Vahşetin gerçekliği

820 49 13
                                    



Hayretle oturduğum berjerden ayaklanmam ile önümde ki dosyayı , ayak uçlarına doğru fırlattım.

"Yeter bu kadar! Çocuk eğlendirmiyorsunuz , Mirza ya beni ailemin yanına götürürsün ya da ben kendim çıkar giderim.!"

Emet umduğum tek kişi yine Mirza olmuştu.

Hızla yanına yaklaşırken , esmer ellerine tutundum. Bu haraketim ile anında ayaklanmış ve karşımda dikelmişti.

"Lütfen..lütfen , sen yanımda olursan her şeyi yaparım.!"

Kısık sesle dudaklarımdan çıkan her bir sözcük , kara gözlerin sert bakışını anlık olarak yumuşatsa da , tekrardan tanımak için yıllarımı vereceğim. Bambaşka bir kişiliğe bürünmüştü , Benim asla tanımadığım versiyonuna.

"Kemal Tuğrul...işimiz başımızdan aşkınken , yetkili masanın toplanmasına ramak kalmışken , şu kadının sözünü dinleme artık.! Aşık olduğunu falan düşüneceğim ciddi anlamda."

Yarı türkçesiyle her bir kelimesini yanlış bir tonlama ile dillendiren Kateryna , Mirza'nın gözlerinin içine bakarken gözlerinde ki parlamayı görmüştüm.

Nişanlandığım adamın gözlerine aşkla veyahut sevgiyle bakmıyor tam tersine tutku , nefret ve istekle bakıyordu. Tüm duyguları tek bir bakışıyla dışarıya vuran bu kadının Aura'sı , elini sıkıca tuttuğum esmer elleri yavaşça gevşeterek bırakmama sebebiyet vermişti.

Korkmuştum....inandığım ve güvendiğim adamın , benden önce davranarak başka birisini dinlemesine göz yumamazdım.

Ellerim esmer ellerden ayrılırken , kara gözlerin bakışları , anlık olarak elimi sonrasındaysa yüzümü bulduğun da , Andros Boris'de ayağa kalkmış ve yanımıza yaklaşmıştı.

"Hanımlar...hanımlar! Gerçekten Kemal'in peşinde bu denlice kuyruk olmanız , beni güldürmekten çok öldürüyor.!?"

Bir anda tüm bakışlar Andros'un üzerinde toplanırken , Andros'un kalın ve gür sesiyle çıkardığı acı dolu çığlıkları , tam da elinin ortasına doğru yediği kurşunla ve yüzüme sıçrayan bir kaç damla kan ile anında yere çökmüş ve ellerimizle başımızı siper etmiştik.

Bitmek bilmeyen kurşunlar , camla kaplı olan büyük salonun duvarlarını parça pinçik ederken , anlık olarak kesilen kurşun sesiyle büyük bir sessizlik çökmüş ve Andros'un iç çekişleri ve inlemeleriyle dolmuştu kulaklarım.

Kateryna , Mirza'nın koluna sıkıca tutunarak onuda kendisiyle beraber büyük salondan çıkarttığı vakit , tekrardan alevlenen kurşunlar ile gözlerimi sıkıca yumdum.

Kesintisiz iki dakikanın sonunda tüm sesler kesilmiş ve göz kapaklarımı büyük bir ağırlıkla açmıştım.

Göz hizama ilk giren beden yerde bayılmış Andros olurken , yutkundum ve masanın altında ki bedenimi çıkartarak , olduğum yerde doğruldum.

Üzerimde ki pijamalar ve beyaz tenime batmış bir kaç cam parçası ile kanlanan ayaklarımla cama doğru yürüdüğüm de , büyük bir istek ve cesaret ile , attığım tek bir adımımla çabucak bahçenin çimenlerine ayağımı basmış ve derin bir nefes almıştım.

Ya bir şahsiyet kaçmam için , zaman kazandırmıştı , Ya da amacı gerçekten öldürmekti.

Ancak çevreye bakındığımda benim için önceden bayıltılarak , yerde yatan ve bir araya toplanmış korumalara iliştiğin de gözlerim. Havanın sıcak oluşuna minnet etmişti.

"Andros!"

Tıkanan kulaklarım daha yeni yeni bir şeyler duymaya başlarken , villanın içerisinden gelen kalın gür bir sesle anlık olarak bakışlarımı o tarafa doğru çevirdiğim de , Mirza'nın silüetiyle karşılaşmıştım.

ALEDAWhere stories live. Discover now