Yan Karakter -39-

26.8K 2.7K 1.1K
                                    

Fotoğrafta Selenay ve Tolga var. 

Geçmiş bölümü, '***'dan sonra günümüzü anlatacağım haberiniz olsun.

Chord Overstreet - Hold On

Selenay

3 yıl önce

Evin kapısını çarparak dışarı çıktığımda soğuk hava iliklerime kadar işlemişti. Fazla beklemeyip yürümeye başladım. Duru'ya olan sinirimi adımlarımdan çıkarıyordum. Adımlarım oldukça hızlıydı ve zavallı zeminin dili olsa ona yaptığım baskıdan yakınırdı. 

Bazen kardeşim çok sinir bozucu olabiliyordu. Duru'nun ergenliğinin çilesini ben çekiyordum resmen. Ona yüzlerce kez bana sesini yükseltmemesini söylemiştim ama o inadına yükseltmekten asla vazgeçmiyordu. 

Nefesimi dışarıya üfleyip başka şeyler düşünmeye çalıştım. Belki biraz sakinleşirim diye kendimi dışarıya atmıştım ama bunları düşünmek beni sadece daha çok sinirleniyordu. Kardeşimin de kalbini kırmak istemiyordum. Ergenliği sinir bozucuydu ama zor bir dönemdi, kendimden biliyordum. 

Alt sokağa inip kaldırımın ucunda kendi kendime oyalanırken duyduğum fren sesiyle kafamı kaldırmıştım. Benim kafayı kaldırmamla vücudumun savrulup yere düşmesi bir olmuştu. Aniden ne olduğunu anlamaya çalışırken vücuduma yayılan acıyla nefesim kesilmişti. Göğüs kafesim o kadar acıyordu ki nefes almakta büyük bir zorluk çekiyordum. Derin bir nefes almak şu an benim için imkansızdı.

Önümdeki arabadan biri inip kafamın üzerinde dikildiğinde kendimi konuşmaya zorladım. "Yardım..."

Tek kelime etmek için katlandığım acı beni mahvediyordu. Hem büyük bir acı duyuyor hem de hissizlikte boğuluyor gibiydim. Kendimi arafta hissediyordum. Ne olduğunu algılayamıyordum, yanımda tanıdığım kimse yoktu, canım çok yanıyordu ve korkuyordum. Bu acının beni alıp götürmesinden, gözlerimi burada yumup bir daha açamamaktan çok korkuyordum.

"Abi, bırak. Başımıza bela almayalım. Hâlâ nefes alıyor zaten, biri bulup hastaneye götürür. Acilen tüymemiz lazım."

"Lan oğlum emin misin? Ölürse ne olacak?"

"Bir şey olmaz, hadi."

"Hayır." diye fısıldadım ancak duyduklarını hiç sanmıyordum. Elimi kaldırıp durdurmaya çalıştım ancak başarılı olamamıştım. "Lütfen gitmeyin."

Arabadakiler, beni yol ortasında öylece bırakıp giderken gözlerimden birkaç yaş da süzülmüştü. Etrafta kimse yoktu, tanıdığım biri olmadığı için kalbimi saran korku yerini yalnızlığa bırakırken gücümü toparlamaya çalıştım. 

"Biri yardım etsin!"

Şu durumda çıkarabildiğim en yüksek sesten sonra keskin bir acı göğsüme vurmuştu. O anda nefesimin tamamen kesildiğini hissetmiştim, gerçekten nefes alamıyordum. Oysaki konuşmak şu anda yapabileceğim tek şeydi. Tüm acıya katlanıp yardım için dilenmek, yapabileceğim tek şeydi.

Ama hiçbir işe yaramamıştı.

Beni duyanlar umursamamıştı, duymayan da birçok kişi vardı. 

Soğuk asfaltın üzerinde, çektiğim onca acıyla ve akıttığım birkaç gözyaşımla yapayalnızdım. Bu durumu kabul etmem hemen olmamıştı. Yardım için çırpınabildiğim kadar çırpınmış, her defasında canımı çok yaksa da konuşmaya çalışmıştım. Kimsenin duymadığını bilsem de belki bir umut duyarlar diye her defasında zorlamıştım kendimi. Ama kimse sesime kulak vermemişti ve en sonunda korkum beni alt etmişti. 

YAN KARAKTER | TextingWhere stories live. Discover now