Yan Karakter -51-

27K 2.3K 1.3K
                                    

Fotoğrafta Sayina ve Furkan var.

Tuğkan - Sümbül

İyi okumalar...

Furkan

Sabahın dondurucu soğuğunda iliklerime kadar titrerken gözümle yolcuların çıkış kapısını kontrol ediyor, turuncu bir kafa arıyordum. İçeriye girip o sıcacık ortamda beklemek de güzel olabilirdi ancak havaalanına girerken üstümdekileri çıkarıp telefonumu bir yana koymayı, sonra onları tekrar alıp giymeyi cidden sevmiyordum. Bu yüzden dışarıda beklemeyi tercih etmiştim. 

Sonunda Sayina'nın turuncu kafası gelen yolcuların çıktığı kapıda göründüğünde dakikalardır iliklerimi titreten soğuk bir anda yerini sıcak bir hisse bırakıp gitmişti. Onu ne zamandır görmüyordum? 1 gün bile bana o kadar fazla geliyordu ki akıl sağlığımı yitirmemek adına saymayı çoktan bırakmıştım. 

Sayina henüz beni fark etmemişti. Bir omzunda bilgisayar çantası, diğer omzunda büyük sırt çantası, elinde küçük sırt çantası, diğer elinde büyük bir poşet ve kalan iki parmağıyla da bavulunu ittirmeye çalışan biri için şu an ayakta durması bile bir mucizeydi. 

Kafamı onaylamazca iki yana sallayıp ona doğru yürüdüm. Elleri o kadar doluydu ki suratını kaplayan kızıl saçlarından beni görememişti. Uzanıp bilgisayar çantasını aldım ve omzuma taktım. Kafasını bir hışımla kaldırmıştı. Herhalde bilgisayar hırsızı olduğumu düşünüyordu.

Yüzündeki kızıl tutamları çekip beni görmesini sağladığımda rahatladığını net bir şekilde görebiliyordum. "Gelmişsin." diye mırıldandı. Kafamı onaylarcasına sallayıp büyük sırt çantasını ve bavulunu da aldım. "Burada kendin kadar yük taşımana gönlüm el vermedi."

"Telefonu suratıma kapatırken öyle demiyordun ama."

Dedikleriyle güldüm. Sabahın bir köründe telefonum çalmıştı ve açtığımda Sayina'nın sesini duymuştum. Ailesine sürpriz yapıp bir gün erkenden geleceğini ve çok fazla yükü olduğunu, onu havaalanından alıp alamayacağımı sormuştu. Elbette ki rüya sanmıştım.

"Bu sürpriz işlerine niye bu kadar düşkünsün? Ailene bugün geleceğini söyleyip kendine bu eziyeti çektirmesen ne olurdu yani?" Havaalanı taksilerinden birinin önünde durup adamın bavulu bagaja yerleştirmesine yardımcı oldum. O sırada Sayina, soruma cevap vermişti.

"Haklısın ama yüzlerindeki o şaşırma ifadesini çok seviyorum."

"Asena ağlayacak." diye mırıldandım. Sayina, beni onaylarcasına kafasını salladı. Asena ve Sayina birbirlerine çok düşkündü. Onu aniden karşısında gördüğü an çeşmelerini açacağını tahmin edebiliyordum.

Taksiyle yaptığımız kısa bir yolculuğun ardından evlerinin önüne gelmiştik. Taksiciye parasını verip indiğimizde Sayina, içine derin bir nefes çekip evine gülen gözleriyle baktı. Bavulunu yere bırakıp boğazımı temizledim, söylemek istediklerimi söylemek için ufak bir cesaret kırıntısı aradım. O cesaret kırıntısını Sayina, arkasından geliyor muyum diye başını bana çevirdiğinde ve olduğum yerde durduğumu fark ettiğinde bulmuştum.

"Çok mu ağır geldi? Birlikte taşıyalım istersen."

"Hayır, ağır değil. Ben..." Az önce Sayina'nın içine çektiği derin nefesi bu kez ben çektim. "Sarılabilir miyiz?"

YAN KARAKTER | TextingWhere stories live. Discover now