8.BÖLÜM

317 14 0
                                    

İyi okumalar, Oy verirmisiniz demicem vermiyonuz çünkü uhu☆

"Kimisi yaşamayı sever, kimi ise öleceği günün gelmesini sabırsızlıkla bekler."

...

Bazen düşünüyordum hayatımdan çıkan bir insan için niye bu kadar düşünüyorum diye, nasıl olsa gitti, diyerek bırakmaya çalışsamda asla olmayışını görmek canımı sıkıyordu.

Ama bazı insanlar da vardı ki, bırakın gidişini düşünmeyi, oturup asla gitmemesi için dua bile edebilirdim.

Yağız'ın evine girdiğimde o mutfağa girdiği için ben de peşinden ilerledim. Gecenin karanlığını hiç bir şey aydınlatmıyordu bu sefer. Kapkaranlık mutfakta oturuyorduk.

"Niye geldiğini biliyorum, gördün değil mi?"

"Gördüm." Başını geriye attı. Elleriniyse arkasına koydu.

"Boş bir kavgaydı."

"Boş?"

"Evet."

"Adamın kaşı patladı."

"Olabilir."

"Kim olduğunu söyleyecek misin?"

"Belki bir gün." Derin bir nefes aldım.

"Ne zaman seni tanıyacağım?"

"Ben seni ne zaman tanırsam. Ayrıca ona bakarsan ben senin ismini bile bilmiyorum çöl kızı."

"Alina."

"Alina... Çöl kızı hala daha güzel." Dedikten sonra yerinden kalktı ve iki tane bardak çıkararak, ikisine de termostaki kahveden doldurdu.

"Teşekkürler."

"Afiyet olsun."

"Niye geldiğimi sormadın."

"Bildiğim şeyleri sormam."

"Biraz gizemlisin be motorcu."

"Biraz agresifsin be çöl kızı." Dediğinde burnumdan güldüm.

"İltifat olarak aldım."

"Sana dediğim her şeyi iltifat olarak al."

"Güzel mutfak ama hala neden karanlıkta oturduğumuzu çözemedim."

"Karanlık daha güzel ama istersen ışığı açabilirim."

"Gerek yok, iyi böyle." Kahvemi bitirdiğimi gördüğünde kendi bardağını da alıp tekrardan masadan kalktı. Ve bu sefer onunla birlikte ben de kalktım. Tezgahta yanında dururken gözlerimi bardağı dolduran ellerine çevirdim.

"Taşıracaksın." Dediğimde bana dönüp gülümsedi.

"Niye gülüyorsun, bir damla daha eklesen taşardı."

"Ama taşmadı."  Deyip kahvemi bana uzattı. Bir süre de tezgahın önünde konuşmuştuk ve bence burası daha iyiydi.

"Fotoğraf sözünü unutma çöl kızı."

"Ne sözü?"

"Unutmuşsun bile."

"Demediğin bir şeyi unutamam."

"Dedim ama Sen unuttun."

"Olabilir öyle, insanlık hali." Gülerek bana bir adım attığında kaşlarımı çattım.

Yüzünü benimle Aynı hizaya getirmek için üzerime eğildi.

"Tabi, Olabilir. İnsanlık hali."

"Uykumu da açtın vicdansız." Dedim gözlerine bakarak.

"Vicdansız biri olduğumu sanmıyorum."

"Onu zaman gösterir." Deyip kafamı iyice dikleştirdiğimde yüzü artık daha yakındı. İki gün içinde bu yakınlıklar Biraz fazla oluyordu sanki.

"Kesinlikle." Dediğinde nefesini tenimde hissettim.

"Gerçekten vicdansızsın." Dediğimde güldü.

"Benimle oynama çöl kızı."

"Oyun?"

"Anlamamış gibi yapmak uzmanlık alanın."

"Oyun falan oynamıyorum motorcu."

"Tekrar söylüyorum, benimle oynama çöl kızı. Yoksa istemediğim bir şeyi yapmak zorunda kalırım." Derken sinirli değildi. Hala aynı sırıtışla yüzüme bakıyordu.

"Ben eve gitme kararı aldım, zaten uykum da açıldı. İşte ne yaparım orası da şans falan." Dediğimde üstümden çekildi.

"İyi geceler çöl kızı."

"Sabah oldu, ne gecesi motorcu?" Deyip kapıyı açtım ve evden çıktım. Kendi binama girerken camdan bana baktığını gördüm. El sallamasına aynı şekilde karşılık verdim ve binaya girip, kapıyı kapattım.

Sabah erkenden kalkıp, ise gideceğim için sadece iki saatte olsa uyumak için yatağıma girdim.

***

Her bölüm Alina AKDNMQKDJXBWF

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Her bölüm Alina AKDNMQKDJXBWF

"Neyse yorgunum ben yatıyorum."
"Eve geç geldim uyuyacağım."
"Tamam o zaman yatıyorum ben."

PWNFJQHNFIZHWNFIWGBFJDHEF

PUS (+18)Where stories live. Discover now