Kısım 3 - SERSERİLER

21 2 0
                                    

Araya bir hafta tatil girmiş ve bizim ekipten üç kişinin işleri çıktığı için o hafta hiç buluşamadık. Wiz ile de birkaç günde bir buluşabiliyorduk çünkü tatilden faydalanıp onu görmeye gelen bazı misafirleri vardı.

O hafta ben de biraz dinlenmek adına arkadaşım James ile geçirdim o haftayı. James benim en eski dostumdu. Kardeşim gibiydi. 1,79 boyunda uzun dalgalı bir saça sahip birisidir kendisi.

Kendisi ile arada telefonda konuşurduk, çoğunlukla cumartesi ve pazar günleri beraber dışarı çıkardık, bazen bize Wiz de eşlik ederdi.

Tatilin ilk günü yorgunluğumu atmak ile geçti. Okul, bizim meseleler falan derken kendi bedenimin ne hissettiğini unutmuşum. Kardeşimden masaj seansı almak zorunda kaldım. Herneyse...

İkinci gün kendimu daha enerjik hissettim ve James'in evine gittim. Annesi beni çok nazik karşıladı. Babası ile selamlaşıp odasına geçtim. Olan şeyleri bir bir anlattım. Pek ciddiye almadı ve boş iş olarak yorumladı. Konuya daha da değinmek istemedim.

Evde az bişey takılıp internet kafede zaman öldürmeye gittik. Eğlendik, güldük, sövdük ve sinir olup eve gitmeye karar verdik (her zaman aynı şey oluyor). Saate baktığımızda biraz geç olduğunu gördük (8 pm). Evin yolunh tutarken bir grup serseri tarafından yolumuz kesildi (üç kişi). Bir siz eksiktiniz.

İlk önce Hans'ın yolladığı adamlardan biri sansam da öyle olmadığını anladım. Adamlardan biri elindeki kelebeği göstererek "Pamuk eller cebe." dedi. James çok takmasa da "Vermezsek nolur lan!" dedi. Adamlar bize yakınlaşmaya başladı. James daha fazla dayanamayarak adamın çenesine bir tane geçirdi. Adam afallamışken eline vurarak kelebeğini yola attı. Ben de destek olmak adına adamın biri ile yumruk dövüşüne girdim. O sırada James afallamış ve çenesini tutarak hafif eğilmiş adama sağ bacağı ile vurup bayıltmıştı. Diğer adam ona gelmiş ve onu tutup arkasına geçmiş, yere yatırmıştı.

Ben kendimce adamla kavga ediyordum. Adam bana vuramıyordu ve ben güzelce adama birkaç darbe indirmiştim. Böyle giderse bir sonraki yumrukta yerdeydi. Ve sağ kroşe atar gibi yapıp tekme ile kafasına alttan bir geçirince adam yere yığıldı. James'in tuttuğu adam pes edince kafasına bir tekme vurarak doğruldu. Tam adamı bırakıp yolumuza devam edecekken adam arkadan "Şşt!" dedi. James arkasını döndüğünde adam burnuna sert bir darbe geçirmişti. James ufak bir geri adım atıp burnunh tutarken karşıdaki adamın suratında ufak bir gülümseme ifadesi vardı. James sinirli ve küfrede küfrede adamın üstüne gitti. Adam geri adım attı ve bu adımlar her geçen salise daha da hızlandı.

James adamı tutup yere yüz üstü yatırdı. Adamı bayıltana kadar dövdü. Ben sakinleştirdim, evin yolunu tuttuk. Burnu kanıyordu, kanayan burnunu üstündeki kıyafetin iç kısmına sildi. Eve vardığımızda direk lavaboya varıp burnuna pansuman yaptı.

Annesi bunu görünce öfkeli bir şekilde hesap sordu. Ben cevap veremedim. James olayı çok normalmiş gibi açıkladı. Yarım saat nutuk çekti ve sesimiz bile çıkmadı.

Akşam yemeğini yapıp eve gittim. Eve gitmeden önce yarın da buluşma kararı aldık, ama sabah saat on'da evlerinin yakınında buluşacaktık. Çok erken.

Kod Adı - 53Where stories live. Discover now