam etmiştik. Sonuçta olanlar elimizde değildi, yanlışlıkla olmuştu. Hem... Biz sevgiliydik. O kadar da tuhaf olmamalıydı, normal davranmaya devam etmeliydik. 

Olanlardan dolayı utanmıyordum. Ki hayatımın büyük bir kısmında hissettiğim bir duyguyu şu an hissetmemiş olmam bana garip geliyordu. Ulaş'la sevgili olduğumuzdan beri fiziksel bir anlamda yakınlık kuramamıştık, bunun farkındaydım. Dudaklarımız hiç kendi isteğimizle birleşmemişti ve Ulaş benim ilk sevgilimdi. Sadece... Bu şekilde olmasını istememiştim.

Omuzlarımı çökerttim. Gerçekten bu şekilde olmasını istemezdim. 

Zil çaldığında koşa koşa kapıya varmış, kapıyı açmıştım. Karşımda Asena, Furkan ve Gürkan vardı. Asena, kafasını yana doğru eğip gülümsedi. "Ay ne kadar da yakışmışsın Ulaş'ın evine. Maşallah."

"Başladın yine yaşlı teyzeler gibi konuşmaya."

Asena, kafamı kendisine doğru çekip Gürkan'a döndü. "Anayım ben, ana."

Gürkan, bir şey dememiş ve gülümseyerek Asena'ya bakmaya devam etmişti. Furkan, araya girip Asena ve beni ayırdı, büyük bir ciddiyetle Asena'ya döndüğünde homurdanmıştı. "Doğum günü çocuğu olan benim."

"Sayina gelmedi mi?" Sesimdeki imayı yalnızca Furkan anlamıştı. Göz göze geldiğimizde sinsi sinsi güldük. Asena, dudak bükerek bize bakıyor ve konuya dahil olmak için can atıyordu. Aslında kıyamıyordum ama anlatıp anlatmama kararı tamamen Furkan'a aitti. Ve her ne kadar şu an aşmış olsa da Asena ile Gürkan'ın ilişkilerini gizlemesi onu çok incitmişti. Dışlanmış gibi hissetmenin ne olduğunu iyi biliyordum.

"Doğum günü çocukları gelmiş!" Ulaş, Furkan ve Gürkan'ı kolları arasına alıp sarılırken ikisi de tek eliyle Ulaş'ın sırtını sıvazlıyordu. Kaşlarım çatıldı, o ana kadar Ulaş'ın bu kadar uzun olduğunu fark etmemiştim. Furkan ve Gürkan da kısa değildi ama Ulaş ikisini de çok rahat bir şekilde kolları arasına alabiliyordu.

"Bu bakışın ne anlama geldiğini iyi biliyorum."

İrkilerek yanımdaki Asena'ya döndüğümde sırıtmıştı. "Ne bakışıymış bu?" diye sordum merakıma yenilerek. Asena, bakışlarını Gürkan'a çevirip iç geçirdi. Ardından bana yaklaşmış, çok önemli bir sırrı verirmiş gibi fısıldamıştı.

"Sevgiline düşme bakışı."

"Anladım." diye mırıldandım. Dudaklarımı birbirine bastırıp kendimi toparlamaya çalışırken gözümün önünde duran ve gülümseyerek arkadaşlarıyla konuşan Ulaş bana hiç yardımcı olmuyordu. Niye böyle olduğunu anlamıyordum. Ulaş'a karşı duygularımın olduğunu zaten biliyordum. Acaba bunlar sadece hoşlantı mıydı? Ulaş'a yeni mi aşık oluyordum? Yoksa yeniden mi?

YAN KARAKTER | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin