SEVDA BÜYÜSÜ

6. BÖLÜM

Selamın aleyküm aleykümselam nasılsınız?

Okunma sayıları neden az? Neden? Neden? Neden?

°
°
°
°
°
°

~Keyifli okumalar ~

~Eğer alınacaksa bu aciz ruhum, son kez gülümsemeni görmek isterim...~

Sesi duyan kızlarda hızla bahçeye çıkmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordular. Serap hızla Kukulinin yanına doğru gidince iki kaşımı da kaldırdım. Şimdi taşlar yerine oturmuştu.
Serap Kukuli'den hoşlanıyordu ve annesi de bunun farkındaydı o yüzden Makbuşa bu kadar yakın davranıyorlardı. Peki bunun bana yaptıklarırıyla ilgisi neydi?
Tabiki de beni bir tehdit olarak görüyorlardı.
Madem tehdit olarak görüyorlar, o zaman tehdid olalım bakalım.

"Eymenciğim iyi misin bir yerini kestin mi tatlım?" Yüzümü buruşturdum. Cidden, Eymenciğim mi? Tatlım mı? Kaç yaşında bir insanla konuşuyorsun acaba?

"İyiyim Serap hanım."

Hmm sanırım Kukulinin Serap'ı sevdiği pek söylenemezdi.
Madem öyle o zaman planımı devreye koyabilirim. Iki güvencem vardı; birincisi Kukulinin sevgilisinin olmaması ikincisi de Serap'tan kesinlikle hoşlanmadığıydı.
Makbuşla geldiğimden beri birçok konu hakkında konuşmuştuk Kukuli de o konulardan biriyidi..

Derin bir nefes alıp yanlarına yaklaşmaya başladım. Kukuli hala aynı şekilde bana bakıyordu. Bulutlu bir gökyüzü gibi.

"Sevgilim, sen gidip süpürgeyi getir. Bende büyük cam parçalarını toplayayım."

Söylediklerim ortamda bomba etkisi yaratırken benim umurumda olan tek şey Kukuli'ydi. Nasıl bir tepki verecekti acaba?
O da ne söylediğimi anlamaya çalışıyordu daha doğrusu neden böyle birşey söylediğimi. Gözlerinde ki karmaşa elle tutulur bir cinstendi.

"Siz.. Siz sevgili misiniz?"

Serapın sorusuyla Kukulinin koluna girip onu cevapladım.

"Evet uzun bir süredir" Yaklaşık bir dakika falan.

Hanife teyze hışımla yerinden kalkarak bize doğru geldi.

"Ne demek sevgiliyiz?"

Kukulinin kolunu hafif sıktım. Anladım şoktasın ama fazla kalmadın mı?

"Basbaya sevgilim." her ne kadar boşuna bakmayın tapusu bende demek istesem de zor tuttum kendimi. Boynumda hissettiğim nefesle tüylerim diken diken olmuştu.

"Aklından neler geçiyor küçük Lidyalı?"

Boynumdan huylandığımı şimdi öğreniyordum. Yüzü fazla mı yakındı ne?
Sadece onun duyabileceği bir fısıltıyla cevapladım onu.

"Bana ayak uydurmayı denesen mi acaba? Bak söz analatacağım herşeyi."

Homurdansa da bana kıyamamış. Bende olsam bende bana kıyamazdım zateni.

"Peki sevgilim." Bu da meraklı çıktı benimle sevgili olmaya ha.

"Lidya haklı Hanife teyze. Kendisi kız arkadaşım" Elini belime atıp beni kendine çektiğinde şaşırmıştım, Höst lan, noluyor? Ne bu samimiyet koçum?