tek bir beden

1.5K 58 14
                                    






Esmer elleri belimi sıkıca kavradı. Tek bir elim dolgun dudaklarına iliştiğin de , beni çevik haraketleriyle kucağına almış ve merdivenlerden inmeye başlamıştı.

"Mirza...birisi görecek ne yapıyorsun.!"

Sözlerim bir kuş tüyü gibi havada kalırken , cevap vermek yerine bir kaç tur etrafına bakmış ve odasının kapısına gelene kadar beni kucağından indirmemişti.

"Abim?!"

odanın geniş ahşap kapısını açarak , beni yere indirmiş ve arkamızdan kapıyı kapatttığın da ise kilit sesini duymamla beraber , elleri yanaklarımı buldu.

"Bir şey olmaz...göremez korkma.?!"

Sözleri nefes nefese parça parça kulaklarımı doldururken , yarım ağız sırıtmasıyla tekrardan dolgun dudakları hırçın ve bir o kadar da sert bir biçim de dudaklarımı bulmuştu.

Sanki öpüşümüzü hızlandırmaktan çok , bırakmak istemiyor gibi her defasında daha da sertleşen dudakları ve bedeni , beni zor durumda bırakmamak için geri çekilmiş ve bir elini elbisemin içerisine , bacaklarımdan yukarıya doğru daldırmıştı.

"Beni etkilemiyorsun sen......sen beni etkin altına alarak , kölen ediyorsun be kadın.!"

Sesi , nefesi , sözleri her şeyiyle beni etkilemek için ant içmiş gibi , gülümsetmişti.

"Mirza Saruhan...seni istediğimi daha kaç defa tekrarlamam gerekiyor, durmak istemiyorum ve sen beni kıvranırken görmekten oldukça mutlu gibisin."

Mirza yüzüme bıraktığı küçük öpücükleri sırasında , nefes nefese kalarak zar zor konuşmuş ve isyanımı ortaya dökmüştüm.

Beni her defasında etkiliyor ve geri çekiliyordu , yaptığı suçtu istediğimi biliyor ama geri duruyordu.

Son bir öpücüğü boyun girintime , oradan ise saçlarıma doğru ilerlerken , Mirza'nın altında kalan bedenim , ellerimi üst gövdesin de gezdirebilmek için büyük bir çaba harcıyordu.

Dokunamıyor olmak , neden böyle hissettiriyordu. Neden bu derece etkileniyor ve bu adama karşı koyamıyordum.

Dudakları , o dolgun dudakları vücudum da gezerken hiçbir utanma belirtisi göstermiyor , lakin her defasında neden şüphe duyuyordum.

"Beni bir görsen...ne haldeyim.! Eğilirim önünde , yalvarırım sana....evlen ki benimle , o dokunamadığım güzelim yüzüne , her sabah günaydın diyerek bakayım."

Sözlerinin bitimine doğru , kaşlarım havalanmış ve şaşırdığım için Mirza'yı üzerimden itmiştim. Bedeni anlık bu haraketim yüzünden gerilirken , yanlış bir şey yaptığını zannetmiş ve yüzüme endişeyle bakmıştı.

"Güzelim...ben!?"

Konuşmasına izin dahi vermeden , elimi hayır anlamında kaldırarak onu susturmuştum. Bu haraketim ile anında dudakları geri kapanırken , yatakta dizlerim üzerine doğrularak düşmüş , bedenine doğru eğildiğim de yüzünü avuçlarım içerisine almıştım.

"Sen ciddisin...sen gerçekten ciddisin sevgilim.!"

Mirza kollarıyla bedenimi kendine sardığında , derin bir nefes alarak yanağımdan öpmüştü.

"Bu kadar sevineceğini bilsem güzelim....senin o güzel gülüşünü görmek için , her gün her dakika evlenme teklifi ederdim."

Mirza yüzümde oluşan tebessüm ve saadetin farkındaydı , ancak biliyordum. İçini kemiren bir şeyler vardı ve korkuyordu. ben mutlu olayım diye bazı şeylerden taviz veriyordu.

ALEDAWhere stories live. Discover now