Evime geçtiğimde kafam dağınıktı. Evimde dağınıktı. Odam da dağınıktı.
Sıçayım! benim neden her şeyim dağınıktı lan?
"Onun bunun çocuğu, gerizekalı, şeref yoksunu, pislik, bok suratlı, arizona kertenkelesi, şempanze." Diye Bora'ya saydırarak salona girdim.
Koltuğa oturduğumda artık gelen bildirimlerden bıkıp, sesli bir küfür savurdum ve telefonumu elime aldım.
Bora ; Bak o gördüğün şey gerçekten yanlış anlaşılmaydı.
Bora; Buluşup konuşabilir miyiz?
Bora ; Alina
Bora ; Lütfen.
Bora ; Gerçekten her şeyi anlatacağım.
Bora; Evin anahtarını da atmışsın gitmişsin öylece.
Siz ; O anahtar senin bir yerlerine girsin şerefsiz boklu.
Siz ; Neyi açıklayabilirsin?
Siz ; O ÇAMAŞIR BENİM DEĞİLDİ.
Siz ; Cehennemin en dibine kadar yolun var.
Siz ; İnşallah geberirsin de dünyadan bir şerefsiz ve pislik silinir.
Siz ; Ben sana güvenmiştim lan.
Siz ; Ama bu hayattan bugün bir şey daha öğrendim.
Siz ; Bazı insanlar senin ne güvenini, ne sevgini, ne de onlara verdiğin değeri hak ediyor.
Siz ; Sen benim ne sevgimi hak ettin, ne güvenimi, ne de verdiğim değeri.
Siz ; Artık o oynaştığın kızlarla hayatına devam edersin, görüşmemek üzere.
Önce engelleyip, sonra numarasını sildikten sonra telefonu koltuğun köşesine fırlattım.
Ellerimi saçlarımdan geçirip, derin bir nefes aldım.
...
"Aynen, odasında bana ait olmayan bir çamaşır var ama beni aldatmıyor. Siz de beni iyice gerizekalı yerine koydunuz ha."
"Ya abi ne bileyim, Belki kız kardeşidir."
"Birincisi kız kardeşi yok, ikincisi kız kardeşi olsa bile abisinin odasında dantelli, kırmızı bir sütyen ve çamaşır bırakacağını sanmıyorum."
"Abi nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun? Ben aldatılmış olsam varya üç ay sürüm sürüm süründürürdüm."
"Ben insanların gerçek yüzünü öğrendikten sonra onlara vaktimi harcamamayı çok önceden öğrendim. Zaten karakteri yerin dibinde olan kişiler için uğraşmaya değmez. Ben diyeceğimi dedim. Güzel de bir yumruk geçirdim. Aynaya bakıp bakıp yanağında ki morlukla yaptığı şerefsizliği hatırlasın."
"Oha ebenin! Bir de yumruk mu attın?"
"Ay çok sağol beni aldattığın için mi deseydim Asya? Salak salak konuşma."
"Ben sana öyle mi de dedim? Yumruk ne alaka arada şimdi onu anlamadım."
"Bıraksan o sinirle döverdim, yumruğa şükür etsin o."
"Tabi tabi, etsin. Senin sinirli halini tüm sülale biliyor lan. Bilmez olsaydık. İçinde canavar falan yaşıyor Senin."
"Neyse yatacağım ben. Annem nasıl?"
"Uyudu şuan, yatmadan son kez bakacağım."
"Sen eve ne zaman geçeceksin? Dört beş gündür oradasın."
"Bir şey olmaz zaten ben evden çalışıyorum sıkıntı değil."
"İyi o zaman, hadi iyi geceler. Dikkat et kendine." Dedikten sonra kuzenimle yaptığım aramayı kapattım ve odama ilerledim.
Hala kıyafetlerimle durduğum için üstümü değiştirmek zorunda kalmıştım.
Yatacağım sırada açık camdan gelen motor sesi ayaklarımın cama yönelmesine sebep oldu.
Birisi salak gibi motoruyla bir binanın önünde durmuş, ara gaz veriyordu.
"Ne diye gecenin köründe ara gaz veriyorsun lan gerizekalı!?" Diye bağırdıktan sonra sinirle camı kapattım.
"Bütün mallar da bana denk geliyor vallahi ya."
Galiba biraz sinirli bir insan olabilirdim.
Ama bu sinirimi bazen dışarı fazlasıyla vururken, bazen de korkutucu bir derece de öfkemi içimde tutup sessiz kalabiliyordum. Ancak bu zaman da gözlerim devreye giriyordu.
Aslında öyle ürkütücü görünen bir ifadem de yoktu.
Genelde hep düz bir surat ifadesiyle gezerdim.
"Ne çok düşündün be." Diyerek ışığı kapattım ve yorganımın altına girdim.
...
Sabah uyandığımda saat henüz altıydı.
Ama işe genelde erken giderdim.
Ve dakik biri olduğumu söyleyebilirdim.
Dolabımdan çıkardığım siyah deri ceketi, lacivert bluzu, ve siyah pantolonumu giyinip aynanın önüne geçtim.
Ayağımda ise dizimin altında biten uzun, düz siyah çizmelerim vardı.
Bugün Beynimiz mi ölmüştü?
Yazdaydık ve bu kışlık bir kombindi.
Oflayıp tekrar dolaba ilerledim.
En sonunda siyah bir kot şort, yeşil askılı bluzumu ve değiştirmediğim deri ceketimi giyindim.
Bu sefer olmuştu.
Ayağımda ki çizmelerimi ise siyah converselerimle değiştirmiştim.
Saçımı ise tek örüp, evden çıkmaya hazır bir hale gelmiştim.
Arabaya binip gaza bastım ve şirkete doğru sürmeye başladım.
Ta ki ışıklardan geçeceğim sırada dün gördüğüm siyah motor yandan hızla gelip, bana çarpana kadar...
***
YOU ARE READING
PUS (+18)
Mystery / ThrillerSıradan bir hayat ve gizem dolu bir adam. Yalanlar ve suçlarla dolu bir dünya. Pus adlı bir ekip. Onlara sonradan dahil olan ve hayatının dönüm noktasında olduğunun henüz farkında olmayan bir kız. "Aşk ve nefret, bu ikisi bir araya gelebilecek en kö...
