Hisli Huzur

1.8K 95 35
                                    




Huzurlu ve bir o kadar da soluksuz uyuduğum uykunun rahatlığıyla yumuşak yatağın içinde bir kaç kez kıpırdaşmıştım. Boynumda hissettiğim ufak çaplı dokunuşlar ve saçlarıma değen eller ile yutkunmamla bir kaç kez aralamaya çalıştığım gözlerimi sonunda derin soluklu uykumdan alarak araladım. Karşımda giydiği lacivert eşofman takımıyla , saçları dağılmış bir şekilde gülümseyen Mirza'yı görmemle olduğum yerde doğrulmuştum.

"Günaydın."

Kısık çıkan sesimle gülümseyerek diklendiği omuzlarına kollarımı sararak göğsüne saklanmak istercesine sokuldum. Elleri yavaştan saçlarıma giderken ,

"günaydın Güzelim.!" Demiş ve burnunu yavaşça boynuma sokularak , kokumu iyice içine çekmişti. Bir süre böyle kaldıktan sonra boğuk sesimle tekrardan bedenlerimizi ayırmış ve yatağın üzerinde dizlerimin üzerine çıkmıştım.

"Babamlar Mirza! Bu sabah nezarethaneden çıkacakları onları karşılamaya ilk biz gidelim.!"

Diye yönelttiğim sorum ile bir kaç saniye yüzüme bakmış ve kendiside ayaklanarak yataktan çıkmıştı. Giydiği terlikleri ile tekrar bana döndüğü zaman beni belimden yakaladığı gibi güçlü kollarıyla kendine doğru çekmiş ve yanağımda bir süre oyalandıktan sonra , içine çektiği kokumla bedenlerimizi ayırmış elimden tutarak kalkmama yardımcı olmuştu.

Mirza banyoya ilerlerken , arkasından bir kaç saniye bakmış ve odanın camını aralayarak içeriye temiz havanın girmesini sağlamıştım. Sandalyenin üzerinde duran kıyafetlerimi alarak giyinme odasına geçmiş ve üzerimde ki eşofman takımını çıkartarak güzelce katlayıp yerine koymuştum.

"Güzelim çıktım ben!"

İşittiğim ses ile kocaman gülümseyerek aralanan kapıdan ilk başta başımı sonrasında bedenimi çıkartarak genişçe gülümsedim.

"Bende hazır sayı-!" Sözümü yarıda kesen yutkunmam ile karşımda sadece paçavra bir havluyu beline saran Mirza ile karşılaşmayı düşünmezken , ellerimle gömleğimin açık kalan kısmını iliklemediğimi hatırlayarak başımı eğmiştim.

"Sen?!"

Sorusu ile oldukça ciddi bir şekilde bana karşılık veren Mirza'nın sesiyle hızlıca çalışma masasının üzerinde duran çantamı alarak kapıyı aralamıştım.

"Ben aşağıdayım , seni bekliyor olacağım." Derken kızaran yanaklarımı ne kadar saklamak istesem bile vücudundan akan su damlaları ve sıcak duşun etkisiyle kızarmış tenine karşı fazlasıyla arzulu bakışlarım beni utandırıyordu. Kapıyı kapattıktan sonra kahkahasını işitmem bir olurken , dudaklarımı yalayarak aşağıya inmiştim.

"Kızım.!"

Zerya teyzenin sesini duymamla portmantodan aldığım kabanım elimde kalırken arkamı dönmüş ve şaşkın yüz ifadem ile gülümseyen kadına karşı mahçup bir şekilde gülümsemiştim bende.

"Zerya teyze , siz uyuyorsunuz zannediyordum. Rahatsız etmek istemedim."

Lütuf içeren kelimelerim ile içten bir gülümseme sunarak merdivenlerden inerken yanıma yaklaşmıştı.

"Estağfurullah kızım! Siz müsait değilsinizdir diye ben rahatsız etmek istemedim asıl!"

İmalı cümleleri ile Zerya teyzeye bakarken , ne diyeceğimi bilememiş ve araladığım dudaklarım açık kalmıştı. Zerya teyze bana olağanca gülümserken bilerek yaptığını anlayınca kızaran yüz ifadem ile bakışlarımı kaçırmıştım.

"Anne! Utandırıyorsun sevgilimi!"

Merdivenlerde işitilen ses ile ikimizinde bakışları o tarafa döndüğü vakit , Mirza giyinmiş olduğu gri takım elbisesi ve elindeki ekose kabanıyla bize doğru gelirken Zerya teyze'ye hitaben konuşmuş ve yanıma yaklaşarak esmer ellerini belime dolamıştı.

ALEDAWhere stories live. Discover now