Gidemezsin benden

3.8K 191 21
                                    



Dün akşamın sabahında , hepimiz büyük bir baş ağrısıyla uyanmıştık. Sabah kahvesi bile hiçbirimizin baş ağrısını gidermezken Boran hepimizden beter bir halde gömleğinin düğmesini bile kapatamamıştı.

"Yeni tarzını çok beğendim abicim.?!" Şakayla karışık sözlerimden sonra bana sinirli bakışlarını yollarken dil çıkartmış ve şirkete gitmek için bizden önce evden dışarıya çıkmıştı.

"Yuh! Delirmiş olmalı.!" Can'ın söylemiyle ona gülerken , giyinmiş olduğum kalem etek ile oturduğum sandalyeden rahatsız bir şekilde ayaklanmış ve Yıldız'a dönmüştüm.

"İnanamıyorum seni dinledim ve haraket falan edemiyorum." Dediğim de , Yıldız arkamdan kahkaha atarak kendi üzerini göstermişti.

"Alışırsın hayatım! Hem o güzelim kalçalarını gayette güzel gösterdiğine yemin edebilirim.." dediğin de yandan sırıtışımla ona dönünce bizi duyan Azad öksürerek yanımızdan hızlıca ayrıldığın da arkasından gülmeden edememiştim.

Hepimiz kahvaltımızı yaparken Can'ın bu akşam yine yanımızdan ayrılacak oluşu ve İstanbul'a gidecek oluşuyla yüzleşemiyor olsam da en azından gece geç saatte uçağı kalkacağı için bir problem yoktu.

Şirkete geldiğimiz de Azad hepimizi odasına davet etmiş ve bize birer kahve daha söylerken kahve eşliğin de iş hakkında konuşmaya başlamıştık.

"Güzelim! Akşam  yemeği nasıldı? Olumlu düşünüyorlar mı?" Azad'ın sorusuyla gülümsemiş ve başımı yana doğru eğmiştim.

"Tabiki de düşünüyorlar adım kadar eminim bundan , bekleyin ve görün bir saat içinde arazi teklifini kabul etmezlerse bu işi bırakıyorum." Diyerek konuştuğum da Boran gülmüş ve bana dönmüştü.

"Kızım sende çok bol keseden atıyorsun ama hee!" Dediğin de bu sefer odada ki herkes gülerken susan ben olmuştum. Sinirle kaşlarım havalanırken , Mirza ile olan olaylar aklıma gelmediği için az çok mutlu gibiydim ancak içimde ki endişe hala baş gösteriyordu.

Bu sırada kapı çalınmadan içeriye giren iki adamla odada ki tüm bakışlar kapıya yöneldiğin de , Berzan babamı ve Mirza'yı görmeyi hiç beklemiyordum. Birlikte ne ara gelmişlerdi ondan bile haberim yoktu. Son bir senedir iş yaptıklarını biliyordum ancak şu sıralar Mirza ile Berzan babamı oldukça yakın görüyor oluşum aklımı kurcalayan birer düşüneceye dönüşmekle kalmamıştı. Azad Berzan babama ve Mirza'ya da birer kahve söylerken onlarda deri koltuklara oturduğun da Mirza hemen söze girmişti.

"İşi aldık! Sizde doğrularsanız çabucak planlamaya başlamayı düşünüyorum. Kerem Bey işimizi oldukça beğenmişe benziyor." Dediğinde anlık olarak bakışlara bana doğru döndüğünde anında başımı başka tarafa doğru çevirmiştim.

Azad önünde ki dosyayı kapatırken gülümseyerek suyunu yudumladı.

"bu işi almamız çok iyi oldu , arazi çok geniş bir alana sahip istediğimizin en iyisini yapacağımızı düşünüyorum." Derken , Mirza'da konuşmayı devam ettirmişti.

"eminim ki bu ortaklıktan hak ettiğimiz değeri fazlasıyla alacağız , şüpheniz olmasın." Dedi.

Berzan babam en başta ki koltuğuna kurulmuş ve Mirza'yı işaret etmişti. "Mirza oğlum doğru söyler , o bu işi defalarca yapmıştır oğul. Ona güvenmeliyizdir."

Boran , Berzan babamın söylediği sözler karşısın da histerik bir biçim de sırıtmıştı , Bu haraketi oldukça sesli bir şekilde , duyulmuştu toplantı odasın da.

Herkes derin bir sessizliğe boğulmuşken , Berzan babam bana doğru döndüğün de gözlerimin içine bakaraktan konuştu.

"güzel! , tüm oğullarım beni dinlerken , tek kızımın da bu işte geri kalmaması çok iyi olacaktır. Mirza yanına eş olarak Aledam'ı götürürsün , bu toplantı bitmiştir." Derken , ne dediğini kavradığım da anında gözlerim büyümüştü. Berzan babam elinde ki bastonu ile bir hışımla masadan kalkmış ve yanında ki korumaları ile odadan ayrılmıştı.  Kimse ne itiraz edebilmiş ne cevap verebilmişti , herkes babamın karşısında susmaktan başka hiç bir şey yapamıyordu,

ALEDAWhere stories live. Discover now