Ellinci Bölüm

78.3K 7.2K 985
                                    

Selam, nasılsınız?

4M olmuşuz! Polisiyemiz büyüyor💜

Alıntı gelecek bölüm olacak, çünkü bu bölümde daha kaotik meselelere yer verdim. Gelecek bölümü de hemen yazmaya başladım, bir iki güne gelir :)

Keyifli okumalar ♡

Keyifli okumalar ♡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*

Savaş'ın Anlatımından…

Beklediğim gibiydi tepkisi. Daha azını beklememiştim.

Beril'le yaşanan tartışmaların neticesinde araya bir sınır çekilmişti. Keşke o sınırı ortadan kaldırmaya çalışmasaymışım. 

Çabalayacak bir durum kalmamıştı ortada. Ben arayı ısıtmaya çalıştıkça daha beter hâle gelmişti.

Çaresizlik. Hissettiğim tek duygu olabilirdi birkaç saattir. 

Bir yanda ailem diğer yanda Asu. 

Elimi, kolumu bağlıyordu yaşadıklarım. 

Çıkmaza düşmüştüm. Ne yaparsam yapayım hep en kötüsüyle karşı karşıya kalıyordum.

Annemle tartışmıştım saatler önce. Şimdiyse kendimi Asu'ya açıklamaya çalışıyordum. 

Kim haklı kim haksız bunların da bir önemi kalmamıştı. Bundan sonra ne yaparsam yapayım ailem ve Asu hep iki ayrı uçta olacaktı. 

Islak kirpiklerini ellerinin ayasıyla kuruladı. Çenesi titreyip duruyordu. Feri sönmüş gözleri yüzümde dolandı. Yüzü kireç gibi bembeyazdı. 

Omuzlarımdaki yük nefesimi kesiyordu. Sevmeye kıyamadığımı bu kadar üzmekten nefret ediyordum. 

Annemin de kalbini kırmıştım sesimi yükselterek. Asu hakkında söyledikleri çok ağırıma gidince tutamamıştım dilimi. İlk kez tartışmıyorduk ama ben ilk kez bu kadar öfkemi kusmuştum ona.

Kalp kırmak çok kolaydı, tamir etmekse en zor olanıydı. Tecrübe edine edine öğrenmiştim. 

Ona sırtımı dönerek yatağın alt kısmına oturdum. Dik durmaya çalışmadım bile. 

Çıkmaz sokaktaydım. Gideceğim bir yön kalmamıştı.

Hatamın bedelini çok ağır ödeyecektim. Araf dedikleri böyle bir şeymiş. 

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyordum.

Odayı saran hızlı soluk alıp verişlerinin dinginleşmeye başladığını fark ediyordum. Öfkesi yerini sakinliğe bırakıyordu. 

Bir müddet ikimizde hareketsiz kaldık. Bu sessizliğe, durulmaya ihtiyacımız vardı. 

Küçük adımlarının zemindeki sesleri bana yaklaştı. Sol tarafımdaki boşluğa ilişti zayıf bedeniyle. 

155 POLİSİYEWhere stories live. Discover now