1. BÖLÜM

5K 252 83
                                    

Keyifli okumalar . 🤍


Doğradığım salatalıkları da tabağın içine koyduktan sonra masaya yerleştirdim. Masayı gözden geçirdikten sonra vişne reçelini koymadığımı fark edip buzdolabına doğru yöneldim. Dolaptan reçeli de aldıktan sonra artık her şey tamamdı.

Tek eksik şu an için hala uyanmamış olan kocamdı. Ah, canım kocam!

Ben size kendimi tanıtmadım değil mi?

Dur bi'bismillah dediğinizi de duyar gibiyim aslında. Direkt konuya dalmadan önce bir giriş yapsam fena olmazdı bence ama gelin görün ki ben çok sabırsız bir insanım.

Neyse.

O zaman herkese merhaba, n'apıyorsunuzz?

Bir dakika bir dakika bu giriş de çok yanlış oldu. You Tube kanalım olmadığına göre ve bende bir Ceyda Kasabalı olmadığıma göre bu giriş gerçekten çok yanlış oldu, kabul. Ceyda Kasabalı fanıyım bu arada. Bu gereksiz bilgiyle de artık ne yaparsınız bilmiyorum.

Kendimi bir an için vlog çekiyormuş gibi hissettim sanırım, çok pardon. Neyse baştan alıyorum o zaman. Sizleri tanışma merasimi için alt paragrafa alayım hemencecik, zaten çok ahım şahım bir hayatım olmadığı için baştan kendimi ufaktan bi' tanıtsam yeterli olur gibi. İlerleyen zamanlarda da nasıl biri olduğumu, ne işle meşgul olduğumu, neyi sevdiğimi falan öğrenirsiniz.

Ha bir de nasıl evlendiğimi.

Çok garip değil mi sizce de biriyle evli olmak, aynı evde yaşamak, aynı yatakta uyumak... Daha çokça sıralayabilirim bu örnekleri. Ama anladınız siz.

Bana çok garip gelen bir duyguydu. Önceden tabii. Tuhafıma giderdi biriyle evli olmak, aynı ortamı paylaşmak, sürekli yan yana olmak. Ne bileyim işte. Ya evde muhabbet dönmezse? Ya aynı yatakta biriyle yatmaktan sıkılırsam? Ya ona gıcık olursam? Diye düşünmeden edemezdim mesela. Tabi bunlar evlenmeden önceki düşüncelerimdi. Bu fikirlerim çok sevgili kocam tarafından yıkıldı. Evliliğin mükemmel bir şey olduğunu ve evde muhabbettin çok da güzel döndüğünü gösterdi bana.

İki aydır, bana göre dünyanın en harika adamıyla birlikte evliyim. Kendileri lise aşkım olur. Lise de tanıştığım ve aşık olduğum adamla iki aydır evliyim. Tanışma hikâyemizi bir ara kendisinden dinlersiniz çünkü o daha güzel anlatıyor, bunu anlattığı zaman sizde bana hak vereceksiniz.

Kendimden biraz daha bahsedecektim ama şu an belime dolanan eller buna müsaade etmiyor.

Demlediğim çayı bardaklara boşalttığım sıra belime dolanan ellerle olduğum yerde irkilsemde belli etmedim. Her sabah yaşadığım irkilmelere artık alışmam gerekiyordu ama kocam sessizce yaklaştığı için bu pek de mümkün olmuyordu.

"Bebeğim."

Sesi yeni uyandığı için boğuk ve karışık çıkmıştı. Sabah uyandığında çıkan o ilk sesi aklımı başımdan almasına yetiyordu.

Başını omzumla boynum arasına yerleştirip önce derin bir nefes aldı ardından art arda yavaş yavaş öpmeye başladı. "Günaydın," dedim, boynumdan öpüldüğüm için biraz huylanmıştım ve sesim incecik çıkmıştı. Öpücükleriyle etkisi altına almayı başarmıştı. Başımı hafifçe yana doğru eğdim. Huylu biriydim, evet ve kocam bunu bildiği halde her sabah bilerek boynumdan öpüyordu beni. Başımı eğmemle bana iyice sokuldu.

Ben size kendimi tanıtacaktım değil mi?

Unutun onu.

Elimdeki çaydanlığı ocağa koyduktan sonra sanki bunu bekliyormuş gibi bedenimi kendisine doğru çevirdi. Boşta kalan ellerimi tutup boynuna götürdükten sonra dudaklarıma doğru eğilip derin bir öpücük bıraktı. "İşte şimdi günüm aydı." Kocaman bir gülümse gönderdim. "Kahvaltı yapalım," diye konuşurken ellerimi boynundan çektim. Bu durum hoşuna gitmemiş gibi homurdanırken anlık olarak yüzündeki ifadesi de değişti. Tezgâhtaki çay bardaklarını elime alarak hazırlamış olduğum kahvaltı masasına doğru ilerledim. Ben masada, yerime yerleşirken kendisine dolaptan bir su bardağı çıkardı. Sürahiden doldurduğu suyu üç yudumda bitirdi.

DİLHUN: Zehir ve DevaWhere stories live. Discover now