15.BÖLÜM

153 9 0
                                    

İyi okumalar iced White moccalar dkjfiendwif

Bölüm şarkısı- Renkli Rüyalar Oteli/ Teoman

"Koparılan çiçeği tekrar suya koymak kadar saçmaydı hayat."

...


Acaba neden dünyada ki tüm mal insanlar bana denk geliyordu, ve ben neden her gün bununla sınanıyordum?

Bende de sabır denen şey asla olmadığı için çok çabuk sinirleniyordum.

Bu iş çıkışı Asya'yla buluşacağım için herkes gibi normal saatte çıkmıştım. Konum attığı kafenin önünde durduğumda arabayı park ettim ve aşağı indim. Gözlerim Asya'yı ararken, kafenin gereğinden fazla boş olması dikkatimi çekti.

Neden kimse yoktu lan?

Yavaşça kapıyı ittirip, içeri girdiğim de tüm kafe kırmızı bir ışıkla aydınlanıyordu.

Şey gibi,

Korku filmlerinde ki gibi.

"Böyle kafeye sıçayım, nereye geldim lan?" Diyip, tekrar çıkmak için kapıya uzandığım da bileğimi büyük bir el kavradı. Ve Yağız'ın açık kahverengi gözleriyle karşılaştım.

"Ay, sürpriz!" Asya'nın sesi tüm kafeyi doldururken ışıklar, normal beyaz haline döndü.

"Doğum günün bugün, unuttun mu?" Dedi Asya yanıma ulaşırken.

Harbi unutmuştum.

"Unuttum." Dedim utanmadan.

"Bir şey olmaz, hadi gel!" Etrafa baktığımda Asya'yla ortak olan tüm arkadaşlarımızın burada olduğunu gördüm. Yarısı kız ve yarısı erkek olan kalabalıkta sanırım bir tek Yağız hiç birini tanımıyordu.

"İyi ki doğdun Alina!" Diye herkes Asya'ya eşlik ederken Asya, mumları yanan pastayı bana doğru tuttu.

Dilek tutmadım çünkü bok gerçek olurdu. Sadece güzel şeyler düşünerek mumları üfledim ve gülümsedim.

"Teşekkür ederim." Deyip hepsine sırayla sarıldım. Ve şuan elimde neredeyse 20'ye yakın hediye duruyordu. Büyük paketler değildi ama fazlaydı. Herkes büyük masa da konuşup, gülüşürken Yağız'a doğru yürüdüm ve kulağına yaklaştım.

"Personel odasına gelsene." Diye kulağına fısıldadıktan sonra oraya doğru ilerledim.

Arkamdan personel odasına girdiğinde kapıyı kapatıp, kilitledim.

Beni duvarla arasına alırken konuştu.

"Doğum günün kutlu olsun çöl kızı." Derken cebinden çıkarttığı kadife kutuyu uzattı. Orada hediyemi daha sonra vereceğini söyleyip, vermemişti.

Kutuyu açtığımda karşımda, içinde ki camda minik, çölde, kumların üzerinde arkası dönük bir kızın olduğu bir bileklik vardı. Ben değildim ama arkadan bana çok benziyordu.

"Çok güzel, çok teşekkür ederim." Dedim gülerek boynuna sarılırken. Boynumu öptü ve nefesi tenime dokunup geçti.

"Çöl kızıma böyle bir hediye yakışırdı."

Çöl kızıma Dedi! Ay düşelim!

"Hediye seçimine bayıldım motorcu." Gülerek dudağımı öptü. Fakat bir süre sonra öpüşümüz sertleşmişti.

"İçeri geçmemiz lazım." Diye fısıldadım yüzüne.

"Değil." Derken belimi okşadı.

Ay düşüyorum, biri kaldırsın.

"Gerçekten, neredeyse 15 dakika oldu." İstemeyerek benden ayrıldığında yine önden çıkmadan önce ona yanaştım.

"Sonra telafi ederiz." Derken gülüşüm büyüdü. Dikkat çekmeden önden çıktım ve masa da ki yerime oturdum. Yağız karşımda ki yerine oturduğunda bakışlarımı ondan ayırdım. Fakat Asya birbirimize nasıl baktığımızı anlamış olacak ki, kolumu cimcikledi.

"Ne cimcikliyorsun lan?"

"Bugün sende kalıyorum ve her boku anlatıyorsun." Zaten genelde birbirimizde, sormadan, dan diye ben sende kalıyorum diyerek birbirimize giderdik. Garipsemedim ve başımla onayladım.

Parti geç saatlerde sona erdiğini de herkesten sonra Yağız, Asya ve ben çıkmıştık. Yağız kendi Motoruna binerken, biz Asya'yla arabama ilerledik.

"Eve gidince sert bir kahve yap, her bir detayı uzuuun uzun konuşacağız."

"Hı hı, öyledir."

...

Yorgun adımlarla kendimi eve attığım da Asya direk odama uçmuştu.

Kahveleri hazırlayıp, odaya girdiğim de çoktan benden bir pijama çalıp, yatağıma bağdaş kurarak oturduğunu gördüm. Kahvesini ona uzattım ve üzerimi değiştirmek için ben de dolabıma yöneldim.

Hızlıca açık mavi bir askılıyla, lacivert şort takımımı giyindim ve kendi kahvemi de alıp yatağa oturdum.

"Ay hadi, en başından anlat." Diye heyecanla bana bakan Asya'ya döndüm.

Ve ilk karşılaştığımız andan itibaren anlatmaya başladım.

***




PUS (+18)Where stories live. Discover now