23. Bölüm

348 46 30
                                    

Sevgiyle kalın.

Sevgiyle kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23. Bölüm: Mavi Papatya

Kavuşmakla biten bir ayrılığın heyecanı sarmıştı evi. Kimisi kusursuzluk peşinde koşup bir şeyler yetiştirmeye çalışıyor, kimisi bir şeyler yiyor, kimisi sadece olanı biteni izliyor, Cemre ise sadece oturmuş bekliyordu; heyecandan ölmeyi.

"Saat kaç? Gelmelerine ne kadar kaldı?" Dedi Banu Cemreye. "Kız sana diyorum."

"Bilmiyorum anne."

"Fincanları çıkardınız mı?" Dedi Sultan Merve'ye bakıp. Merve onaylayınca masadaki çocuklara döndü. "Yemin ediyorum ağzınıza acı biber sürerim. Kalkın çabuk oradan."

Berke ve Emre homurdanarak kalkarken Kürşat yanında oturan çocuğa baktı. "Şimdi sen güneş mühendisi olacaksın ve sekiz yaşındasın öyle mi?"

"Evet." Dedi çocuk tereddütsüz.

"Bende yirmi sekiz yaşındayım ve güneş mühendisini ilk defa duyuyorum. Hayat çok garip."

Sokakta korna sesleri yankılanırken Banu çocuklara döndü. "Bakın biz ev sahibiyiz. Dilimize ve boğazımıza sahip çıkıyoruz. Merve sende kalkıp kahvelere yardım edeceksin."

Herkes onaylayınca Cemre çalan kapıya koştu. Annesiyle birlikte kapıyı açtı. Merdivenlerden ya da asansörden gelmesini beklerken eli ayağı titriyordu. Hayatının en uzun saniyeleri olabilirdi.

İlk merdivenlerden çıkan Denizle göz göze geldi. Bedeni giydiği siyah takımın hakkını vermişti. Taktığı kravattan hoşnutsuz olduğunu belli eden çatık kaşları Cemre'yi gülümsetmişti.

Deniz ise tüm gün çektiği şeylere rağmen karşısındaki gözlerle hepsini unutmuştu. Giydiği mavi elbiselerin içinde o kadar güzel duruyordu ki, onu öpmemek için üstün bir çaba sarf etti.

Bir kaç saniye bakıldıktan sonra Deniz'in ailesi gelmişti. Deniz elindeki çiçek demetini cemreye uzatıp ailesiyle içeri geçerken cemre ve Banu giren herkese selam verdi. Ama bir süre sonra bundan yoruldular. Çünkü tahminlerinden bile çok kişi gelmişti.

"Hey maşallah Karsıda alıp gelseydiniz ayıp olmasın." Dedi Merve oturduğu yerden kalkıp yaşlı birine yer verirken. Nihayet hepsi içeri girdiğinde Banu ve Cemrede girmişti. Sultan komşulardan sandalye istemesi için çocukları gönderirken kendi boş bir yer bulup oturdu. Cemre ve Merve salondaki yemek masasından çektikleri sandalyelere oturdu. "Bunlar niye düğüne gider gibi kim varsa toplayıp gelmişler?" Dedi Merve Cemre'nin kulağına.

"Bilmiyorum ki red. Birde sadece 5-6 kişi olurlar demiştim." Dedi Cemre gülerek. Sinirler bozulmuştu. Gerçekten kalabalıklarda. İstemede bu kadar çok kişi gelmelerini gereksiz bulsa bile bir şey diyemezdi.

MAVİ PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin